Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başkanlık sistemi tartışmaları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye Modeli Başkanlık” açıklamasıyla alevlendi.
Erdoğan’ın, yetkileri sınırlı bir cumhurbaşkanı profiliyle Köşk’e çıkmayacağı gerçeği ve Türkiye’nin er geç bu sistemle yönetileceği yolundaki açıklamaların yoğunluğu, önümüzdeki ayların en sıcak gündem maddelerinden birinin bu olacağını gösteriyor.
Başkanlık sisteminin en iyi uygulandığı ABD’de uzun yıllar yaşamış olan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da, Türkiye’nin bu sisteme geçmesi gerektiğini düşünenlerden.
Bağış’ın konuya ilişkin değerlendirmelerini şöyle özetleyebilirim:

‘17 yıl yaşadım, endişeler yersiz’
“Türkiye için Başkanlık Sistemi bir tercih sebebi olmaktan ziyade bir zorunluluk. Başkanlık Sistemi’nin tek adam yönetimi veya otoriter bir yönetim şekli olduğunu iddia edenler ya bilmiyorlar ya da bunu kasıtlı olarak dile getiriyorlar. Bu sistemde yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrım ve denge vardır. Bu dengede yürütme, yasamanın ve yargının sıkı bir demokratik denetimi altındadır. O yüzden Türkiye’nin demokrasi çıtasını daha yükseğe çıkaracak. Ben 17 yıl Başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülkede yaşadım. Bu sistemle ilgili bütün çekincelerin yersiz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.”

‘AB hedefini de kolaylaştıracak’
“Amerika ve Amerika’yla birlikte Başkanlık Sistemi’ni uygulayan birçok ülke bu sistemle uluslararası siyasette güçlerini pekiştirdiyse biz neden bu sistemin avantajlarından ülkemizi mahrum edelim? Başkanlık Sistemi Türkiye’nin AB standartlarına ulaşma hedefini de kolaylaştıracak. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023 yılında Türkiye’nin dünyanın en çağdaş ülkeleri arasında yerini alması, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasını hedefliyoruz. 2023 hedeflerinin Başkanlık Sistemi‘yle daha da yakınlaşacağı açık.”

‘Devlet geleneğine yabancı değil’
“Türkiye’nin son 10 yılda AK Parti dönemindeki istikrar ve güven ortamıyla yakaladığı başarılar ortada. Geçmişte koalisyon hükümetlerinin Türkiye’yi sürüklediği felaket de ortada. Bu nedenle Başkanlık Sistemi Türkiye için koalisyon dönemlerinin tarihe karışması demek. Bu da bir tarafa, bu sistem Türkiye’de istikrar ve güven ortamının teminat altına alınması demek. Türkiye bu sistemle şaha kalkar. Kaldı ki bizim devlet geleneğimiz de bu sistemi başarıyla uygulayacağımızın bir işareti. Bizim topraklarımıza, bizim kültürümüze yabancı bir sistem değil. Tarihte en güçlü olduğumuz dönemler, güçlü ve istikrarlı yönetimlerin işbaşında olduğu dönemler. Osmanlı’ya, Cumhuriyet’in ilk dönemlerine baktığımızda bunu açıkça görüyoruz. Milletimizin beklentilerini en iyi karşılayabileceğimiz yönetim biçimi de bana göre Başkanlık Sistemi’dir.”

‘Referandumda çoğunluk ister’
“Bugün Başkanlık sistemi ile ilgili bir referanduma gidilse milletimizin büyük çoğunluğunun bu sistemden yana tavır alacağını düşünüyorum. O yüzden bu işi bir an evvel, bana göre referanduma da gerek kalmaksızın Parlamento çatısı altında bitirmeliyiz.”

‘Karizmatik bir lider varken’
“MHP eğer kurucu liderinin emanetine saygı duyuyorsa Başkanlık Sistemi’nden yana tavrını açıkça belirlemeli. Sayın Başbakanımızın da daha önce hatırlattığı rahmetli Türkeş’in Dokuz Işık’ı MHP yönetimi için herhalde rehber alınacaktır. CHP de Atatürk’ün devrimlerini hayata geçirdiği dönemi iyi okumalı. Başbakanımız gibi karizmatik bir liderimiz varken Başkanlık sistemine geçmememiz bana göre israf olur.”