Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliği yaptığı Antalya’daki G20 Zirvesi’nin hemen ardından dünya liderleri bu kez Paris’te İklim Zirvesi’nde bir araya geldi.

Toplantının terör saldırılarının yarasını sarmaya çalışan Paris’te olmasının ayrı bir anlamı vardı.

Son derece parlak geçen G20 Zirvesi’ni gerçekleştiren Türkiye’nin yaptığı organizasyonun ne kadar başarılı olduğu Paris’te daha iyi anlaşıldı.

Antalya’dan son derece memnun ayrılan Batılı liderlerin önemli bir bölümü, Türk yetkilileri Paris’te de G20 Zirvesi nedeniyle tebrik etti.

Haberin Devamı

Antalya’daki G20’nin aksine renksiz bulunan Paris’teki İklim Zirvesi, Türkiye’nin ev sahipliğindeki zirvenin başarısını bir kez daha gösterdi.

Alışılmadık güvenlik önlemleriyle yeni olası saldırıların önüne geçmeyi amaçlayan Fransa’da yapılan zirve, Paris saldırıları, Türkiye-Rusya gerilimi ve Suriye odaklı gelişmelerin gölgesinde yapıldı.

İkili görüşmelerde de gündemde bu başlıklar vardı.

Zirvede yanıtı en çok merak edilen soru ise Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir araya gelip gelmeyeceğiydi.

Bu görüşme, Türkiye’nin talebine rağmen gerçekleşmedi.

Putin, aile fotoğrafına bile girmeyerek, Türkiye’ye yönelik, “yüksek tansiyon” stratejisini sürdüreceğinin mesajını verdi.

Erdoğan ile Putin bir araya gelemese de iki ismin diğer liderlerle yaptıkları görüşmelerde ana gündem Türkiye-Rusya ilişkileriydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili görüşmelerde bir araya geldiği liderlere Türkiye’nin sınırlarını koruma yükümlülüğünü aktardı.

Operasyon yakın

Erdoğan’ın dün ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmede de ana başlık Rusya’ydı.

Obama da bir yandan gerilimi düşürme tavsiyesinde bulunurken, diğer yandan sınırlarını korumanın Türkiye’nin hakkı olduğuna işaret etti.

Görüşmede, Rusya odaklı gelişmelerin yanında Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın batısının terörist unsurlardan temizlenmesine yönelik operasyon da masaya yatırıldı.

Yetkililer, bu operasyona sayılı günler olduğuna işaret ediyor.

Putin özür diledi ama...

İklim Zirvesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geldiğimiz Paris’te bu kritik görüşmeler gerçekleştirilirken Türk heyetinden bazı isimlerle bir araya gelme imkânı buldum.

Haberin Devamı

Hem yapılan görüşmeler hem de Türkiye’nin diğer ülke heyetlerine aktardığı bilgilerle ilgili konuştuğumuz yetkililer, Rusya’nın sınır ihlali yapma alışkanlığının yeni olmadığının altını çizdi.

Aldığım bilgilere göre, Rusya ilk olarak geçen yıl Samsun’da 15 dakika süren sınır ihlalinde bulundu.

Suriye’deki askeri etkinliğini artırmasının ardından güney sınırımızda da ihlaller başladı.

3-4 Ekim’de Suriye sınırında Rus uçaklarının yaptığı sınır ihlallerine Türkiye’nin tepkisi sert olunca, Putin’in Erdoğan’ı arayarak özür dilediğini öğrendik.

Buna rağmen ihlallerin sonlanmadığını da.

Radar kilitlemesi

Özre rağmen 5 Ekim’de Akdeniz’deki Rus savaş gemisinden sınırda görev yapan F-16’lara radar kilitlemesi yapıldı.

Türkiye buna da tepki gösterdi ancak Rusya’nın tutumu değişmedi.

29 Ekim’de yeniden sınır ihlali yapıldı.

Rusya, son 1 yıl içinde NATO ülkelerinin sınırlarını 400 kez ihlal etmiş.

Haberin Devamı

Sınır ihlalini alışkanlık haline getirmiş bir Rusya’dan söz ediliyor.

İç politik manevra

Rusya’nın bu tutumu, Paris Zirvesi’nde ana gündemlerden biriydi.

Aldığım bilgilere göre, Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Hollande da Rus uçağının düşürülmeden önce sınır ihlalinde bulunduğu bilgisini teyit etti.

İki lider, Putin’le yaptıkları görüşmelerde bu bilgiyi aktardıklarını Türkiye ile de paylaştı.

Her iki isim, Putin’e, Rusya’nın gerilimi tırmandırarak yanlış yaptığını söylediklerini de aktardı.

Hem Merkel hem Hollande, Putin’in Türkiye’ye yönelik sert tavrının daha çok iç politik manevra amaçlı olduğunun da altını çizdi.

Merkel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, NATO’nun Türkiye’ye verdiği desteğin artırılacağını da net biçimde vurguladığını öğrendik.

Rusya’nın hedefi ve PYD

Rusya’nın Suriye’deki askeri hareketliliği sürüyor.

Esad’a güçlü biçimde destek veren Rusya’nın Lazkiye-Cisr Eş Şugur ve İdlib arasındaki hattı tahkim etmeyi ve Suriye rejimine can simidi olmayı tasarladığı değerlendiriliyor.

Rusya’nın kuzeyde ise PYD’yi kullanmayı istediği ifade ediliyor.

Bu olasılık elbette Türkiye ile olan ilişkiler açısından da önem taşıyor.

Peki, Türkiye’nin PYD’ye bakışında esneklik olur mu?

Ankara’nın tutumunda değişiklik yok.

PYD’ye bakışın değişmesi konusunda net biçimde üç şart sıralanıyor:

* PKK ile ilişkisini kesmesi.

* Esad ile ilişkisini kesmesi.

* Kantonlaşma amacına son vererek, bölgede yaptığı etnik temizliğe son vermesi.

Rusya’nın katı tutumuna rağmen, ilişkilerin 3-4 aylık süreçte düzelmesinin olası olduğu vurgulanıyor.

Bu olasılık dile getirilirken, Rusya’nın yaptırımlardan söz ederken enerji konusuna ve Akkuyu’daki nükleer santrale hiç değinmediğinin altı çiziliyor.

Bu iki başlığın yaptırımlar kapsamına alınmasının Rusya’yı da etkileyeceğinin Rus yönetimince de bilindiğine dikkat çekiliyor.

Rus uçağının düşürülmesinden bu yana Rusya’ya tansiyonu düşürme mesajları veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ölen Rus pilotun cenazesinin alınmasından sonra düzenlenen törenle ilgili bizzat talimatlar vermiş.

Türkiye, tansiyonun artmasından yana değil.

Ancak Rusya’nın askeri bir mukabelede bulunması halinde tablonun tamamen değişeceği de vurgulanıyor.

Suriye’nin odakta olduğu, ABD’den Türkiye’ye, Rusya’dan Fransa’ya kadar bütün ülkeleri etkileyecek gelişmelerin kapıda olduğunu söyleyebiliriz.