“Ünlü olma” kavramını kökünden değiştiren “Keeping Up with the Kardashians” geride bıraktığı on dört yılın ardından ekranlara veda ediyor
Hayatımı anlatsam, roman olur.” “Yaşadıklarımdan bol reytingli bir dizi çıkar.”
“Olaylar olaylar... Reality şov gibiyim yemin ederim.”
Bu cümlelerden en az birini kurmuş olabilme ihtimalimiz yüksek! Her birimiz ne inişler ne çıkışlar yaşıyoruz şu kısacık hayatta. “Benim başıma asla gelmez” dediğimiz şeyler meteor yağmuru gibi başımıza yağıyor. Kendimize bir adım geriden bakacak olursak, okuduğumuz romanlar, izlediğimiz diziler, filmler asla abartı değil. Birileri bir şeyler yaşıyor olmalı ki birileri de yazıyor. Misal, ben. Kitaplarımı okurken “Gerçek olamaz!” dediğiniz her şey yüzde yüz gerçek; ondan, bundan ve kendimden toplayıp birleştirdiğim gerçekler. İki kere iki dört, kendimizi gerçeklere yakın görürüz. İşte reality şovlar da tam bu yüzden, gerçeği çok iyi kurguladıkları için, çok seviliyor bence. Her birimizin hayatına teğet geçen veya temas eden şeyleri nokta atışı yansıttıkları için. Yirmi sezonluk “Keeping Up with the Kardashians” isimli reality şovun son on dört yılın en başarılı sürdürülebilir prodüksiyonu olmasının sebebi de bu aileyi bir nevi “kendimizden” görmemizdir.
Oyun kurucular
2007 yılında hayatımıza giren bu aile, bir yandan gözümüzün önünde büyüyüp dev bir imparatorluk kurarken bir yandan da “ünlü olma” kavramını kökünden değiştirdi. Altını çizmek isterim; büyük başarı, onları takdir ediyorum, çünkü yaptıkları oyunu değiştirmek değil, kendilerine yepyeni bir oyun kurmaktı. Ama beğeniyor muyum, hayır! Çünkü bence “klas” kelimesini ortadan kaldırdılar. Kendi adıma konuşuyorum; onların vesilesiyle en ulaşılmaz, en klas gördüğüm modacılar, ürünler, insanlar gözüme bir başka görünmeye başladı. Giyim tarzımızdan kullandığımız ürünlere, sosyal medyaya koyduğumuz fotoğraflardan özel ilişkilerimize kadar ufak da olsa bir dokundular bize; lakin kalite çıtamız yükseğe çıkmadı, aşağı indi.
Ayarlar bozulduKim Kardashian’ın, geçen hafta reality şovlarının biteceğini Instagram üzerinden duyurması, “Biz yapacağımızı yaptık, şimdi gerisini siz düşünün” der gibiydi. Bugün baktığımızda bizim ayarlarımızı bozdular ama onların ayarları da çok sağlam kaldı diyemem. Bu dünyadan bir Kardashian’lar geçti şeklinde konuşulacak ki doğrudur, hem de rüzgâr gibi geçti. Bye bye Kardashians, sizi unutmamız mümkün değil!
Haftanın güzellikleri
The Marmara Bodrum: Bugüne kadar Bodrum’da ruhuma en yakın bulduğum otel diyebilirim. Son derece otantik dokunuşlarla ve rafine bir zevkle inşa edilmiş, Bodrum’u kuş bakışı gören bu sakin mekân tam kafa dinlemelik, sevgiliyle romantik bir akşam yemeği yemelik.