CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Konseyi’nin (AK) himayesinde gerçekleştirilen Dünya Demokrasi Forumu’na katılmak için geldiği Fransa’da kritik temaslarda bulundu. Strasbourg’daki “Popülizm bir sorun mu?” konulu panelde konuşan Kılıçdaroğlu, AK Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’la da bir araya geldi. CHP liderinin temaslarındaki başlıklardan biri de AK’ye büyük maddi katkı sağlayan 6 donör ülkeden biri olan Türkiye’nin, FETÖ’den tutuklu eski YARSAV Başkanı’na ödül verilmesi gerekçesiyle bu yardımı kesme kararı almasıydı. Strasbourg dönüşünde sorularımızı yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hükümete “Bu karardan vazgeçin” çağrısı yaptı. Yurt dışına sık çıkmadığının anımsatılması üzerine “Evimize bile gidemiyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, 5-8 Aralık’ta da İngiltere’ye gideceğini söyledi. İngiltere ziyaretinde, İşçi Partisi Başkanı Jeremy Corbin, AB Bakanı Alan Duncan ve düşünce kuruluşları, iş çevreleri, İngiltere’de yaşayan Türkler ile buluşacak olan Kılıçdaroğlu’nun 2019 mesajları önemliydi. “Seçime bağımsız gireceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, yasal değişiklik olması halinde yaşanabilecek gelişmelere kapıyı açık bıraktı. Cumhurbaşkanlığı seçimi için, net biçimde “Her parti kendi
Meclis’te dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti grubuna hitap edecek olmasından dolayı normalin ötesinde bir kalabalık vardı.
Erdoğan, girişte, bir meslektaşımızın, AKM’nin yerine yapılacak opera binası için, “Çok güzel olmuş” yorumuna, “Daha güzel olacak” karşılığını verdi.
Erdoğan’ı bekleyenlerin gündemi, erken seçim olasılığıydı.
Erken seçimin söz konusu olmadığı açıklamasını anımsatanlar, seçim tarihi öne çekilmese de Erdoğan’ın seçim kampanyasını zaten başlattığına işaret etti.
Yerli otomobil, opera binası lansmanları, Ak Parti’deki yenilenme çalışmaları ve Erdoğan’ın dünkü grup konuşması, bu yorumları doğrular nitelikte.
Konuşmasında, iktidara geldikleri 3 Kasım 2002 seçimini “milat” olarak niteleyen Erdoğan, 2019’un da dönüm noktası olduğunu söyleyerek, teşkilata “Çalışın” talimatını verdi.
‘Kışın da durmak yok’
Emniyet Genel Müdürlüğü, önceki gün, IŞİD operasyonuna dönük açıklamasında 22 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında 283 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Buradaki ürkütücü gerçek, sadece 11 günlük sürede yakalanan militan sayısının 300’e yakın, gözaltına alınanların da Türkiye’nin 25 iline dağılmış olması.
Ankara, Reina saldırısından sonra IŞİD’e dönük kuşatma operasyonlarını tepe noktaya çıkardı.
Özellikle Asya’dan ve Afrika’dan gelip sızan, başta İstanbul ve doğu illeri olmak üzere hücresel örgütlenmenin ağlarında yer alan militanların eylem yapmasını önlemek için alarma geçti. Son rakamlar tehlikeyi gözler önüne seriyor.Türkiye’den gidenlerin geri dönüşü nedeniyle İstanbul’da 100 eylem hücresinin yer aldığı, İstanbul’da Ağustos 2016 ile Ekim 2017 arasında yapılan operasyonlarda 970 kişinin yakalandığı, Suriye ve Irak’tan dönenlerden 900’ünün, ülkenin çeşitli kentlerinde aktif hücreler olarak eylem talimatı beklediği gibi.
IŞİD cephesi
Diğer yandan, PKK’nın eylemlerinde de dikkat çekici bir artış var. Daha iki gün önce 9 şehit verdik.
Bir yandan da FETÖ, kullanma-kullanılma ve etkileme kapasitesiyle yurt dışından atakta.
Beş ülkenin liderinin aynı anda çekiç salladığı raylar, öyle sıradan bir projenin açılışını değil, çok kıymetli bir yolculuğu simgeliyor.
Üstelik bu büyük yolculuk, siyasi iklimin sertliği, sınırlarımızda olan bitenler, savaşlar, ölümlere rağmen gerçekleşti.
Önceki gün açılışı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan ve Gürcistan devlet başkanları tarafından yapılan Demir İpek Yolu, güncel siyasi tartışmalardan apayrı değerlendirilmesi gereken, bu nitelikte bir proje.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’nin temeli, tam 13 yıl önce, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te atıldı.
20 Aralık 2004 tarihli Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Karma Ulaştırma Komisyonu toplantısında, tarihi İpek Yolu üzerinde bir tren yolu yapılması kararlaştırıldı.
