Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Şekeri kesip acilen spora başlayın” demekle onarılmıyor kırık bir kalp. Her tamiratta olduğu gibi bunun da kendine has bir metodu var...

Sen önce davran, hemen bir sevgili yap!”

“Evde oturmayı düşünmüyorsun herhalde. Yürü, bu gece çıkıyoruz!”

“İnadına silme Instagram fotolarınızı!”

Ah ah... Bitmeyen bir senfonidir “Ayrılık sonrasında bize tavsiye veren arkadaşlarımız ve biz”. Verdikleri tavsiyeleri uygulasan olay ters teper, başına ille bir iş gelir; uygulamasan bir şey yapmadan öyle dut gibi oturduğunu düşünürsün zaten bozuk olan sinirin iyice bozulur. Oydu buydu derken kendimizi belki de asla bize uygun olmayan hallere sokarız sevgilimizden ayrılınca. Fakat durun, nasıl ki bozulan bir saati tamir etmenin bir metodu var, ayrılık acısını onarmanın da bir metodu var.

Haberin Devamı

KIRIK BİR KALP NASIL ONARILIR

Beş adımda ayrılıkla mücadele

Tabii ki de “Şekeri kesip spora başlayın” demeyeceğim. “Sen gittin ya, ben çok güzelleştim” başka bir yazının konusu. Bu yazıda ayrılıkla baş edebilmenin beş adımını konuşuyoruz. Buyurun o adımlara:

1- Gözden ırak, gönülden ırak. Arkadaşlar iki kere iki, dört eder. Ex’iniz ne kadar gözünüzün önünde olursa unutması o kadar imkansızlaşır. Eskiden olsa derdim şu kafeye gitmeyin, şuralarda gezinmeyin diye ama artık gözümüzün önündeki tek şey sosyal medya. Madem içinizde bir sinir var, sinirinizi onu sosyal medyanızdan uzaklaştırarak atın. Öbür türlü gözünüze uyku girmeden sabahlara kadar ex stalklarsınız vallahi.

2- Senaryo yazmayı bırakın. Biliyorum, özellikle biz kadınların en büyük hobisidir senaryo yazmak ama bu durumda size hiçbir yararı olmaz. Öyle ya da böyle, bitti deyin. Bunu kırk kere dediğiniz zaman gerçekleştiğini göreceksiniz.

3- Biliyorum yaşam enerjiniz çekildi ama bu enerjiyi geri getirmek için kendinizi biraz zorlamanız lazım. Mesela eskiden ne hoşunuza giderdi, sinemaya gitmek mi, alışveriş mi, spor mu? O her neyse hemen asılın.

4- Cep telefonunuzda duran beraber çekilmiş fotoları ayrı bir hafıza kartına geçirin. Bakın silin demiyorum, muhtemelen önümüzdeki yıl o fotolara bakıp “Ay inanmıyorum ben nasıl kendimi parçalamışım bunun için!” diyeceksiniz.

Haberin Devamı

5- Onun arkadaşlarıyla görüşmeyin. “Ama biz beraberken çok kaynaşmıştık” falan demeden bir süre onunkilerle iletişimi kesmek en iyisi. Hem size arkadaş mı yok?

Haftanın güzellikleri

ALTA: Nişantaşı’nın yenisi Alta pek tatlı bir mekan. Yemekler sağlıklı, dekorasyonu insanı rahatlatıyor. Mutlaka denenmeli.

DON KİŞOTUM BEN: Gerçekten öylesin Ozan Güven. Don Kişot kadar çılgınsın. Hele sen Günay Karacaoğlu? Sanço Panza’ların en sançosu sen olmuşsun! Baba Sahne’nin prodüksiyonu “Don Kişotum Ben” tiyatro oyunu öyle böyle değil, feci güldürdü bizi.