Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları

İstanbul Tasarım Bienali’nde altı farklı mekanda altı farklı okulla karşı karşıyayız.

İnternet üzerinden ilgi alanlarının belirlendiği araştırmalara baktığımızda birçoğunda en yaygın tema olarak son yıllarda karşımıza hep tasarım çıkıyor. Bu yüzden tasarım günümüz kültürünün temel ve ayrılmaz bir parçası. Sanat dünyasının da bu duruma ilgisiz kalması beklenemez. Tasarımla birleşen çağdaş sanat karşımıza tasarım bienali olarak çıkıyor. İstanbul bu yıl İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 4. kez düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’ne evsahipliği yapıyor. Bienalin teması Okullar Okulu. Bienal çerçevesinde bir de kitap yayımlandı. Okullar Okulu Okumaları başlığını taşıyan kitap benim için son derece aydınlatıcı oldu.

Haberin Devamı

Bienale ilk başta biraz şüpheyle yaklaşmıştım ama şüphelerim kitabın daha ilk sayfalarında İKSV İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova’nın önsözüyle kayboldu. Metin “İstanbul Tasarım Bienali, bienallerin doğasına meydan okuyor. Genel uygulamaları yeniden değerlendiriyor, yapım sürecini katılıma açarak ve sergiyi farklı etkinliklerle genişleterek izleyici deneyimini zenginleştirmeye çalışıyor” sözleriyle başlıyor. Çok iddialı. Bir o kadar da meydan okuyan ve farklı bir şey deneyen bienalle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Tıpkı hem Deniz Ova’nın hem de bienalin küratörü Jan Boelen ve yardımcı küratörleri Nadine Botha ve Vera Sacchetti’nin de belirttikleri gibi bu denemeyi yaparken akıllarının bir tarafında hep Bauhaus deneyimi yer alıyor. Tasarım okullarının temeline iniyor.

Soruların peşinde

Geleneksel yöntemlerin artık yetmediği bir dönemde farklı öğrenme biçimleri aranıyor. Tam olarak bir sonuca varılmasa bile, ki bu sorgulamaların ve denemelerin özünde bir sonuca varılmaması da yatıyor, ortaya son derece sorgulayıcı bir sergi çıkıyor. Zaten bu bienal cevabın değil soruların peşinde koşuyor.

Tasarlanacak ne kaldı

Altı farklı mekanda altı farklı okulla karşı karşıyayız. Akbank Sanat’ta Bozum Okulu, Yapı Kredi Kültür Sanat’ta Akışlar Okulu, Pera Müzesi’nde Ölçekler Okulu, Arter’de Dünya Okulu, SALT Galata’da Zaman Okulu ve Studio-X İstanbul’da Sindirim Okulu. Mekanlar ve sergilenen eserlere geçmeden önce yayımlanan kitaptan bahsetmek isitiyorum.

Haberin Devamı

4 Kasım’a kadar açık

Beş farklı bölüme ayrılan, alışılmış kataloglarla hiç alakası olmayan bir yayın söz konusu. İlk bölümde küratöryel ekibin kaleme aldığı Okullar Okulu başlıklı yazı var. İkinci bölümde tasarımın dünü ve bugünü üzerine son derece önemli beyanlar yer alıyor. Bu beyanların her birinin ayrı birer kitap konusu olabilecek derinlikte olduğunu akılda tutmakta fayda var. Üçüncü bölümde Türkiye’deki mimarlık eğitimine odaklanılmış. Dördüncü bölümde yer alan denemeler ve beşinci bölümde yer alan sanatçılarla söyleşiler bugünün tasarım ve sanat eğitimi için farklı bölgelerden ve farklı önceliklerden bahsediyor. Bienali gezmeden önce kitabın okunması çok daha faydalı olacaktır.
Beni etkileyen ve mutlaka görülmesi gereken eserlerden haftaya bahsedeceğim. 4 Kasım’a kadar açık kalacak olan bienal ücretsiz. Ayrıca isterseniz akıllı telefonunuza yükleyebileceğiniz Sesli Rehber uygulamasıyla eserler hakkında detaylı bilgi de alabiliyorsunuz.