Kararlaştırıldı ama aslına bakarsanız o gün kimse bu anlaşmanın gerçeğe dönüşeceğini düşünmüyordu.
13 yıllık macera, zorluydu.
Bu yolculuğun en önemli aşaması ise devletleri ikna ve güzergâh konusunda herkesin anlaşabileceği bir formül bulmaktı.
Her dönemin zamanla gelenekselleşen resepsiyon gerçekleri oluyor. Bu döneme damga vuran gerçek, Batı formatında klasik ritüeller yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset yapma anlayışının yansıması olan uygulamalar.
Cumhuriyetin 94. yıl dönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı külliyesinde önceki gece verilen resepsiyondaydık.
Her dönemin zamanla gelenekselleşen resepsiyon gerçekleri oluyor. Bu döneme damga vuran gerçek, Batı formatında klasik ritüeller yerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyaset yapma anlayışının yansıması olan uygulamalar.
Cumhurbaşkanı ve eşinin, ismi anons edilen konuklarla tek tek tokalaşması yerine, bunu resepsiyon sırasında gerçekleştirmesi gibi.
Ya da davet başlangıcında Cumhurbaşkanı tarafından bir konuşma yapılması, bir sinevizyon gösterisinin sunulması gibi. Önceki gece verilen davete bu gözlükle bakıldığında da aynı uygulamalar vardı, ilkler de vardı.
Çırpınırdı Karadeniz
Örneğin, konukları resepsiyon yapılan binaya ilerledikleri güzergâhta, 16 Türk devletinin askeri kıyafetlerini giymiş askerler karşıladı.
Binaya girişte mehteran takımı, mehter ezgileriyle selamladı.
Meral Akşe-ner’in merakla beklenen partisi kuruldu.
Sorular belli: Parti tutar mı, barajı aşar mı, Akşener Cumhur-başkanlığı’na aday olursa kazanır mı?
Bu soruların yanıtı ise, “Kadrosu, söylemi, programı, ismi ve amblemi ile İYİ Parti, yelpazenin neresine oturabilecek?” sorusunda saklı.
Partinin nereye evrileceğini zaman içinde göreceğiz.
Dün, araştırma şirketi ANAR’ın Genel Müdürü İbrahim Uslu ile konuştum.
ANAR’ın, parti kurulmadan hemen önce yaptığı araştırmada potansiyeli yüzde 20’lerde çıkmış.
Uslu, “Ama bu potansiyel, ‘oy oranı bu olacak’ anlamına gelmiyor. ‘Asla oy vermem ve büyük ihtimalle vermem’ diyenleri çıkardığınızda kalanlar yüzde 20’ler civarında” dedi.
Belediye başkanları operasyonunda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in cumartesi günü istifa edeceğini açıklamasıyla kritik eşik aşıldı.
Süreç, aslında bu kadar hengameye karşın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kafasında kurguladığı zamanlamaya uygun biçimde, ekim ayı sonunda tamamlanacak görünüyor.
Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe, istifasını açıkladı.
Gökçek de ayrılıyor.
Dün sabah Ankara kulislerine yansıyan iddialar, son 48 saat içerisinde arabulucularla da ikna edilmeye çalışılan Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur’un en geç haftabaşında istifasını verme noktasına geldiği yönündeydi.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meclis’ten ayrılırken iki meslektaşımla birlikte selamlaşma imkanı bulduk.
Bu sırada Uğur’un istifa edip etmeyeceğini de sorduk.
Cumhurbaşkanı, net yanıt verdi; “pazartesi inşallah” dedi.
16 Nisan referandumuyla Cumhurbaşkanı sıfatının yanına Ak Parti Genel Başkanı unvanını da ekleyen Tayyip Erdoğan’ın partisine verdiği ilk mesaj, “acil değişim” olmuştu.
Erdoğan, “metal yorgunluğu” kavramı üzerinden anlattığı değişim zorunluluğunu, Ak Parti’nin atlayacağı en önemli eşik olarak nitelendirdiği 2019 için, “olmazsa olmaz” ilan etti.
Bir siyaset ustası olarak teşkilat ve belediyelerde gözlemlediği yorgunluk ve durgunluğun hangi noktalarda yoğunlaştığını tespit için kapsamlı çalışmalar yaptırdı.
Parti yönetimi, il ve ilçe teşkilatlarındaki değişim bu tespitlerle yapıldı.
Ardından belediye başkanlarına neşter atılmaya başlandı.
İlk etapta 6 belediye başkanının istifa ederek, yeni isimlerin göreve gelmesi kararı alındı.
Erdoğan, hazırlanan raporlarda, oy oranı 2019 seçimine kadar tolere edilebilir sınırların altında olan başkanların değişimine onay verdi.