Pelin Çini

Pelin Çini

Tüm Yazıları

Baterist Murat Tümer Mavi Sakal ile başladığı müzik kariyerine Foma grubuyla devam ediyor.
Yurtdışında vücudunun neredeyse tamamını dövme ile kaplayanlara ‘dövme koleksiyoncusu’ deniyor. Tümer de bizim koleksiyonculardan.

‘Mutlu adam dövme yaptırmaz’

* Dövme yaptırma fikri aklınıza ilk ne zaman geldi?

İlkokuldayken yaz tatilinde ailemle Avrupa’yı turluyorduk. Motorlu bir abi mola verdiğimiz yere geldi, her tarafı dövme doluydu “Ne enteresan herif, acaba neden?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. O gün biliyordum ileride dövme yaptıracağımı.

* İlk dövmeniz duruyor mu? Genelde ilk dövme kapatılır ya...

İlk dövmem sağ koluma yaptırdığım bir çöpten adamdı. İş ve özel hayatlarında her haltı yiyip sonra ortalıkta etik değerlerden bahseden ‘beyefendi’ hemcinslerime bir tepkiydi. “Bunun gibi olmak lazım ama olamam ki” diyordum yani. Daha sonra vücudumun sağ tarafını kaplayacak büyük bir kompozisyonun içinde kaldı. Şimdi bakıldığında algılanması zor. Ama kızım hâlâ baktığında ilk o dövmeyi görüp “Baba çöpten adam bana gülümsüyor” diyor.

* Şu an vücudunuzda kaç dövme var?

Teker teker sayarsak 20’nin üzerinde ama ben hepsini bir bütün olarak görüyorum. Tüm hayatımı anlatan tek bir desen. Vücudumda hayatımda iz bırakmış tüm kişilerin ve olayların yansıması vardır, hepsiyle ilgili bir şey yaptırmışımdır.

* Hangi dövme sanatçısı ile çalışıyorsunuz?

İlk dövmem sonrası Blacksea Tattoo’dan Ruhsel Donbalak ile tanıştım. Zaman içerisinde dost olduk. Kadınların kuaförleri ile bir sırdaşlığı vardır derler ya, bizim Ruhsel’le ilişkimiz de onun gibi.

* Dövmelerinizle ilgili nasıl tepkiler geliyor?

En hoşuma gidenini anlatayım: Sıcak bir yaz günü, saatlerce prova yapmışız grupla ve ben üzerimde şortum kan ter içinde stüdyonun üst katındaki kebapçıya çıktım bir şeyler atıştırmaya. 5-6 yaşlarında bir çocuk beni rahatsız etmemeye çalışarak dikkatlice etrafımda dolaşıp bir koluma, bir bacaklarıma bakıp duruyor, gözgöze geliyoruz utanıyor. Neden sonra cesaretini toplayıp yanıma geldi “Abi” dedi, “Çok fazla yapıştırmışsın, sonra hasta olma sakın!”

* Sizce Türkiye’de dövme ne durumda?

20 sene önce dövme yaptırmaya kalkmak memlekette problemdi. Şimdi çok alternatif var. Dövme sanatçıları çoğaldı. Tabii işini dikkatli ve güzel yapanların yanında özensiz iş çıkartanlar da türedi. Önemli olan dövme yaptıracak kişinin bir anlık hevesle değil, araştırarak, bu işi kim gerçekten iyi yapar, ne cins boya kullanır, hijyen konularında ne kadar özen gösterir diyerek işe girişmesi. Bir de “Ben koluma bir kuş istiyorum”dan ziyade olaya “Benim kuşum şu şekilde olsun” demek gerekiyor.

* Kız arkadaşınızın sizden daha az dövmesi var. Sizin kadar ileri gitmesini ister misiniz? Bazı
erkekler kolları, sırtı dövme kaplı kadınları itici buluyor. Sizce?


Dövme insanın ruhuyla ilgili bir konu, onun için İpek (Atcan) nereye kadar gitmek isterse gidecek, bu benim müdahale edebileceğim bir konu değil. Özenle yapılmış her sanat eserinde olduğu gibi kolları sırtı dövmelerle kaplı kadınları çok çekici buluyorum.

* Bu kadar çok desen taşımak nasıl bir duygu?

Tüm samimiyetimle söylüyorum, bilmiyorum! Bunu hiç anlamlandırmaya da çalışmadım. Tümüyle içten gelen bir dürtü. Bazen yıllarca hiç iğne değmez bedenime. Sonra bir sabah artık taşma noktasına gelir ve Ruhsel’e giderim “Zamanı geldi” diye. Aramızda bir esprimiz vardır “Mutlu adam gidip dövme yaptırmaz” diye. Bakıyorum da geçmişe, hiç “Aman her şey ne şahane gidip bir dövme yaptırayım” dediğim gün olmamış.