Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önlerine gelen dosyalarda üniversite mezunu, master öğrenimi görmüş gençlerin çokluğunu görüp de, "İçim yanıyor" demeyen patron yok gibi...Her biri çocuklarının iyi eğitim alıp, ülkelerinde gelecek aramaları için çaba sarf ederken, kendi çocukları gibi eğitim alan ancak işsiz kalan gençlere üzülüyor elbette.Geçenlerde Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) genel kurulunda konuşan Sakıp Sabancı, vergi yükü gibi nedenlerden dolayı yabancı sermayenin Türkiyeden kaçtığını anlatırken, "Biz yatırım yapmaya mecburuz" diyordu.Geçtiğimiz akşam Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA) 2003 dönem başkanlığını Jaque Dinandan devralan Global Tanıtım Genel Müdürü Ceyda Aydedenin yemeğinde, Sabancı İcra Kurulu Başkanı Hazım Kantarcı ile sohbet ediyoruz.Hazım Kantarcı ekonomide en önemli sorunun "yüksek faiz" olduğunun yeterince vurgulanmadığını söylüyor.Grubun yeni yatırım projelerinden söz eden Kantarcı kamu yönetiminde verimlilik üzerine de dertleşirken "30 yıldır Sabancı Topluluğunda yöneticilik yapıyorum, daha bir gün Sabancı bana birisini işe almamı söylemedi" dedi.Buna inanmak ne kadar güç geliyor insana.Kantarcı patronların en fazla "dosya gönderdiklerini", incelemelerini söylediklerini belirtiyor.Benim aklıma yine siyasiler geliyor.Ankaradan da teklifler geldiği zaman geri çevirebiliyorlar mı?Kartarcı "Eğer işe alınacak elamana patron karar verirse, işler iyi gitmediğinde yöneticinin de Sizin adamlarınızla bu kadar oluyor deme hakkı doğuyor" diyor. Ekonomik krizlerde daha da artan işsizlik sorunu, patronların da önemli dertlerinden biri. İlle de yerli marka "Şirketin kendisini değil, tesisleri ve markayı aldık. Piyale markasıyla meyve suyundan salçaya kadar çeşitli gıda ürünleri üretebiliriz. Piyale ailesiyle çok sağlam bir anlaşma yaptık, markanın soyadından dolayı gelecekte kullanılma şansını da kaldırdık. Zaten ailede markayı yürütecek kimse de kalmamış" bilgisini veren Kantarcı, yabancı ortaklık ve markalarla ilgili de şöyle yorum yapıyor:"Yabancı marka olduğu zaman, kendiniz karar veremiyorsunuz. Sizin için önemli olan kararları almakta zorluk çekiyorsunuz. O nedenle yerli markaya dönüyoruz."Anladığım kadarıyla Sabancı, piyasada satılık olma ihtimali yüksek tüm yerli markaların peşinde. Ben Tamek ve Meysuyu sordum, görüşmüşler ama pahalı gelmiş. Yerli markaların peşinde olan Sabancı, deneyerek büyüteceği markaya karar verecek.Perakende sektöründe yaşanan rekabetin ne kadar yoğun olduğunu da bir izlenim olarak aldım. Değişik bir market anlayışı ile ürün fiyatlarını, diğer marketlere göre yüzde 7 - 9 oranlarında ucuz tutabilen BİMlere karşı, Diaları açan Sabancı, AKPyi de dikkatle izliyor. Ne de olsa rakipleri BİMin patronu Cüneyt Zapsu, Tayyip Erdoğanın can dostu ve yoldaşı. Kantarcıya 14 milyon dolara satın aldıkları Piyale markası üzerindeki planlarını da soruyorum... Tüketicinin gücü Koç gibi akaryakıt sektörüne girmeyi düşünmediklerini belirten Kantarcı, telekomda ısrarlı olduklarını belirtiyor.Türk Telekomun özelleştirilmesine artık ilgi duymadıklarını belirten Kantarcı, iletişim sektörünün liberalleşmesiyle birlikte kurdukları Satelcom şirketinin bu işlevi yerine getirebileceğini söyledi. syilmaz@milliyet.com.tr Müşteri portföyü neredeyse şirketlerin hayat suyu haline geliyor. Koç Topluluğu, müşteri bilgilerini bir merkezde toplayan "Paro" şirketine benzer bir hareketlilik de Sabancı Topluluğunda. 2.5 milyon Akbank, 1.5 milyon da Carrefour ve diğer satış ürünleriyle birlikte 5 milyon müşteri adresine sahip olduklarını söyleyen Kantarcı, tüketici tercihini bilmenin önemini vurguluyor. Ellerindeki ne kadar çok tüketici adresi varsa, o kadar çok bireysel ürün geliştirme şansına sahip olacaklar.