Evden dışarı mümkün olduğunca burnumuzu çıkartmadığımız bugünlerde “Tek başına mı izole olmak iyi, yoksa çok başına mı?” sorusunu masaya yatırıyoruz
Salgın tehlikesinin başladığı günden itibaren tüm arkadaşlarımla görüntülü konuşmaya başladım ki bilen bilir, pek hazzetmezdim bu işten. “Ay sakın beni görüntülü aramayın!”dan Houseparty’ye nasıl geçtim inanın hatırlamıyorum. Houseparty, birden fazla kişiyle aynı anda görüntülü konuşabileceğiniz bir uygulama. Açıyoruz bunu, apartmanda altın günü yapar gibi toplaşıyoruz kızlarla, her kafadan başka bir ses çıkıyor. Arkadaşlarım arasında izolasyon sürecinde tek başına olan da var, sevgilisi, kocasıyla olan da. Ben de sordum bizimkilere “Sizce hangisi daha makbul?” diye.
TEK KALANLAR
Tek kalanların durumu dalgalı bir süreç izliyor. İlk günler spor yapıp, yemek yapıp, okudukları kitapları, izledikleri filmleri art arda paylaşıyorlardı. “Kafamı dinliyorum, oh be!” diyorlardı. Lakin ikinci hafta semptomlar değişti, onları sardı bir melankoli. Eski sevgili defterleri açıldı önce. Sevgilisinden ayrılırken karşı tarafa demediğini bırakmayanlar içe dönüp “Bende de hata varmış, aslında o kadar da kötü biri değildi” hesaplaşmasına girdiler. Geçmişe mesajlar atıldı, telefonlar açıldı. Eş zamanlı olarak cips ve çikolata paketleri de açıldı. Düşünüldü, taşınıldı, “İyi ki ayrılmışız” kararı çıktı. Üçüncü haftayı daha normal seyirde geçirdiler. Evdeki lüzumsuz eşyalar ayıklandı, mutfağa gerçekten keyif için girdiler, sporu gerçekten canları istediği için yaptılar ve ileriye dönük yeni kararlar aldılar. Kimisi dedi, “Şu olay biter bitmez sevgili yapacağım”, kimisi de yalnızlığıyla mutlu olduğuna karar verdi. Not: Kişisel bakım açısından şanslı bir gruptu.
ÇİFT KALANLAR
Özellikle benim gibi evden çalışan kadınlar için, partnerlerinin de evden çalışmaya başlaması tam anlamıyla ‘eve düşen yıldırım’ oldu. İlk hafta adeta sirk gibiydi. Hele bir de çocuk/çocuklar varsa, kadınlar onları eğlemeye çalışırken bir yandan da evde kalan erkekleri yönetmek için canını dişine taktı. Yemekti, temizlikti, çocuktu, adamdı derken teller yandı. İkinci hafta başlayan online eğitim süreci olaya tuz biber ekti. Üçüncü hafta ev hali nispeten rayına oturdu. Beyler evde kendilerine tahsis edilen alanlarda hayatlarını sürdürmeye, ucundan da olsa ev işlerine yardım etmeye, çocuklar online eğitime adapte edildi. Ne kadar süreceği belli olmayan bu sürecin sonunda çok ayrılık yaşanır, benden demesi. Not: Kişisel bakım açısından ayvayı yiyen bir gruptu. Kaş mı alsın, ağda mı yapsın, ne ara ne yapsın?
KARAR AÇIKLANIYOR
Karantina, tek kalana da çift kalana da zor arkadaşlar. Tekler yalnızlıkla baş etmeyi, çiftler de kalabalıkla baş etmeyi bir şekilde öğrenecek artık. Her iki kümenin kesişim noktası ise, sabır. Lütfen sabredelim. Sabrın sonu selamettir.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025