R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hayat temalarımızı anlamak için doğum öncesinin önemi büyüktür. Doğum haritamızı daha iyi anlamak için doğumdan önceki Güneş tutulmasının burcu ve yöneticisinin nerede olduğuna özellikle dikkat etmeliyiz


Doğum haritamız, hayat yolculuğumuz ve kapasitemiz hakkında çok şey söyler. Ancak insanın önünü görememesi, kendini anlayamaması çok doğaldır. Özellikle belirli bir yaş grubunda, 35’in altında olanlar henüz kendi hayat hikâyelerini anlamlı bir yere oturtamayabilir. 40’lara doğru kendimizi, hayat hikâyemizde bizi meşgul eden kalıpları daha iyi fark etmeye başlarız.

Astrolojik haritamız durağan bir şeymiş gibi gelebilir, aslında sadece doğum anındaki gökyüzünün bir görünümüdür. Bir başlangıç noktasıdır, ancak o başlangıcın gerisinde de pek çok bilgi vardır. Hayat eksiklerimizi fark ederek kendimizi yeniden keşfetmeye, öğrenmeye yöneltir. Bu süreç bilincimizdeki boşlukları, zayıf yönlerimizi açığa çıkarır ve her durumda gölgelerimizle karşılaşırız. Doğum haritamızdaki dinamikler; örneğin bir gezegenimizin zor bir evde olması, bir elementimizin eksikliği, bir gezegenin yaptığı sert açılar, haritamızda belirli alanların boş kalması, yükselen burç yöneticimizin yükseleni görmeyen (6’ncı, 8’inci ve 12’nci evlerde) bir yerde olması bize farklı mücadeleler ve dolayısıyla kişisel gelişim yolları çizer. Her zaman eksik olduğumuz alanlarda mücadeleye davet ediliriz. Kiminin özgüven eksikliği (Güneş) kimisinde ailesel, duygusal yaralar (Ay), kimilerinde kendini ifade etme, iletişim (Merkür), öz değer ve ilişkiler (Venüs), cesaret ve karar alabilme (Mars), hayata bakış açımız, inançlarımız, fikirlerimiz (Jüpiter), kimi zaman da sorumluluklar, ödevler (Satürn) alanında, çoğu zaman bunların bir kombinasyonu olacak şekilde bir müfredatımız vardır.

Doğum öncesi tutulmanın önemi

Hayat temalarımızı ve bizi sürekli meşgul eden temaları anlamak için doğum öncesinin önemi büyüktür. “Ruhun Yolculuğu” kitabımda detaylarıyla anlattığım gibi bu hayata boş değil, belirli kalıplarla, hatta belirli bir hikâye ile doğarız. Bu hikâyeler biz doğmadan önce, daha annemizin karnındayken gerçekleşen Güneş tutulmasının burcu ve doğal olarak, tutulma haritası ile doğrudan ilişkilidir. Zira hepimiz belirli döngüler içine doğarız. Bu yönde bakıldığında, Işıkların (Güneş ile Ay) ilişkisi çok önemlidir. Biz doğmadan önce gerçekleşen Güneş tutulmasının burcuna özellikle dikkat ediniz. Bu burcun anlattığı temalar tüm hayatımız boyunca bir şekilde karşımıza çıkarak, kendilerini tekrar eder. Karşılaştığımız önemli sorunlar, olaylar ya da neden diye sorduğumuz konularda bu burcun çok önemli bir izlek yarattığını söyleyebiliriz.

Doğum haritamızı daha iyi okumak ve anlamak için, doğmadan önceki Güneş tutulmasının burcu ve yöneticisinin nerede olduğuna özellikle dikkat etmeliyiz. Astrolojik haritamızı bizi kısıtlayıcı özellikler, çerçeveler ya da sıfatlar olarak değil, bir süreç, doğumdan ölüme kadar devam eden bir gelişim çizgisi olarak görmek, anlamak daha faydalı olacaktır. Kendimizi belirli sıfatların içine sıkıştırmaktan çok hayat yolculuğumuzda bize yol gösteren bu işaretleri daha yaratıcı şekilde okuyabilir ve belki de gölgelerimizi daha yakından tanıyabiliriz.