R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pek farkında ol(a)masak da bizi görünmez iplerle yöneten, koşullandıran bir buzdağının üzerinde oturuyoruz. Bu buzdağına bilinçaltımız diyebiliriz ama bilinçaltımızın yanında bize hem içinden çıktığımız bir temel sağlayan hem de aidiyet duygumuza, yakın beraberliklerimize yön veren konulardan söz ediyorum.

Astrolojik haritamız bilincinde olduğumuz alanlar dışında, gölgede ve karanlıkta kalan ama hayatımızı ve seçimlerimizi derinden etkileyen konulara da işaret eder. Yükselen burcumuz farkındalığımızın en üst noktada olduğu yerlerden birisidir çünkü bu nokta, ufuk düzlemi üstünde, gece ile gündüzü birbirinden ayıran çizgi üzerinde yer alır. Yükselen burcumuz iç dünyamızla (haritada ufkun altında kalan kısım) dış dünyanın (ufkun üstündeki alan) kesiştiği yerdedir.

Haberin Devamı

Kör bir nokta gibi

Hatırlamak gerekir ki bilincimizin gerisinde bulunan şeyler de vardır. Yükselen burcumuzun hemen gerisinde yer alan 12. ev, kişisel olarak bizi bağlayan kör bir nokta gibidir. Kafamızı (yükselen) nereye çevirirsek çevirelim, 12. ev sanki ensemizde, göremediğimiz yerde kalır. Dolayısıyla haritamızda bu alan bizi fark etmeden şartlayan, kişisel seçimlerimizin de ötesinde, çoğu zaman kolektif temaları da içine alan büyük bir okyanus gibidir. Eğer buzdağının tepesinde yükselen burcumuz varsa, altında yatan ve bizi fark etmeden yönlendiren büyük kısım işte bu 12. evdir.

Bu ev olumlu ya da olumsuz koşullarla dolu olabilir ancak bu eve düşen burcun konularını ve gezegenleri bilince çıkarmak oldukça zordur ve büyük bir gayret ve farkındalık gerektirir. Çoğu zaman da kişiliğimizin gölgesi altında kalır. Bu nedenle kişiliğimizin aşırılıklarından, kontrol etme duygumuzdan sıyrılıp olayları kendi akışına bırakma durumunda kaldığımızda, 12. evimizi daha kolay fark edebiliriz.

Hayatımızı kontrol altında tutmak, egonun önemli işlevlerinden birisidir ve bir ihtiyaçtır ancak kimi zaman hayat neredeyse her şeyden vazgeçmemizi, kendimizi daha geniş bir alana, yaratıcıya teslim etmemizi gerektirebilir. Böyle zamanlarda ruhsal bir kriz yaşarız ve aydınlanabiliriz de.

Haberin Devamı

Benzer şekilde, buzdağının en alt kısmı olan, astrolojik haritamızın 4. evinde köklerimizi, atalarımızı, bir çeşit aile DNA’mızı açıklayan alan yer alır. Bu ev aidiyet duygumuz, geçmişimiz, ailemiz ve dolayısıyla duygusal şartlanmalarımızla yakından ilişkilidir.

Kısıtlayan koşullar

Bu alan haritamızın en karanlık kısmıdır. İç dünyamıza döndüğümüzde, bize atalarımızdan kalan, kimi zaman fiziki (vatanımızla ilgili) kimi zaman da psikolojik itilimler fark ederiz. Bu evde de rahatlatıcı, konfor veren imkanlar olabileceği gibi, bizi zorunlu olarak kısıtlayan, baskı altına alan koşullarla karşılaşabiliriz.

Haritamızda 8. ev atıl bir evdir zira bu ev yükselen burcumuzla doğrudan bir açı yapmaz. Bu nedenle, eğer bu evde gezegenler varsa, kişi kontrol edemediği durumlar, krizler ve dönüştürücü, kimi zaman güçlendirici, kimi zaman da zayıflatıcı durumlar ve korkular yaşar.

Haritamızın 12., 4. ve 8. evleri, hayatımızda farkında olmadan geliştirdiğimiz tutumlar, kalıplar ve alışkanlıklarla yakından ilgilidir. Bu evdeki burçları ve gezegenleri tanıdıkça kendimizi daha bütün ve anlamlı hissedebiliriz.