R.Hakan Kırkoğlu

Bugün bizi harekete geçirecek, tetikleyecek çok şey var. Son günlerin kararsızlıklarını geride bırakıyoruz. İçimizden geldiği gibi hareket edebiliriz. Yeni bir şey yapmak ya da kendimize güven duyabileceğimiz koşullar yaratmak daha kolay olacak. Olaylara daha çabuk ve pratik çözümler bulabileceğiz.
Ancak gün boyunca duygusal nedenler yüzünden keyfimizi kaçırabilecek, bizi aniden sinirlendirebilecek olaylarla da karşılaşabiliriz. Ailevi işlerde daha sabırlı olmak gerekebilir. Öfkemizi düşüncesizce ortaya koymamalıyız. Özellikle öğle saatlerinde bizi tepki vermeye zorlayan gerginlikler karşısında daha soğukkanlı kalabilmeliyiz.

Ay bugün bütün gün boşlukta kalıyor. Ay’ın boşlukta kalması herhangi bir gündeminin olmaması demek. Bu durumda gün boyunca dalgalanma içerisinde kalabilir, daha kararsız koşullarla karşılaşabiliriz. Günü daha çok eldeki işleri tamamlamak, bitirmek için kullanabiliriz. Bu arada kendimizi, duygularımızı daha iyi anlamaya çalışalım.
Önemli kararlar, bizi bağlayan durumlardan kaçınmak ve söz vermemek en iyisi. Zira bugün alınan kararların ya da verilen sözlerin yerine getirilmesi neredeyse imkansız olabilir. Öğleden sonra evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlarla karşılaşabileceğimiz için planlarımızda esnek kalmaya bakmalıyız.

Bugün başkalarının ihtiyaçlarına daha duyarlı yaklaşmak, yardımda bulunmak açısından dikkat çekici bir gün. Hizmet etmek ve paylaşmak için pek çok fırsat var. Özellikle sabah saatlerinde duygu ve düşüncelerimizi daha yapıcı hale getirebiliriz. Ev işlerine ait konular da rahat çözülebilir. Aradığımız desteği bulacağız.
Nelerden kaçınmalı ? Ancak kimi zaman evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlarla da karşılaşabiliriz. Aklımız ve duygularımız arasında bir uyumsuzluk ve bunun getirebileceği kararsızlıklar olabilir. Öğleden sonra saatlerinde boşluğa giren Ay, günün ikinci yarısında hızlı ilerleyip sonuç almanın pek kolay olamayacağını anlatıyor. Akışta kalmak gerekiyor.

2008’de başlayan fırtınanın gözüne yani tam merkezine 2012-2015 yılları arasında ilerleyeceğiz

2008 yılında ABD’de mortgage krizi çıktığında, bunu gelip geçici bir süreç gibi gören pek çok analist ve ekonomist vardı. Domino etkisiyle ilerleyen bu durumun sadece ekonomik kriz değil, daha çok bir uygarlık krizi olduğunu söyledim. Eski yazılarımda, bu sürecin ne kadar zorlu olabileceğini ve ancak güçlü olup kendini dönüştürebilenleri ayakta tutabileceğine değinmiştim.
Hatta benimle yapılan bir röportajda “Sosyalizm gelebilir” gibi bir başlık görünce röportajı yapan muhabirin hayal gücünün sınırlarını iyice aştığını düşünmüştüm. Sosyalizm gelir mi bilinmez ancak
bu krizin aynı zamanda kapitalizmin de krizi
olacağı açık. Pluton’un Oğlak burcuna ilerleyerek global anlamda ekonomik bir sıkışma yaratabileceğini
2006 yılında “Cüce gezegenin intikamı”

Bugün Ay çok rahat edemediği Oğlak burcunda ilerlerken hırslıyız ama mutluluk pek kolay olmayabilir. İşe yönelik kararlar ve uzun vadeli düşünmek için uygun koşullar var. Bununla birlikte, bugün eve, aileye yönelik konular açısından pek bir şey yapmamak daha doğru olacak. Belirli bir amaç için dayanıklılık göstermek durumundayız.
Bizi duygusal açıdan geren konular yüzünden gevşemeye bakmalı ve bu arada beklentilerimizi daha gerçekçi kılmaya çalışmalıyız. Özellikle duygusal alanda ve ilişkilerimizde, ailevi konularda sabırlı davranmak gerekiyor.
Keskin sirke küpüne zarar, kendimizi endişelerle ve aşırı hırslarla yıpratmamaya bakalım.

Özellikle yükselen burcunuzu okumalısınız

Bu hafta özellikle 9-11 günleri arasında sizi öfkelendirebilecek durumlara soğukkanlılıkla yaklaşmaya bakın. Duygusal kırılmalar, kıskançlıklar ve güvensizlikler yüzünden düşmanlar yaratabiliriz. Hafta boyunca yaratıcı düşünceler geliştirebiliriz ancak kolaya kaçmamalı ve başkalarının sözlerinden farklı anlamlar çıkarmamaya özen göstermeliyiz.

Geçtiğimiz hafta yükselen burcun erken çocukluk döneminde kazanılmış izlenimler, ailevi ve çevresel koşullarla yakından ilişkili olduğundan söz etmiştik. Bu yazı özellikle yükselen burcu Koç olanlar için anlamlı olabilir.
Yükselen Koç’un her zaman bir acelesi ve yüksek temposu vardır. Sanki annesinin karnında dokuz ay durmamış bu mizaç, samimi ve direkt bir tutuma işaret eder. Kolay sinirlenip, hızla yatışabilir. Bu kişiler farkında olmasalar da küçüklük yaşlarından itibaren birinci olmaya, önde gitmeye şartlanırlar. Ailede ilk doğan kız olmak psikolojisi çok önemlidir. Özellikle ailede erkek figür yoksa ve baba da yeteri kadar güçlü değilse, bu durum yükselen Koç’lara doldurulması gereken bir boşluk bırakır.
Tam da bu nedenle, özellikle yükselen burcu Koç olan kadınların kendi feminen rollerini oynamaları güçtür. Çoğu zaman yaramaz erkek çocukları gibidirler. Kendilerini güçlü olarak ortaya koyma rolleri onları rekabetçi, hırslı ve tek başına kılar. Çoğu zaman iş hayatında öne çıkan kişiler olurlar ancak büyüdüklerinde anne olmak konusunda pek istekli davranmak istemeyebilirler.

Yükselen Koç’un çocuksu ve bencilce bir yaklaşımı vardır
Yükselen burcu Koç erkekler

Venüs ve Jüpiter gerek aşk gerekse parasal konularda dengesiz olabileceğimizi açıklıyor. Güzel şeylerin peşindeyiz ancak yapılacak alışverişlerde yeteri kadar gerçekçi davranamayarak, israfa kaçabiliriz. Bugün zevkler ve ilişkilerimiz açısından arzu doluyuz. Elimizdeki kaynakları daha akıllıca kullanmaya bakmalıyız.
Gereksiz israfa ya da yakın beraberliklerimizde yaşanabilecek duygusal tepkilere karşı hazırlıklı olmalıyız. Öğleden sonra saatlerinde daha esin dolu ve hayal gücümüzü verimli biçimde kullanabileceğimiz imkanları değerlendirmeye bakalım. Bizi duygusal açıdan hırpalayabilecek durumlarla karşılaşabiliriz.