Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Akaryakıt istasyonundaki görevli, araca yanlış yakıt doldurursa ne olur? Olay mahkemeye taşınır. Mahkeme, akaryakıt istasyonunu ve akaryakıt sağlayıcısı petrol şirketini müteselsilen sorumlu tutar, yanlış akaryakıt nedeniyle yapılanın ayıplı bir hizmet olduğuna karar verir

Benim çok eskiden başıma gelmişti. Akaryakıt görevlisi dizel aracımın deposuna benzin doldurmuştu. Motoru çalıştırmadan fark ettiğimiz için büyük bir sorun olmamıştı.

Benzer olayı herkes yaşayabilir. Bizler Almanya, Hollanda gibi ülkelerdeki gibi değiliz, pompayı alıp, kendi akaryakıtımızı kendimiz doldurmuyoruz. Öyle olsaydı, yanlış akaryakıtı kendimiz doldurduğumuzdan, kimseyi sorumlu tutamazdık.

Haberin Devamı

Olay ayniyle vakidir... Bir vatandaş, akaryakıt istasyonundan aracına yakıt aldığını, ancak pompa görevlisinin araca dizel cinsi yakıt yerine benzin tahliyesi yaptığını, bu şekilde araçta arıza oluştuğunu iddia ederek tazminat davası açar. Akaryakıt istasyonu aslında hemen aracı bir servise götürtmüş, serviste aracın yakıt filtresi değiştirilip depodaki benzin temizlenmiştir. Ancak takip eden günde araç tekrar arıza verir, neticede araçta büyük çaplı hasar oluşur. Araç sahibi, servisi de dava eder. Bununla da yetinmez, akaryakıt istasyonunun bayiliğini yaptığı akaryakıt sağlayıcı petrol şirketini de davalı olarak gösterir.

Hem petrol şirketinden ve bayisi olan akaryakıt istasyonundan, hem de servisten 27.256 TL hasarlı parça, hasarlı parçaların onarım ve işçilik gider bedeli taleplerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ister.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3188 E., 020/4776 K. sayılı kararı ile, akaryakıt sağlayıcısı petrol şirketi tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren, akaryakıt istasyonu çalışanları tarafından araca yanlış yakıt konulması şeklinde ayıplı bir hizmet bulunduğuna karar verir.

Karara göre, akaryakıt sağlayıcısı petrol şirketi ve bayi, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan dolayı tüketiciye karşı müteselsilen sorumludur.

Haberin Devamı

Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi dahi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

Taşınırken abonelikleri iptal etmeyi unutmayın

Kimimiz kiracı olduğu için sürekli ev değiştirir; kimimiz evlenme, çalışma, tayin gibi sebeplerle taşınır. Oturduğu evi satarak veya satmadan başka bir eve taşınan da vardır.

Kimisi işyerini taşır veya kapatır. Sonuçta hangi sebeple olursa olsun, ikamet ettiği yerleşim yerini, konutunu, işyerini boşaltıp giden çoktur.

Evi veya işyerini boşaltıp gidince arkamızda bası çözülmesi gereken hususlar bırakırız.  Bunların en önemlisi ve ileride başımızı ağrıtacak, bir sürü hukuki sorunla bizi başbaşa bırakacak ev veya işyerine bağlı aboneliklerdir.

Elektrik, su, gaz, internet, sabit telefon gibi abonelikler abone adınadır ama konut veya işyerine bağlı yapıldığından, konut veya işyerinde kimin elektrik veya suyu tükettiğinin, internetten yüzlerce gigabyte veri indirdiğinin bir önemi yoktur. Sorumlusu ve borçlusu, abonedir.

Haberin Devamı

Aboneliğin bağlı olduğu işyerinin veya konutun boşaltılmış halinde, elbette bunu elektrik, su veya gaz tedarikçisi firmanın bilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla konut ya da işyeri boşaltılmış olsa bile, faturalar yine abonenin adına gelmeye devam eder.

Bu size adil gelmeyebilir. Ama, aboneliğe bağlı tüketimi, siz aboneliği iptal ettirmedikçe, tedarikçi firmanın sizin yaptığınızı düşünmesinden daha doğal bir hukuki sonuç olmaz.

Fakat bereket versin ki, aboneliği iptal ettirmemiş olsanız da, tedarikçi firmaya karşı tek başınıza sorumlu değilsiniz. Sizden sonra oraya taşınıp fiilen elektriği, suyu, gazı, her neyse artık, kullanan kişi de sizinle birlikte müteselsilen sorumlu. Yani siz ödemek zorunda kalırsanız, fiili kullanıcının tüketim bedelini ondan isteyebilirsiniz.

Buna ilişkin bir Yargıtay 3. H.D. 2018/12858 K sayılı kararı var. Selim Bey, esnaftır, işleri iyi gitmeyince işyerini Münür Amca’ya devreder ve başka bir ile taşınır. İki sene sonra, bir akşam evine geldiğinde, eşi kötü bir haber verir, icra dairesinden ödeme emri gelmiştir. Faiziyle birlikte 13.270 TL elektrik borcunu yedi gün içinde ödemesi istenmektedir.

Selim Bey birden hatırlar, işyerini devrederken, elektrik aboneliğini iptal ettirmeyi unutmuştur. Ödeme emrine itiraz eder, olay mahkemeye taşınır ve Yargıtay’a kadar gider.

Yargıtay 3. H.D. kararında, taşınmış olsa da, abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden Selim Bey’in, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumlu olduğunu belirtir. Aboneliğin ticari ve konut ile ilgili olmasının da bir önemi yoktur.

Abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Elbette tedarikçi firmaya yapacağı ödemeyi, fiili kullanıcıya karşı rücu edebilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da aynı ilkeleri HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K sayılı kararında benimsemiş durumdadır.

Taşındığınız an, bütün abonelikleri iptal etmeniz, sonrasında başınızın ağrımasının önüne geçer. Buna telefon ve internet abonelikleri dahil.