Şu hayatta tanıdığım en iyi kalpli insan Nurcan’dı. İhtiyacı olana cüzdanındaki son kuruşu dahi verir, en değerli eşyasını ‘Beğendim’ de, paket yapıp sana yollardı. Sonra bir gün Nurcan şiddetli karın ağrısı sebebiyle hastaneye yollandı ve apar topar ameliyata alındı. Sorun apandisitmiş. Yalnız ameliyat esnasında aynı zamanda Nurcan’ın tek böbreğinin olmadığı ortaya çıktı. Biz şok. Meğerse böbreğini bağışlamış. Diğer iç organlarıyla birlikte.”
Ağzım bir karış açık halde Nurcan’ı anlatan kişiyi dinlerken hikayenin sonu, bir yazar olmama rağmen kırk yıl düşünsem bağlayamayacağım bir noktaya bağlandı. Ameliyattan sonra doktorlar Nurcan’ın tiroit hastası olduğunu fark ediyor. Tıp literatüründe “Plummer” olarak bilinen bu tiroit tipinde boyundaki bir nodül gereğinden fazla iyilik hormonu salgılayabiliyormuş. Nurcan’ın nodülü almışlar ve eski Nurcan gitmiş, yerine başkası gelmiş. Cimrinin önde gideni olmuş.
Bu ben miyim?
Nurcan’la hiç tanışmadım. Zaten bu saatten sonra tanışmayalım da. Fakat geçen yıl bende ansızın ortaya çıkan asabiyet, “Ayh burası bana bastı!”lar, bir gülme bir ağlama gibi hayra alamet olmayan değişken ruh durumlarının neticesinde tiroidim olduğu ortaya çıktı. Aspirin içmekten bile imtina eden ben, tiroit ilacı kullanmaya başladım ve gerçekten de eski halime döndüm. Demek ki neymiş, kadın olmak dünyanın hem en güzel hem de en zor şeyiymiş.
Acil bir toplantım çıktı
Bu noktada yeniden Nurcan’a bağlanıyoruz çünkü Nurcan’ın kocası eşine dostuna “Nurcan çok değişti” diye dert yanıp durmak yerine elinden geldiğince anlamaya ve idare etmeye çalışmış karısını. Bu detay da bana enteresan geldi çünkü şimdi kimsenin kimseye tahammülü olmadığından neşemizi bozan en ufak bir değişiklikte “Canım şu anda acil bir toplantım çıktı” deyip ortadan toz olabiliyoruz. Adam bayağı mesai harcamış karısının yeni versiyonuna adapte olmak için. Dışarıdan belli olmasa da ne yazık ki içten içten yiyor insanı hormonsal dengesizlikler. Sadece çeken bilir. Bu süreçte size destek olabilecek, yardım eli uzatan biri varsa da elini bırakmayın sakın. İyidir o adam iyidir.
Aman dikkat!
Boyun bölgesinde kelebek kanatları şeklinde bulunan tiroit bezi bedendeki birçok aktiviteyi kontrol edermiş ve hormonların yapımını sağlarmış. Ya fazla ya da az salgılanması durumda önlem alınması gerekirmiş. Yorgunluk, uykusuzluk, tartıya çıkınca ibrenin bir öyle bir böyle göstermesi, kas ya da eklem problemleri, saç ve derideki değişiklikler, vücut sıcaklığındaki değişim, sindirim sistemi falan derken bir sürü belirtisini sayabiliriz.
Fakat en önemlisi özellikle biz kadınların tiroit başta olmak üzere düzenli sağlık kontrollerini asla ve asla aksatmamamız gerektiğidir. Kendimizi uzaktan değil, yakından sevmemiz inanın ki hayrımıza. Çünkü kendimiz dahil olmak üzere bir insana ancak yakınlaşırsak içinde yaşadıklarını anlayabiliriz.