Yazarlar"Şeriat" ve "şeriatçılık"

"Şeriat" ve "şeriatçılık"

17.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Altan Öymen

Şeriat ve şeriatçılık

ŞİMDİ de "Bu kadınlar dine karşı" suçlaması.. Ankara'da 10 bin kadın yürümüş.. Ayrıca, o yürüyüşte olmayıp da yürüyenlerin duygularını paylaşan milyonlarca kadın var.. Onlar hep "dine karşı" mı?.
Refah Partisi yöneticilerine göre öyle.. Çünkü "şeriat"a karşı tavır almışlar.. Şeriatın anlamı da "dini kurallar" olduğuna göre, o tavır dine karşı sayılırmış..
Bu, Refahçı mantığına dayalı bir "kelime yorumu"dur ki, Üçüncü Selim zamanından beri, bu ülkenin başına dert üstüne dert açmıştır. Kelime yorumu veya "kelime oyunu"..
Şeriat, evet lügat anlamıyla "dini kurallar" demek.. Onlara, bu anlamıyla, elbette karşı olunmaz. Ama "şeriat" kelimesinin bir de - 19'uncu yüzyıldaki yeniçeri isyancılarıyla 31 Martçıların yaptığı gibi - bir "siyaset" aracı olarak kullanılış şekli var ki, o şekle karşı çıkmayı, Osmanlı Islahatçılarından Cumhuriyet devrimcilerine kadar her aklı başında Müslüman, görev edinmiştir.
İmparatorluktaki her ilerleme çabası karşısında "Şeriat elden gidiyor" avazeleri.. Matbaayı bile "şeriata aykırı" sayma marifetleri.. Devletin her kararını "şeriat"ın kontrolünden geçirme talepleri..
Osmanlı ve Cumhuriyet aydınları işte bunlara karşı olmuşlardır. Din kuralları anlamındaki "şeriat"la değil, siyasal amaçlı "şeriatçı"lıkla uğraşmak zorunda kalmışlardır.
Önceki gün Ankara'da yürüyen kadınların yaptığı da aynı şeydir.
Artık 19'uncu yüzyılda veya 1909'un Mart ayında değiliz. Toplumumuz her açıdan gelişmiş, büyük ölçüde çağdaşlaşmış.. Ama şimdi de - tabii, eski ölçülerde değil ama - "şeriat"ı bir siyaset aracı olarak kullanma merakı yeniden canlanmış. Refah'ın - yüzde 20 oyla - iktidara gelmesiyle birlikte, devletin içine yerleştirilmeye başlamış. Bu merakın şimdiden ortaya çıkan boy hedeflerinden başlıcası da belli: Kadınlar.. Kadınların yüz yılda elde edebildikleri - erkeklerle eşit - insan hakları.. O hakları yok etmeye yönelik bu gidişe, herkesten önce, elbette kadınlar karşı çıkacak.
Kimsenin bunu, "kelime oyunu"yla hırpalamaya hakkı yok. Taha Akyol'un dünkü yazısında belirttiği gibi, din kurallarının "itikadi" hükümleriyle "ameli" hükümleri birbiriyle aynıymış gibi mütalaa edilemez. Ve bu yapılarak "Devletin de şeriata bağlanması şarttır" gibi bir iddia - Anayasamıza aykırı olması bir yana - "dinen" de öne sürülemez. Kadınların Ankara yürüyüşü, şeriatın dini - itikadi kurallarına değil, "Devleti de şeriata göre yönetelim" diyen "şeriatçı"lara karşıdır. Kendilerinin de aynı yolun yolcusu olduğu anlaşılan Refah sözcüleri, bu gerçeği saptırmaya kalkmasınlar..

Refahçıların bu tavrı bir yana. Bizi asıl şaşırtan bir başka şey var: Kadınlar yürüyüşüne karşı ANAP Genel Başkanı'nın davranışı. Önceki gece televizyonda kendi sesinden dinlediğimiz, aynen şudur:
"Dine karşı yürüyüş şeklinde anlaşılabilecek bir mitinge bizim katılmamız sözkonusu olamaz".
Bu ne demektir?. Kadınlar yürüyüşünün "dine karşı yürüyüş" olmadığı halde, "dine karşı yürüyüş şeklinde anlaşılabilmesi", besbelli ki, sadece Refah Partisi'nin hedefidir. ANAP Genel Başkanı, bu açıklamasıyla, Refah Partisi'nin haklı olduğunu mu söylemek istiyor? Yoksa "Ben Refah Partisi propagandasıyla başa çıkamam. Sonra bana da dine karşı derler" aczi içinde, kendi bağımsız düşüncesini açıklamaktan mı çekiniyor?
Her iki halde de durum, ANAP için gurur duyulacak bir durum değildir.
Ama ummak isteriz: Belki, bizim televizyonda izlediğimiz o cümlenin, televizyona geçmemiş olan bir önü veya arkası vardır ki, bu iki ihtimalin ikisinde de var olan olumsuzluğu azaltabilir. ANAP Genel Başkanı, bunu "açık"lığa kavuşturacak bir açıklama yaparsa, herhalde iyi olacaktır.

KEŞFETYENİ
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!

Cadde | 03.05.2025 - 07:13

Survivor All Star 2025'e sürpriz bir şekilde veda eden isim Yiğit Poyraz olmuştu. İlk paylaşımını yapan Poyraz'ın 'Usta' ifadesi dikkat çekti.

Yazarlar