Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, uzun süre tartışılacak konuşmasını yaptığı törenin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile sohbet ettik.
CHP, iktidar partisinin Meclis’ten geçirdiği çok sayıda yasal düzenleme için başvurduğu Yüksek Mahkeme’den uzun yıllardır eli boş dönüyor. Bu nedenle CHP liderinin, Anayasa Mahkemesi’ne dönük sert eleştirileri olagelmiştir.
Kılıçdaroğlu, sohbetimizde, bu eleştirileri saklı tutmak kaydıyla, Başkan Haşim Kılıç’ın sözlerini “isyan” olarak nitelendirdi.
CHP liderinin konuya ilişkin önemli değerlendirmeleri Meriç Tafolar’ın haberinde yer alıyor.
Sohbetin diğer gündem başlığı, aslında yargı konusundaki derin tartışmayı da içine alacak şekilde cumhurbaşkanlığı seçimi meselesi oldu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunda kendisine göre bir yöntem belirleyip o çerçevede ilerlediğini belirttikten sonra, “Kendisine oy veren kitlenin oyunu çantada keklik olarak görüyor. ‘Nasıl olsa benim bu kadar tabanım var, nasıl bunun üzerine oy inşa ederim’ düşüncesi var. Bunu topluma karşı saygısızlık olarak yorumluyorum” dedi.
CHP lideri, kafasındaki Cumhurbaşkanı adayını tanımlarken çerçeveyi epey daraltmıştı. O tariften, etliye-sütlüye karışmamış bir isim çıkıyordu neredeyse. Bu konudaki sorumuza şu yanıtı verdi:
“Siyasi kimliği çok fazla öne çıkmış olmasın diyorum. Elbette ki herkesin bir siyasi görüşü var. Siyasi görüşlerden arınmış bir cumhurbaşkanı olmaz zaten. ‘CHP grubundan aday çıkmayacak’ yorumu da doğru değil. Sonuçta buna bizim partinin yetkili organları karar verecek. ‘Ben tek başıma kararı verdim, bu olacaktır’ diye bir şey olmaz. Henüz kafamızda netleşmiş bir isim yok.”
‘İki seçenek dayatılıyor’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin diğer seçimlerden çok ayrı bir anlamı olduğunu, bazı ilklerin yaşanacağını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Üzerinde düşünmemiz gereken nokta şu. Cumhurbaşkanı adayları halkın karşısına çıkıp, ‘Yol yapacağım, köprü yapacağım, bütçeyi şöyle yapacağım, yoksulluğu frenleyeceğim’ diyemeyecek. Ne söyleyecek? Asıl tartışılması gereken konu bu. Vatandaş, cumhurbaşkanı olacak kişinin kimliğine ve birikimine bakacak. Propagandanın ana noktası bu. Bizim de çıkaracağımız cumhurbaşkanının bu nitelikte olması lazım. Bu kişi dünyayı iyi okuyan birisi mi? Geçmişi başarılı mı? Tavırları toplumun her kesimi tarafından kabul görmüş mü? Böyle bir profil çıkaracağız. Cumhurbaşkanlığı makamı önemli bir makam. Oraya gelecek kişinin doğal bir sorumsuzluk alanı var. O nedenle o koltuğa oturacak kişinin temiz birisi olması, herkesi kucaklaması lazım. Hem sorumsuz olacak hem de adı yolsuzluğa karışmış olacak. Bu olmaz. Gazetelerin yapması gereken, ‘Nasıl bir cumhurbaşkanı istiyorsunuz’ kampanyası başlatmak. Erdoğan mı olacak, Gül mü olacak? Çok kısır, bana göre gereksiz, Türkiye’yi yoran bir süreç. Biz cumhurbaşkanı seçiyoruz, kişi seçmiyoruz. Vatandaşa düşünme hakkı vermiyoruz. Önüne iki seçenek koyup dayatılıyor. Vatandaşa sormamız lazım, nasıl bir profil olmalı? Oturması, kalkması, yabancı devlet başkanları ile ilişkiler. Bunların hepsine bakacağız.”
‘Ortak aday doğru değil’
Başbakan Erdoğan’ın aday olması ve ilk turda seçilememesi halinde, muhalefet partilerinin ikinci tur için bir isimde ittifaka gitmesi konusu gündemde. Son olarak, HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, seçimin ikinci tura kalması halinde CHP’den kendilerinin de destek verecekleri bir isimde uzlaşılabileceğini söyledi.
CHP lideri, ittifak konusuna çok sıcak bakmadığını yinelerken şu ifadeleri kullandı:
“Diğer siyasi partilerle bir aday belirlemeyi doğru bulmuyorum. ‘Bütün siyasi partiler bir araya gelsinler, falan kişiye karşı bir ortak aday belirlesinler’, bu doğru değil. Bu durum karşı tarafa güç vehmetmek gibi bir anlayışı beslemiş olur. Niye öyle bir anlayışın içine girelim ki? Bu toplumun bir vicdanı vardır sonuçta. Orası hepimizin üzerine titreyeceği bir makamdır. Bu kişi, bu ülkenin cumhurbaşkanı olabilir diyebileceğimiz olgunlukta birisinin olması lazım. Biz bunu gözeterek bir aday çıkaracağız.”
‘Türkiye Rusya değil’
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan arasındaki istişarelerden nasıl bir sonuç çıkacağı konusundaki sorularımıza verdiği yanıtlar da önemliydi.
CHP lideri, Gül ile Erdoğan’ın yer değiştirmesini ifade eden Putin-Medvedev modeli konusundaki soruyu, “Onu bilmiyorum. Bakalım, göreceğiz. Ancak Türkiye, Rusya değildir. Eğer demokrasiden uzaklaşacaksak zaten bir sorunumuz yok. Ama eğer Türkiye hukuk devletiyse, bir üçüncü dünya ülkesi değil, insan haklarına önem veriyorsa farklı bir Türkiye olmak zorundadır. Putin-Medvedev modeli düşünülmemeli” diye yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, Ankara Temsilcimiz Serpil Çevikcan’ın sorularını yanıtladı. CHP?lideri, cumhurbaşkanlığı için muhalefetin ortak aday göstermesini doğru bulmadığını söyledi. Fotoğraf: YAVUZ ÖZDEN
Bu ülkenin irfanına güveniyorum
Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın olası cumhurbaşkanlığı adaylığının ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak tablonun Gül ile Erdoğan arasında ciddi bir çatışmaya yol açıp açmayacağı konusundaki yorumu ise şöyle oldu: “İkisinin de geldikleri kültür, çatışmaya izin vermiyor.” CHP lideri, “Biat kültürü mü demek istiyorsunuz” sorusuna, “Ben bu kadarını söyleyeyim, okuyan üstünü tamamlar” yanıtını verdi. CHP lideri, Erdoğan’ın aday olursa ilk turda seçilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı farklı, Başbakanlık farklı. Bu ülkenin irfanına güveniyorum. Vatandaş mutlaka düşünecek” dedi.