Meclis, yerel seçimler öncesinde 1 aylık tatile girdi. Son 1 ay içerisinde parlamentomuz, hukuk sistemini baştan sona dizayn eden düzenlemeler serisini müzakere edip yasalaştırdı.
Özel yetkili mahkemeleri kaldıran, HSYK’nın yapısını baştan aşağıya değiştiren, dinlemeler ve internetle ilgili yeni bir sistem getiren yasalar ardı ardına, jet hızıyla Meclis’ten geçti.
İmar izinlerinden Kürtçe eğitimin kısmen de olsa önünü açan düzenlemeden Türkiye’deki dershane sistemine radikal bir neşter vuran kanuna kadar geniş bir yelpazede, olağan koşullarda 1 yılda yasalaştırılacak onlarca düzenlemeyi 1 ay gibi kısa bir sürede elinden çıkardı.
“İsteyince oluyor”a uygun bu mesai arasında sıranın gelemediği konular çok.
Bunlardan biri var ki izahı zor.
2 yıl uğraşıp yeni anayasa yapamayan Meclis, 1 maddelik anayasa değişikliğini de gerçekleştiremedi.
O 1 maddelik değişiklik CHP’li Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile BDP’li 5 vekilin yıllar sonra hapisten, ancak Anayasa Mahkemesi kararıyla çıkabilmesine neden olurken, şimdi Meclis’i MHP’li Engin Alan ayıbıyla karşı karşıya bıraktı.
Balbay ve Haberal ile BDP’lilere tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi’nin kararı Alan’ı kapsamadı. Çünkü Alan’ın yargılandığı Balyoz davası Yargıtay’da onanarak kesinleşmişti ve Alan artık hükümlüydü. 3 ay önce Anayasa Mahkemesi’nden karar çıksa özgür kalacak olan Alan, bu nedenle, cezaevinde kalan tek milletvekili.
İşin garip yanı, aslında bu durumun farkında olan parlamentodaki 3 parti, Alan için önemli bir girişimde bulundu.
Özellikle TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, tutuklu vekillerin tahliyesiyle sorunların bitmeyeceği, tutuklu vekil konusunda yapısal bir değişiklik gerektiği, aksi takdirde bu sorunun daha da büyüyeceği ısrarından sonra Ak Parti, CHP ve BDP, sorunu çözmek için harekete geçti.
Kuliste başlayan 3 parti arasındaki görüşme, kısa sürede olgunlaştı ve umut oldu.
Partileri tarafından görevlendirilen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, anayasa değişikliği ile 3 partinin bu sorunu çözmesi için bir araya geldi.
3 hukukçu vekil, kısa sürede değişiklik metnini de olgunlaştırdı.
Buna göre, anayasanın dokunulmazlık maddelerini düzenleyen birbiriyle bağlantılı 3 madde değiştirilecekti.
Bu değişiklikler, bir yandan vekil seçilen isimlerin tutuklu yargılanmasını engelleyecek, diğer yandan vekilken hüküm giyenlerin dönem sonuna kadar cezaevine girmesini önleyecekti.
Artık hükümlü statüsü taşıyan Alan için de geçici bir madde ile değişiklik yapılacak ve cezaevinden dönem sonuna kadar çıkması sağlanacaktı.
Hatta vekilken yargılaması süren ve hapse mahkum edilen HDP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel de böylece cezaevine girmeden siyaset yapmayı sürdürebilecekti.
Ama bunların hiçbiri olmadı.
3 partinin temsilcileri, Meclis fırtınalı bir takvime girmeden hemen önce, hazırladıkları metni partilerinin yetkili organlarına sunmayı ve hemen Genel Kurul’a getirmeyi tasarlamıştı.
Ancak ne parti liderlerinden ne yetkili organlardan gelen bir karar yok.
Zaten şimdi herkes yerel seçimler için can derdine düşmüş vaziyette.
Engin Alan’ı seversiniz sevmezsiniz, hakkında bir davadan hüküm kesinleşmiş olabilir, ancak hapisteki 7 milletvekilini Anayasa Mahkemesi sayesinde esaretten kurtarabilen bir parlamento, Alan’ın hâlâ hapiste olmasını nasıl izah edecek?