Yazarlar Paraları çar çur ettiniz!

Paraları çar çur ettiniz!

03.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Paraları çar çur ettiniz!

Paraları çar çur ettiniz


Bu akşam İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Milliyet’in "yazarlarla sohbet" standında olacağım, ziyaretçilerle buluşacağım. Bugünlerde nerede kalabalık görsem seçim nabzını tutma refleksiyle hareket ediyorum, muhtemelen akşam da öyle yapacağım. Ben yapmasam, onlar yapacak biliyorum; birey değil adeta seçmen seçmen dolaşır olduk!..
İzmir’de duyacaklarım, öncelikleri farklı da olsa Milliyet TIR’ı ile gittiğim illerden çok farklı olmayacak biliyorum...

Kafamda illerle dolaşır oldum...
Bugünlerde Giresun’u dinliyorum.
Fındık üreticilerinin yakınmaları kulaklarımda çınlıyor:
"Mesut Yılmaz’a hemşerimiz diye oy verdik, ne oldu? Yılmaz fındık tüccarının ödemelerine garanti vermişti, hala paramızı alamadık..."
Hükümet bugünlerde fındık fazlası için bütçeden 250 trilyon lira kaynak aktarmanın pazarlığını yürütüyor. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker "Kaynak yok" diyor, Yılmaz, "Bütçeden yaratalım" diye bastırıyor.
Yılmaz biliyor ki, fındık üreticisini tatmin edemezse seçim bölgesi Karadeniz’e girmesi zorlaşır. Seçimlere IMF girse sorun değil, ANAP girecek... Seçmene "Sizin geleceğiniz için bu fındıkları alamayız" demek o kadar kolay olmayacak.

Memurlar da ayaklandı. 2.2 milyon memura adam başı ayda 100 milyon lira zam istedi, hükümet 55 milyon önerebildi. Polis eylemci memuru sakinleştirmeye çalışıyor. Polisin durumu farklı mı? Karakola bir işiniz düşsün de, görün bakalım siz mi şikayetinizi anlatacaksınız, yoksa memurlar mı?
Memurlar arasındaki maaş farklarının azaltılmasını istiyorlar. Başbakan Bülent Ecevit meydanlarda memura yalnızca "grev hakkı" vaat edebiliyor, para değil.
Ulusal solcu Ecevit’in durumu, Yılmaz’ın Karadeniz’de girdiği açmazdan daha iyi değil. Hükümet ortaklarından MHP’nin tuzu kuru. O işsizlik ve PKK dışında pek bir şey söylememişti nasıl olsa... Kendisine bağlı kamu kurumlarına gücü yettiğince adamlarını yerleştirmekte kusur işlemedi. Milliyetçilik desen, gerekeni(!) yaptı, idamın kaldırılmasına karşı durdu, AB’ye üyelik müyelik meselesini başka partilerin sorunu haline getirdi.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller şimdi başbakan olacaktı. Memura iktidarı döneminde umulmadık zam ayarı yapan, fındığa verdiği paralarla 5 Nisan kararlarını Karadeniz’e uğratmayan Çiller, IMF programına rağmen Türkiye’yi şaha kaldırmak nasıl olacak, gösterecekti.
Acaba Çiller, memura ayda 1.6 katrilyon lira ödenirken, ayda 4.8 katrilyon lira borç faizi yükü altında kalmanın sorumlularını hatırlayacak mıydı?
Kafamda iller dolaştırıyorum dedim ya... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i yolculadığımız Johannesburg’a gittim. Azgelişmiş ülkelerle, gelişmiş ülkelerin "sürdürülebilir kalkınma" tartışmasını yürüttüğü "Johannesburg doruğu"na... Korumacılığı kaldırmayan ülkelere isyan eden azgelişmiş ülkelerin, "Adaletin bu mu dünya" yakınmalarına, gelişmiş ülkelerin verdiği cevap şu:
"Size 100 milyar dolar verdik, çar çur ettiniz. Yolsuzluğu önleyemediniz, demokrasinizi geliştiremediniz."
Seçimlere doğru sivil toplum örgütlerinin İzmir’de düzenlediği bir "Türkiye doruğu" olsaydı biz de aynısını demez miydik? Paraları çar çur ettiniz!