MAVİ TİK MAĞDURLARI
WhatsApp sayesinde dostu düşmandan ayırdık ama ileri görüşlü bir grup insan demişti bu uygulamanın ileride çok yuva yıkacağını. Yıktı da...
Sekiz yaşındaki kuzenimin ev ödevlerini WhatsApp’a gelen QR kod aracılığıyla yaptığını öğrendiğimden beri bu uygulamanın önünde saygıyla eğiliyorum. Var mı çevrenizde WhatsApp kullanmayan bir ilk insan? Varsa şüpheyle yaklaşın zira sekiz yaşındaki çocuk bile kullanıyor.
Bu WhatsApp ilk çıktığında bilmiyorduk tabii başımıza gelecekleri. “Son görülme” özelliğiyle ilk etapta dostu düşmandan ayırdık ama ileri görüşlü bir grup insan demişti bunun ileride çok yuva yıkacağını. Yıktı da. Truva atı gibi sinsice girdi hayatımıza. Geceleri uyanıp uyanıp “Karşı taraf en son ne zaman görülmüş?” diye az kontrol etmedik, az sinir krizi geçirmedik, az “nys sn mşglsn glb bn ytyrm ii gclr” diye trip atmadık. WhatsApp’ın başındaki zat “Bakalım nereye kadar delirecek bunlar?” diye uzaktan kıs kıs gülerken herhalde bir gün baydı ve son görülmeyi kapatma opsiyonunu koydu.
Okudun mu?
Sonra başımıza mavi tik çıktı. Yani bu hayatta işti, aşktı, geçim derdiydi sanki bunlar yetmiyormuş gibi mavi tike sarmaya başladı k. İki numaralı sevgilisini telefona TURKCELL diye kaydeden sivri zekalar bile mavi tikle mücadele etme konusunda bir tutukluk yaşadı. Gelen mesaja anında cevap vermek istemesek bile kazara o mesajı okuyup mavi tikledik diye her birimizin en az bir kez kalp kırmışlığı vardır. Hadi normal mesajlar neyse de toplu atılan bayram mesajları, sevgiyi bulmanın sekiz yolunu slayt slayt gösteren o sıkıcı videolar, kısacası WhatsApp’ımıza düşen her bir mesaj, karşı tarafın üzerimizde kurduğu “Okudun mu?”, “Okumadıysan da hemen oku”, “Neden hâlâ okumadın?” sorularıyla bizi hepten gerdi. Ta ki WhatsApp’ın başındaki zatın bu konudan da sıkılmasına kadar mavi tik böyle sürüp gitti. Ve bir gün o zatı muhterem mavi tiki kaldırdı. Şimdi ayarlardan girip de mavi tikten kurtulduğunuzda “Oh, mesajları bildirim çubuğundan okumama gerek kalmadı. Yaşasın gri tik. Hemen gidip kendime sallama çay yapayım” diye seviniyor olabilirsiniz de mesajın üzerine gelip en yukardaki (i) seçeneği tıklandığında mesajının okunup okunmadığını görebiliyor herkes. Yani mavi tik ölmedi, ayarlarda yaşıyor.
Yalan konuşmayayım, SMS kutuma sadece reklam içerikli mesajlar geldiğinden bakmıyorum bile. “Bu mesajı almak istemiyorsanız RET yazıp 3345’e gönderin” diyorlar ama yalan. Gönderiyorum, yine geliyor aynı reklam. Aman zaten SMS mi kaldı? “Mesaj” kelimesinin bizim için sözlükteki tek karşılığı WhatsApp artık.
Çevrimdışı
İşte bu yüzden çevrimdışı olmamız bu şartlar altında zor. Hep çevrimiçiyiz. Hep bir “yazıyor...” durumumuz var. Mis gibi emojilerimiz var. Yazdığımız mesajın içeriğinde kelime kullanmıyor olsak da hislerimizi emojilerle anlatabiliyoruz.
Bir yandan şikayet ediyoruz bir yandan şikayet ettiğimiz her şeye kolayca alışıyoruz. Son görülmeyi de, mavi tiki de eninde sonunda bağrımıza basıyoruz. Belki de böyle böyle daha dürüst olmayı öğreneceğiz. Belki bir gün aramızdaki şifreler, parolalar ortadan kalkacak. Saklamakla, saklanmakla uğraşmayacağız. Daha dürüst, daha şeffaf bir dünya için arkadaşlar hazır mıyız?
Yazımı okuduysanız bir mavi tik rica edeyim lütfen.
