Kimi zaman gezegenlerle sabit yıldızlar yan yana geldiklerinde ya da farklı ilişkiler (paran) kurduklarında dikkat çekici kombinasyonlar oluştururlar. Böyle zamanlarda yıldızın içerdiği konulara dayalı olarak çok daha yoğun ve gündemi doğrudan etkileyen konularla karşılaşırız. Nitekim bu dönemde, Yay burcunda ilerleyen Satürn, Antares adlı kraliyet yıldızlarından birisiyle birleşiyor.
Yıldız zodyağında Akrep burcunda, mevsimsel (tropikal) zodyak üzerindeki izdüşümünde ise şimdilerde 9 derece 59 dakika Yay burcunda yer alan bu yıldız, tarih boyunca gökyüzünün önemli köşe noktalarından birisi olarak değerlendirilmiş ve Batı yönüne işaret etmiştir. Mısırlılara göre, Antares kırmızımsı renginden dolayı Akrep’in kalbine işaret eder. Dilimizde de bu yıldız Akrep Yüreği olarak tanımlanır.
Zor zamanlar söz konusu
Dört kraliyet yıldızından birisi olan Antares ölüm ve şiddet içeren olaylarla yakından ilişkili görülmüş, pek çok medeniyette güçlü, savaşkan ama aynı zamanda yıkıcı, tutkulu ve aşırılık getiren unsurlarla bir arada anılmıştır. Mısırlılar Akrep takımyıldızını yeraltı dünyasıyla eşleştirirken, Yunanlar kendi mitolojierinde Poseidon’un oğlu dev Orion’un akrep tarafından sokulmasını konu etmişlerdir. Her durumda, Akrep burcu ve özellikle Antares ölüm, yeniden doğum, mücadele ve dönüşüm hikayeleriyle bir arada anılır.
Önümüzdeki günlerde geri hareketteki Satürn’ün gittikçe yavaşlayarak sürekli olarak bu dereceyle yan yana olduğunu göreceğiz. Kuşkusuz bu durum çok kolay zamanlardan geçmediğimizi anlatıyor. Tüm dünya bir şiddet dalgası içinde ilerliyor. Öfke, kıskançlık ve yıkıcı duygular maalesef günlük hayatın sanki normal bir parçası haline gelmiş durumda.
Halihazırda Antares yıldızıyla birleşen Satürn bu etkisini neredeyse ekim ayına kadar sürdürecek gibi görünüyor. Sabit yıldızlar konusunda önemli çalışmaları olan Dr. Bernadette Brady, Satürn’ün Antares’le ilişkisini aşırılıklar, her şeyi siyah-beyaz görme, büyük bir kutuplaşma içinde olma olarak değerlendiriyor. Bu yönden bakıldığında, içinde bulunduğumuz süreçte ülke olarak çok dikkatli, soğukkanlı, mantıklı ve dengeli olmamız gereken bir süreçten geçmekteyiz. Bu koşullar içinde devlet adamlarına ve yöneticilere muazzam görev ve sorumluluklar düşüyor. Benzer temaları sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok köşesinde de görebiliriz.
24 Ağustos’a dikkat
Maalesef bu yıkıcı ve şiddet içeren temalar, bu dönemde savaş gezegeni Mars’ın da Satürn’ün yanına gelmesiyle bir kat daha artıyor. Eski astrologlar bu kötücül iki gezegenin yan yana gelmesini önemsemiş ve kıran-ı nahseyn yani kötülerin birleşmesi olarak adlandırmıştır.
Mars ve Satürn 24 Ağustos’ta yine Antares’e çok yakın bir derecede yan yana gelecekler. İki gezegen sadece yan yana gelmekle kalmamakta, aynı zamanda bu anda doğu ufkunda da beraber yükselmekteler. Bu astrolojik temalar önümüzdeki yaz aylarının son derece hararetli geçebileceğini anlatıyor. Böyle bir dönemde sakin davranmak, gelişmelere uzun vadeli bakmak, günlük hayatımızda da öfkenin neden olabileceği sorunları önceden anlayabilmek çok yararlı olacak. n