R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Astrolojik haritamız dünyanın farklı yerlerinde farklı titreşimleri, temaları ve çevresel özellikleri gösterir. Bu da bizi astrokartografi (ACG) alanına taşır. ACG tekniği bize, dünyada bazı yerlerin bize daha çekici ya da hoş geldiğini ya da neden bazı yerlerde daha yorucu koşullarla karşılaştığımızı anlatabilir

Her yerin psikolojisi farklıdır




20. yüzyılda bilgisayar teknolojisinin gelişimine bağlı olarak yeni astrolojik teknikler ve görsel imkânlar da gelişme gösterdi. Bunlardan biri de astrokartografidir. (Bir diğer teknik olan astrolokaliteye daha sonra değineceğiz.) Amerikalı astrolog Jim Lewis’in teknik açıdan ilk defa uygulamaya koyduğu bu görsel teknik, astrolojik haritanın konum, yer, coğrafya boyutundaki değişimi ele alarak, hangi gezegenlerin dünyanın hangi coğrafyasında köşe noktalara (aşağıda açıklıyorum) geldiğini gösterir. Bir bakıma, ACG tekniğinde, astrolojik haritamızı, sanki dünya haritası üzerine yayarak, gezegenlerin nerelerde ufuk düzleminde olduğunu, nerelerde meridyen çizgisini kestiğini görebiliriz.

Haberin Devamı

Dünyanın farklı yerleri

Sizler de farkındasınızdır ki, astrolojik bir harita çıkarılırken sadece zaman (saat) değil, aynı zamanda yer de (şehir, konum) önemlidir. Zira gökyüzünün konumu, örneğin İstanbul’da ya da Kars’ta farklı farklı olacaktır. Dolayısıyla ACG tekniğini kullanarak kişinin haritasının dünyanın farklı yerlerinde, haritanın eksenlerinin değişmesi yüzünden nasıl bir görünümde olacağını görebiliriz. Örnek vermek gerekirse İstanbul’da doğan bir kişinin haritasında Yay burcu yükselirken, (derecesine de bağlı olarak) daha batıya örneğin, Roma’ya gidildiğinde (ülkemize göre aynı anda, aynı saatte) Akrep burcu, hatta daha da batıya gidildiğinde örneğin New York’a göre Başak burcu yükseliyor olabilir. Bu durum, o kişinin dünyanın farklı yerlerinde, haritasındaki eksenlerin (yükselen-alçalan, tepe-dip noktaları) farklı olacağını gösterir. Doğal olarak, gezegenlerin burç yerleşimleri değişmese de, ev konumları farklı olacaktır. Kısaca astrolojik haritamız dünyanın farklı yerlerinde farklı titreşimleri, temaları ve çevresel özellikleri gösterir.

Haberin Devamı

Farklı çevresel şartlar

Bu düşünceden yol çıkarak, İstanbul doğumlu ve haritasında Yay burcu yükselen bir kişi Roma, İtalya’da Akrep yükseleceği için, daha farklı çevresel şartlar içindedir; bu özellikle Akrep burcu ve yükselen yöneticisi Mars’ın durumuna göre yeniden şekillenecektir. Aynı mantıkla düşündüğümüzde, neden dünyada bazı yerlerin bize daha çekici ya da hoş geldiğini ya da neden bazı yerlerde daha yorucu koşullarla karşılaştığımızı görebiliriz.

ACG tekniğini kullanarak, haritamızdaki gezegenlerin dünyanın hangi yerlerinde yükselen-alçalan derecesinde olacağını ya da nerede tepe-dip noktasında olacağını görebiliriz. Yükselen-alçalan (ufuk düzlemi) üzerinde duran gezegenler, ACG haritasında sinüzoidal bir hat üzerinde görülürlerken, tepe-dip noktasında (meridyen ekseni) yer alan gezegenlerse düşey bir çizgide görülürler.

Bir örnek vermek gerekirse; halen seçilmiş ABD Başkanı olan Joe Biden’ın Avrupa ve Rusya ile olası ilişkisi düşünüldüğünde, (görsel) savaş gezegeni Mars’ın Moskova yakınlarında alçalan burç derecesine oldukça yakın olduğunu görmekteyiz. Bu onun Rusya ile ilişkilerde çok daha fazla rekabet içeren bir durumda olabileceğini gösterirken, Paris, Fransa civarında da Satürn dip noktaya geliyor; bu da o bölge açısından daha fazla sorumluluk, yük ve kısıtlama içerisinde olduğunu gösteriyor olabilir. Bu teknik hem bireysel olarak dünyanın hangi bölgelerinde nasıl bir ilişki içinde olduğumuzu gösterirken, dünya astrolojisinde de belirli bölgelerde gündeme gelen farklı olayları bize gösterme imkânına sahiptir.