Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şimdi rahatça yaslanın arkanıza ve Luis Fonsi’nin “Despacito” isimli şarkısını açın. Hazır mıyız? O zaman Ibiza için uçuşa geçiyoruz...

İnsan yıllar sonra alakasız bir ortamda ortaokul arkadaşıyla karşılaşır ve onun en yakın iki arkadaşıyla ayaküstü tanışıp çat diye Ibiza’ya gider mi? Onlar bu fikri kendi aralarında konuşurken “Bu tatile ben de varım!” dediğimde pek sallamadılar ama vallahi de vardım. Hatta tam o tarihlerde onların Ibiza’da evlenen arkadaşlarının düğün partisinde bile vardım. Kamber. “Bu nerden çıktı?” diye şaşkın gözlerle bana bakan güzel gelini her ne kadar tanımasam da kendisine bir ömür boyu mutluluklar diliyor ve Ibiza turumuza başlıyorum.

Haberin Devamı

Uyku yok

Tüm kalbimle söylüyorum ki hayatımda en çok eğlendiğim tatil bu oldu. Ibiza hep çılgınlığıyla bilinir (ki hakikaten de çılgın) ama Akdeniz’deki Balear Adaları’na bağlı bu İspanyol adası keşfettikçe renklenen, asıl güzelliğini lokal mekanlarda saklayan, beş günün asla yetmeyeceği bir yermiş.

Güneşi batırmak için Cotton Beach Club’da aldık soluğu. Akşam yemeği için Ibiza Kalesi manzaralı, tapas’ıyla meşhur La Bodega’yı seçtik. Sonrasında Ibirosa’da birer top çikolatalı dondurma götürüp şehrin bilinen gece kulüplerinden Heart’ta geceyi noktaladık. Müzik elektronikti ama olsundu. Çok eğlenceliydi.

Günü kaçırmayalım telaşıyla, ertesi sabah karga kahvaltısını etmeden Blue Marlin plajındaki şezlonglara kendi havlumuzu serdik. Öğle yemeği için hemen yandaki Yemanja’yı tercih ettik. Sonra tekrar Blue Marlin’e dönüp plaj partisine katıldık. Tribal bir müzik çalıyordu ama olsundu, orada da eğlendik. Aynı günün akşamı yine şehrin içindeki La Brasa isimli lokal bir mekanda yedik. Oradan da yürüyerek Teatro Pereyra’ya gidip canlı müzikle salsa yaptık.

Mest eden DJ

Balear Adaları’nın en küçüğü olan Formentera’ya mutlaka bir gününüzü ayırın derim. Muhteşem bir denizi var. Ibiza limanından kalkan hızlı feribot yarım saatte gidiyor ama biz paramıza kıyamayıp yavaş feribotla yavaş yavaş gittik. Sonuçta varış noktası aynı yer.

Haberin Devamı

Formentera’da, Juan y Andrea isimli restoranda neredeyse tüm günümüzü geçirip akşam için Ibiza’ya dönüp ünlü açık hava konser mekanı Ushuaia’ya giriş yaptık.

Ushuaia aslında Arjantin’in güney ucunda bir liman şehriymiş. Hatta limanın girişinde şöyle bir yazı varmış: “Burası ateş toprağıdır. Dünyanın sonu, her şeyin başlangıcıdır.” Bizim Ushuaia’da tropical house müziğini literatüre sokan Norveçli DJ Kygo o gece hepimizi mest etti. Zaten Ibiza’nın alametifarikası da David Guetta, Calvin Harris, artık aklınıza kim gelirse bu DJ’lerin canlı performanslarıymış. Bu arada açık havada müzik saatler gece yarısını gösterdiğinde son buluyor. Bu sebeple dünyaca ünlü sanatçılar tam vaktinde başlıyor performanslarına.

Çiçek çocuklar

Kalan günlerimizde gündüzleri cool ve rahat bir ortamı olan Cala Basa Beach’i ve romantik bir ortamı olan Beach House’u tercih ettik. Ibiza Kalesi’nin içindeki El Bistro’da akşam yemeği yedik ve ünlü gece kulübü Pacha’da çiçek çocuklar temalı Flower Power partisine katıldık. E haliyle dans dans dans...

Haberin Devamı

Gerek gece kulübü olsun, gerek plaj olsun her mekanın çok özenli bir marka stratejisi benimseyip kendi adına hediyelik eşya dükkanı açıp markalaşmış olduğunu fark ettim ki bunun Ibiza’nın popülerliğine ciddi bir katkısı var. Ibiza güzel gönlünüzden ne geçiyorsa yapabileceğiniz, çabasız bir şekilde terlik - tişört - şort kombininizle sokaklarda salınabileceğiz, yapmacıklıktan uzak bir ada. Şiddetle tavsiye edilir.

IBIZA İÇİN UÇUŞA GEÇİYORUZ