Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Neydi bu Kraliyet Ailesi? Çemberin içindeki herkesi teker teker felakete sürükleyen bir mekanizma mıydı?

 

Meghan Markle’ın, sarayda başına gelenler yüzünden şok yaşaması, bana bir nebze tuhaf geldi. Tarihinde skandalsız bir yaprak bulunmayan İngiltere Kraliyet Ailesi’ne gelin gelmiştin sen.

Prens Charles’ın 1994 yılında TV kameraları karşısında eşi Prenses Diana’ya ihanet ettiğini itiraf etmesinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Diana’nın “Bu evlilikte üç kişiydik. Sırf Charles’ın dikkatini çelebilmek için William’a dört aylık hamileyken kendimi merdivenlerden attım” diye bir röportaj vermesi gündemi epey sarsmıştı. Ertesi yıl da boşanmışlardı zaten. Olaylı gelin Meghan da yakın zamanda Oprah Winfrey’ye verdiği röportajda, “Bebeğimin prens ya da prenses olmasını istemediler. Bebeğime güvenlik tanınmayacağını söylediler. Oğlum doğduğunda teninin ne kadar koyu olacağına ilişkin kaygılar ve konuşmalar vardı. Herkes için her şeyi çözeceğini düşündüm” diyerek hamileyken intihar etmeyi düşündüğünü onayladı. Peki, neydi bu Kraliyet Ailesi? Çemberin içindeki herkesi teker teker felakete sürükleyen bir mekanizma mıydı?

Haberin Devamı

Royal da olsa insandır

Skandal yuvası

Kraliçe II. Elizabeth’in kız kardeşi, “dikbaşlı prenses” Margaret’in saray kuralları yüzünden gün yüzü göremeyen aşk hayatı; Camilla’yla evlenmesine izin verilmeyen Prens Charles’ın travması; Wallis Simpson’a âşık olduğu için tahttan feragat etmek zorunda kalan VIII. Edward; cinsel istismar iddialarıyla ortamı sallayan Prens Andrew; uyuşturucu bağımlılığını itiraf eden Prens Harry ve kim bilir daha niceleri... “The Crown” dizisi sağ olsun, Kraliyet üyelerinin özel hayatlarına balıklama atladık ve gördük ki royal de olsalar onlar da insan! Sarayın köklü ve katı gelenekleri bugün bir nebze yumuşadı elbet. Misal, Charles ve Camilla evlendi; Harry, başından bir boşanma geçen melez güzeli Meghan’la yüzükleri taktı fakat günün sonunda royallik, royallikti! Yani bizim gibi altında eşofmanıyla “The Crown” izleyen her birey, bu aileye girmenin bir bedeli olduğunu biliyordu. Bu noktada en güncel kurbana çevirmek istiyorum başımı, “Meghan, kuzum, her biri ayrı arıza olan saray âlemine girerken ne bekliyordun ki? Neden şaşırdın ki bu kadar?”

Haberin Devamı

Şok mu?

Başka bir kadını sevdiğini bile bile “Bir gün beni sevecek!” diye bir çıkış sadece royalliğe özel değildir. Bunu sesli ya da sessiz, hayatımızın bir noktasında yaşamış olabiliriz ve biliriz ki sonu hüsrandır. Ya da bir prensle evlendiğimiz zaman hayatımızın eskisi gibi “Eserim, gürlerim, kimseyi iplemem” şeklinde devam etmeyeceğini ufaktan tahmin ederiz. Meghan’ın “Aileye katıldıktan sonra buraya gelinceye kadar pasaportumu, ehliyetimi, anahtarlarımı hiç görmedim. Bunları bana sonra iade ettiler” demesi, tüm basının üzerine gelmesi, saraydan kafa izni için ayrılamaması... Bilemiyorum gerçekten aşırı büyük bir şok mu sizce? İki kere iki dört: Şu hayatta edindiğimiz her kazancın bir de kaybı var. Kaybının büyük olacağını sezinliyorsan o işe baştan girmeyeceksin dostum.