R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değişen uluslararası dengeler Türkiye’nin durumunu çok boyutlu düşünmeyi gerektiriyor


Bu yıl ülkemizi ilgilendiren astrolojik göstergelere bakarken önemli birkaç başlığa dikkat çekmiştik. Bunlardan ilki içişlerine ve teröre ilişkin vurguydu. 2010’da olduğu gibi, 2011’de de yıllık değerlendirmelerde Terazi burcu dikkat çekiyor. Bu burç ülkemizin toprağını, içişlerini, etnik yapıyı ve tarihini de ilgilendiren 4’üncü evine karşılık gelmekte. Şimdilerde Satürn’ün de bu alanda olması, söz konusu olaylara daha objektif, akılcı yaklaşımı gerekli kılmakta. Astrolojik açıdan Satürn eksiklere, sorunlara işaret eder ve bir bakıma Satürn sayesinde gerçek sorunlarımızı daha iyi fark edip çözmek için gayrete girebiliriz.
Terazi burcu denge, diplomasi ve anlaşmalarla yakından ilgilidir. İsrail’le gittikçe gerginleşen ilişkiler, Suriye’nin durumu, Kıbrıs, AB gibi pek çok ana başlık sanki Türkiye’nin gücünü test etmekte. Nitekim 2008’den bu yana ülkemizin anlaşmalar-karşıtlıklar evine, Oğlak burcuna yerleşen Pluton bu alanda güçlü bir dönüşüm başlatmış durumda ve işin ilginci bu stresin pek çok alanda gittikçe yükseleceğini söyleyebiliriz.

Dış politika ve ekonomi
Hemen 2012’nin ocak ayında başlamak
üzere; ardından temmuz-ağustos ve yine 2012 ekim-kasım geçişinde -yani neredeyse 2012’inin
tamamında- söz konusu mücadele ve güçle
dönüştüren, manipülasyon yaratan Pluton,
ülkemizin alçalan burç derecesi üzerinden geçiyor olacak. Bu çok önemli ve dönüştürücü, çoğu zaman tehdit edici bir görünümdür. Pluton aynı zamanda güçle mücadele ederek güç kazanmayı da anlatır. Oğlak burcunda soğukkanlı ve planlı davranmayı,
duygulara kapılmamayı da zorunlu kılar.
Bu dönemde, uluslararası dengelerin büyük bir belirsizlik gösterdiği ve sert tepkilerin yoğunlaştığı koşullar altında, ülkemiz diplomasisi daha dikkatli
ve uzak görüşlü olmak durumunda. Kasım ayındaki ekonomik konuların yanı sıra, 22 Kasım-22 Aralık günleri arasında yakın komşularımızdan kaynaklanan uluslararası konular çok daha fazla dikkat çekecek.
22 Aralık-20 Ocak arasında da içişlerini ilgilendiren konularda, yurtiçini ve güvenliği gündeme getiren konularda test edileceğiz. Ülkemiz ancak bahar aylarında, 20 Mart 2012’den sonra kendisini yeniden ortaya koyacağı ve dengeleri etkileyebileceği bir
konuma gelebilir.
Bu süreçte, özellikle 2012 yılında uluslararası konuların çok daha dikkat çekici sonuçlar getireceğini söylemeliyiz. Benzer şekilde daha önce de söylediğimiz gibi ekonomi ve kaynaklar alanında
22 Ekim-22 Aralık, spekülatif piyasalar ve borsa açısından 20 Ocak-19 Şubat ve yine son olarak 22 Nisan-22 Mayıs arası kritik koşullar ve dengesizlikler getirmekte. Kuşkusuz, gittikçe netleşen global depresyon işaretleri artarken, ülke yönetiminin çok boyutlu değişen dengeler üzerinde ele alınması gerekiyor.
Nitekim, ekonomik boyutta yaşanan belirsizliklerin önümüzdeki dönemde hemen azalmayacağı, daha uzun yıllar devam edecek olan bir süreç içerisinde kalacağımız anlaşılıyor. Uzun vadede, bu koşulların da ancak 2020’den sonra daha sağlam dengeler oluşturabileceğini söylemeliyiz.