Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yatırım planları erteleniyor.Yeni işsizlik dalgası çalışanların korkulu rüyası olmaya devam ediyor.Hepsinin üzerine erken seçim tartışmaları belirsiz bir çalışma planı ve takvimle gündemimize yerleşiyor.Hayatın bir başka yerinde ise karşımıza; "Övün, Çalış, Güven" diyenler olduğunu hatırlatanlar çıkıyor.Yeni Türkiye Genel Başkanı İsmail Cem ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanı ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmazı taşıyan İstanbul - Ankara uçağında, Coca - Cola Avrasya ve Orta Doğu (48 ülke) Bölüm Başkanı Ahmet Bozer bu farklı gündem için uçuyor.Bozer soyadı bize Avrupa Birliğini çağrıştırıyor. Ahmet Bozerin babası Ali Bozer yıllarca o günkü adıyla Avrupa Topluluğunun bir numaralı isimlerindendi, akademik hayatına çekildi. Oğul Bozer ise dünya şirketi Coca - Colanın tepe yönetimine geçti. Bir işadamı, "Yurt dışında aldığımız 180 milyon dolarlık bir taahhüt işimiz var, Türkiyedeki finans kurumlarının teminat mektupları kabul edilmediği için işe başlayamıyoruz" diyor. Bozer, Coca - Cola Şişileme Grubunun Ankara fabrikasındaki törende, dünyadaki 2 bin 123 Coca - Cola fabrikası içinde, "Depolama ve Üretim Kalite Ödülü" almaya hak kazanan 10. fabrika olduklarını açıklıyor. Türkiyedeki diğer üç fabrika da aynı ödülü alarak, Coca - Cola sistemindeki 36 ödüllü fabrika arasına girmiş.Fabrika Müdürü Kerem Kerimoğlu, 117 çalışanla Coca - Cola Orta Avrupa ve Ortadoğu Direktörü Doug Dichtingin elinden ödülünü alırken, "Biz başardık" demenin gururunu yaşıyor.Neye rağmen?Meşrubat pazarında 2001 yılında yüzde 20, 2002 yılında yüzde 12 daralmaya rağmen.Coca - Cola Ankara Şişeleme Fabrikasındakiler "Başardılar", şu anda öyküsünü aktarmadığımız Türkiyedeki başka kurumlarda da, benzer başarılara imza atıyor, ayakta kalabilmek hatta ipi önde göğüsleyebilmek için.İstanbul Sanayi Odası (İSO) ise biz Ankarada bir başarı öyküsü dinlerken, 2001 yılı, "500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasını yayınladı. Türk sanayinin borçları bir yıl içinde yüzde 101, faiz ödemeleri ise yüzde 178 artmış, çalışanların sayısında yüzde 5.7 azalma olmuş.Türkiyeye birileri haksızlık etmiyor mu? Krize rağmen Coca - Cola Ankara fabrikasını gezerken, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın oğlu Yavuz Yılmazın nasıl bayi olduğunu da soruşturdum.Coca - Colanın Kartal bayisi ekonomik krizden etkilenmiş ve işini tasfiye etmiş. Bu bölgedeki boşluğu gören (Nasıl tesbit etmiş onu bilmiyorum) Yavuz Yılmaz, Amerika dönüşünde kendisine iş ararken Coca - Colaya teklif götürmüş, "Bayilik işi ticareti öğrenmek için iyi bir yol, Kartalı bana verin" demiş. Coca - Colacılar Yavuz Yılmazın işadamlığından umutlular, "Agresif bir genç" diyorlar.Yılmaz artık Türkiyedeki 500 Coca - Cola bayisinden biri.Coca - Colanın müdürlerinden biri konuya biraz daha açıklık getiriyor:"Bayilerimiz yılda bir Mercedes alacak para kazanmazlar, hatta içlerinde Mercedesi olan bayi yoktur. Coca - Colanın yanında farklı ürünlerin de bayiliğini alarak güç alabilirler."Yavuz Yılmaz işi kaptıysa, şimdi başka ürünlerin de bayiliği için girişimlerde bulunuyordur, bakalım bu kez hangi ürünü alacak?Bu arada aklıma Kartalda siyaset yapan ve kaybından üzüntü duyduğumuz ANAP İstanbul Milletvekili ve eski Maliye Bakanı Adnan Kahvecinin bir lafı geldi. Kahveci yanına adam seçerken, "Kursağı temiz mi?" diye sorardı. Keşke Yılmaz, Kahveciye yetişseydi... Kahveci bir Kartal turunda, Yılmazın dükkanına da uğrar ona işadamı olmanın etiğini anlatırdı. syilmaz@milliyet.com.tr Oğul Yılmaz iş öğreniyor