Yazarlar Pastırmacı rantiyeler

Pastırmacı rantiyeler

07.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pastırmacı rantiyeler

Pastırmacı rantiyeler


Devlet yol vermiş, Kayserili almış yürümüş, girişimci gücünün farkında bir il. Ne var ki, işsizlik ilk kez Kayseri’de umutsuzlukla tanışıyor. Pastırma üretim kapasitesi yüzde 10’a düşüyor, milyon dolarlık tasarruflar ise yastık altına hapsoluyor. Parayı çıkaran iktidarı alır....
Sivas, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun memleketiyse, Kayseri de AKP kurucularından Abdullah Gül’ün... İki komşu il birbirinden siyasi alanda etkileniyor. Kayseri ve Sivas MHP ve İslami partilerin İç Anadolu’daki çanağı durumunda. Yalnız, Kayseri’de bir fark var, yenilik arayışı Sivas’a göre ağırlık kazanıyor, belki de bu yüzden Milliyet TIR’ı Cumhuriyet Meydanı’nda sözü olanların fikir yarıştırdığı arenaya dönüşüyor.
Milliyet TIR’ında bir vatandaş Erbakan’ı hatırlatıyor, "Erbakan gelse, para hazır, ülkeye getirecekler. Para tarikatlarda. İsviçre’ye para kaçırmak serbest, para getirmek isteyen kurye..." Etraftan çok destek görmüyor bu sözler. Belki de akıllarından bu verilen paraların bedelini kanla ödetmek isteyenler çıkarsa diye geçiriyordur, ne bileyim...
El arabasında satış yapan iri yarı bir genç adam, haykırıyor:
"Sarız’da eğitimli gençlik kalmadı, hepsi yurtdışına çıkış için müracaat ediyor. Kayseri’nin en eski mahallesi İranlıların oldu."
Yanında 17 yıl sonra Yataş’tan atılan işçi "120 milyondan vazgeçtik, 80 milyon liraya iş arıyoruz, bulamıyoruz. İki yıl sigorta istemeyeceğimize dair kağıt imzalatmak istiyorlar" diyor.
Beride esnafken, işsiz olan bir başka genç adam etrafındaki kalabalıktan destek bulan önerisini patlatıyor:
"Başbakanı da, milletvekilini de Japonya’dan istiyorum. Becemeyen intihar ediyor olanlarda, onurlular..."
Böyle parlak fikirler yok değil ama asıl sönük umutlar çarpıcı oluyor. MHP teşkilatlarında yıllarca çalışmış bir partili, Bayındırlık eski Bakanı Koray Aydın’ın istifası üzerine, "Erkek partisi diye çalıştık, partimiz bembeyaz dedik oy topladık, bunlar hükümette pasif kaldı, çakallığa özendiler. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu’na ders kitaplarına zam yapmadığı için teşekkür ediyorum" diyerek MHP’nin de yolsuzluk ekonomisine bulandığını dile getirmekten sakınmıyor.
Kayseri’de zengin adından geçilmiyor. Hangi zengini biliyorsak, doğum yeri Kayseri. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’dan Sakıp Sabancı’ya, Kadir Has’a, Cıngıllıoğlu’na, Boydak’a, Büyükmıhçı’ya, Dedeman’a, Bayraktar’a, Narin’e, Kibar’a, Gazioğlu’na kadar. 180 eğitim kurumundan 140’ını bu zenginler yaptırmış. Ne var ki, bunların büyük kısmının Kayseri’de bir tek sanayi veya ticari yatırımı bulunmuyor. Sabancı’nın Bünyan yakınlarındaki çimento öğütme tesisi Çimsa ve Cıngılloğlu’nun Kayseri Elektrik Dağıtım Şirketi ortaklığı dışında.
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Çapar, "Burada hayır işi yapmayan adamdan sayılmaz. Doğduğu topraklarla ödeşmeyen, Kayserili sayılmaz" diyor. Bu nedenle olsa gerek, işadamları memleketlerinde adamdan sayılmak için hayır işine giriyor.
Bankacı bir okurumuzun tahminini söyleyeyim mi? "100 milyon dolar tasarrufu olan en az 25 - 30 kişi vardır." Üst üste koysak bir Toyota fabrikası çıkıyor ortaya. Ama ne gezer üstü mantıcı, altı düğün salonu Toyota bayiinden öte gitmemiş Kayserili...
Kriz öncesi, işten çıkarılanların sayısı 3 bine, kışın da 7 bine çıkıyordu. Bu kriz döneminde işten çıkarılanlar 20 bine yaklaştı. Masamızda Türk - İş Bölge Temsilcisi Tahir Horoz, "Son 30 yılın toplamında bu kadar sıkıntı çekmedik" diyerek sorunlarının büyüklüğünü vurguluyor. Bir ayrımla, Orta Anadolu Tekstil.
Horoz, profesyonel yönetimin başarısına örnek olarak Mavi Jeans’in üreticisi Orta Anadolu Tekstil’in "Satılan malı üretmekten" doğan gücünü anlatıyor. Vardiyalı işçi çalıştırıyor, 30 ayrı atölyeye iş veriyor, eleman alıyor.
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci’nin arabasıyla Birinci Organize Sanayi’den geçiyoruz, kiminin kepenkleri kapalı, kimi kiralık. Kilci "Bu dükkanlar 50 bin, 100 bin dolar hava parası ile kiralanırdı. Kredi kullanma oranı en düşük il Kayseri, 30 yıldır vergi ödeyenlerin evine yediemin gidiyor. Talebi artan tek ürün ekmek. Ekmek satışı yüzde 30 artarken, et satışı yüzde 60 düştü. Pastırma kapasitesi şu anda yüzde 10’u geçmez..."
Pastırmacı rantiyeler ne olacak şimdi?..