Son günlerde bana sıkça gelen şu sorunun cevabını aramaya başladım: “Biz bu yaz nasıl yeni biriyle tanışacağız?”
Gözle göremediğimiz bir virüsten kaçalım derken yaz geldi çattı. Şimdiye dek akış fiksti: Yaza girmeden önce biriken kilolar verilir, gardıroba uçuş uçuş birkaç yeni parça eklenir ve yaz tatili planı yapılır. Singlelar plan yaparken “Nerde hareket orda bereket” sözüyle ilerliyordu; lakin bu yaz, evdeki hesap çarşıya uymadı! Herkes bir yere gitmekle olduğu yerde kalmak arasında sıkıştı. Bir şekilde tatile çıkmayı kafaya koyanlardan kimisi izole bir ev arayışına girdi, kimisi süper hijyenik bir otel… Ama yok, ne yazık ki, o alıştığımız yaz ruhu bir türlü yakalanamıyordu!
No romantik bakışma
“Sağdan soldan duyuyorum, yakın ve küçük arkadaş grupları izole evler kiralamışlar yazlık yerlerde. Millet tırsıyor yabancılarla sosyalleşmekten. Kumsalda happy hourlar, gün batımları, romantik bakışmalar, tanışmalar falan hayal oldu bu yaz. Zaten moralimiz de pek parlak değil” diyor bir arkadaşım. Başka bir arkadaşım da yükselen tekne trendini anlatıyor: “Kimseye bulaşmamak için tekne tutuyormuş millet. Sadece teknesi olan başka bir dostları bunlara yanaşırsa orada görüşeceklermiş, karaya adım atmayacaklarmış. İyi de kaçımız bu tarz pahalı bir tatil yapabiliriz?” Bir diğer arkadaşım da izole deniz kaçamaklarından söz ediyor: “Konuştuğum çoğu insan bir arabaya max iki çift sığacak şekilde bakir deniz kenarlarına spontane konuşlar yapacağını söyledi. Ne diyeyim, biz tekler siz çiftlere güzel bir tatil dileriz!”
Komşuculuk
Üzeri tozlanan bir aktiviteydi komşuculuk. Lakin geride bıraktığımız aylarda yükselişe geçti. Biz bile kaç zamandır sadece kuru bir “Merhaba” dediğimiz karşı komşularımızla görüşmeye başladık. Bir de gözlemleyebiliyorsun komşunun ne kadar titiz, temiz olduğunu. “Benim yaz aşkım kesin bizim apartmandan çıkacak! Bilmiyordum bu kadar bekâr kızın yaşadığını apartmanda! Eskiden selam bile vermezdim doğru düzgün kimseye. Ama şimdi bütün komşular tanıştı; kimse tatile de gitmiyor, apartmanın bahçesinde takılırız artık temmuz-ağustos” dedi bir erkek arkadaşım.
Salmayalım
Biliyorum çok içimizden gelmiyor, biliyorum kimse doğru düzgün görmeyecek ama salmayalım kendimizi canlar. Erken kalkalım, duşa girelim, giyinelim, pozitif düşünelim; tabii tedbirimizi asla elden bırakmadan. İyi düşünelim iyi olsun, ister apartmanda, ister karşı kaldırımda o yaz aşkı gelip bizi bulsun!
Haftanın güzellikleri
Büyükyalı Organik Semt Pazarı: Organik meyve-sebze alışverişi etmeye ilkin Bomonti’de, eski evimin yanında kurulan organik pazarda başlamıştım. Şimdi güzel bir haber de Zeytinburnu’ndan geldi. Yüz elli yıllık tarihi binaların arasında konuşlanan, ekolojik bir pazar açmışlar. İstanbul’a döner dönmez uğrayacağım ilk adres belli oldu