Kasım ayında AIHM, eğitim verilen yerlerde dinsel simgelerin gösterilmesine ilişkin önemli bir karar verdi. Lautsi /İtalya kararında (3.11.2009) okullarda İsa’nın çarmıha gerilmiş heykelinin sınıf duvarına asılmasının, laik eğitim verilmesini engellediği ve din özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna vardı. İtalya’yı 5000 euro manevi tazminata mahkûm etti. Oybirliği ile kabul edilen karar henüz kesinleşmedi; İtalyan hükümeti kararın AIHM Büyük Dairesi’ne götürülmesini isteyebilir.
Karar İtalya’da ve Katolik dünyasında kıyamet kopardı. Papalık sözcüsü kararı “şok ve üzüntü” ile karşıladıklarını, kararın “kötü ve dar görüşlü” olduğunu belirtti. Berlusconi, kararı “utanç verici, saçma, kabul edilemez” olarak niteledi. Dışişleri Bakanı Frattini, AIHM’nin “değerler Avrupasına öldürücü bir darbe” indirdiğini söyledi.
İsa heykeli ve laiklik
Sadece İtalya’da değil, Polonya gibi Katolik ülkelerde de karar ağır bir biçimde eleştirildi.
AIHM’de davayı açan Bn. Soile Lautsi adlı bir İtalyan vatandaşı. 11 ve 13 yasındaki iki çocuğu devlet okuluna gidiyor. Bn. Lautsi davayı kendi ve çocukları adına acıyor. Bn. Lautsi, sınıflarda asılı olan İsa heykellerinin laiklik ilkesine aykırı olduğunu, oysa kendisinin çocuklarına laik bir eğitim verilmesini istediğini, İsa heykellerinin kendisinin ve çocuklarının dinsel özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürüyor.
Hoşgörü simgesi
İtalyan hükümeti ise, İsa heykellerinin İtalyan tarih ve kültürünün, İtalyan kimliğinin simgesi ve aynı zamanda eşitlik, özgürlük, hoşgörü simgesi olduğunu iddia ediyor.
AIHM kararında bu konuda daha önce verdiği kararlara sadık kaldı. Ancak kararın önemli yanı şu. Bir yandan, devletin öğrencilere belirli bir dinsel inancı empoze etmemesi yolundaki eğitime ilişkin Folgero/Norveç, Zengin/Türkiye (din derslerinde Alevi inancına yer verilmemesi) kararlarındaki ilkelere yer veriyor. Öte yandan, dinsel simgelerin eğitim verilen yerlerde gösterilmesinin aynı inançları paylaşmayan öğrenciler bakımından bir baskı yaratabileceği yolundaki Karaduman/Türkiye ve benzer davalardaki din özgürlüğüne ilişkin ilkeleri içeriyor. Böylelikle Lautsi kararı, AIHM içtihadının birbirini tamamlayan iki çizgisini birleştiriyor.
Başka dinler de var
Kararda ayrıca şu görüşlere yer veriliyor. İsa’nın çarmıha gerilmesi gibi güçlü bir dinsel simgenin sınıfta var olması, öğrencilere belirli bir dinin egemen olduğu bir ortamda eğitim gördükleri duygusu verir. Başka dinlere mensup ya da dinsel inancı olmayan öğrencilerde rahatsızlık yaratır.
AIHM’ye göre, okul misyonerlik faaliyetlerinin yapıldığı bir sahne değildir. Devlet dinsel inançları empoze etmekten kaçınmalı ve eğitim alanının tarafsızlığını sağlamalıdır. Eğitim alanının tarafsızlığı çoğulculuğu da güvence altına alır.
Belçikalı yargıç...
Bu nedenlerle AİHM iki ihlal buldu. Hem eğitimle, hem de din özgürlüğü ile ilgili maddelerin ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir ilginç yönü de, Leyla Şahin kararında tek olumsuz oyu veren Belçikalı yargıcın bu kez karara katılması.
Lautsi kararı ile AIHM’nin eğitim ve dinsel özgürlük konularındaki içtihadı pekişti. AIHM su mesajı veriyor: Devlet herhangi bir dinsel inancı öğrencilere empoze etmemeli. Eğitim alanının tarafsızlığını sağlamalı. Bu amaçla, devletin dinsel simgeleri sınıfa koymaktan kaçınması gerektiği gibi, öğrencilerin de dinsel simgeleri eğitim alanına taşımalarına engel olmalı. Eğitimde çoğulculuk ancak böyle sağlanabilir.