Servet Yıldırım

Servet Yıldırım

servet.yildirim@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de birçok kentin ülke ekonomisinde öne çıkan belirgin bir rolü var ama İzmir’in yok. Mesela Ankara başkent, siyasi merkez. İstanbul ticaretin ve sanayinin merkezi. Antalya turizm şehri. Bursa otomotivin, Kocaeli ise petrokimyanın kenti. Listeyi uzatmak mümkün. Fakat İzmir denince akla hemen gelen tema yok, ama yakında olacak. İzmir Türkiye’nin “Silikon Vadisi” olmaya hazırlanıyor.

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Mehmet Ali Susam ile konuştum. Susam iki dönem milletvekilliği ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası başkanlığının yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşundaki görevleriyle kente yıllardır hizmet ediyor. “Çeşme Yarımadası yüksek teknoloji yatırımları için en uygun lokasyon. İzmir hazır” diyor Susam. Sanayi Bakanlığı’nın desteklediği ve liderliğini yaptığı projeyle İzmir’de kurulacak teknoloji üssü şirketi için hazırlıklar son aşamaya gelmiş.

Haberin Devamı

Bakanlar Kurulu’ndan karar çıkmış; 150 milyon TL kaynak ayrılmış. Şirketin yüzde 49’u kamuya, geri kalanı İzmirli kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarına ait olacak.

Proje beni umutlandırdı. Kısır döngüden çıkış için orta ve düşük teknoloji ağırlıklı üretim yapısını değiştirmek şart.

Bir faciadan doğan dev

Kocatepe muhribi Türk askeri tarihinde acı bir hatıradır. Bir “hüzün” olarak hatırlanır. 21 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında deniz ve hava kuvvetleri arasındaki irtibat eksikliği nedeniyle saatler süren “dost ateşi” ile batırılmış ve 54 askerimiz şehit olmuştur.

Harekât sırasında yaşanan haberleşme zafiyeti Aselsan’ın kuruluş hikâyesinin de başlangıcıdır. Aselsan 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme cihaz ihtiyacının karşılanması amacıyla kuruldu. Bugün ise teknolojide Türkiye’nin en güçlü markalarından biri.

Aselsan Yönetim Kurulu başkanlığına nisanda getirilen Haluk Görgün ile sohbet ettik.

Aselsan’ın ve Türkiye’nin savunma sanayiinde ulaştığı noktayı anlattı. Daha önce ithal ettiğimiz ürünleri içeride üretmeye başladığımız gibi, ihraç eder hale gelmişiz. Toplam 35.000 kişinin çalıştığı Türk savunma sanayiinin yıllık cirosu 6 milyar dolar. Bunun 3’te 1’i ihracattan geliyor.

Haberin Devamı

Aselsan ise bu ihracatın 215 milyon dolarını gerçekleştiriyor. Görgün bu rakamın 1 milyar dolar olacağından emin. “Çok uzun sürmez. Birkaç yıla milyara varırız” diyor.

Savunma sanayii yüksek teknolojinin en fazla kullanıldığı alanlardan. Hatta ilk fikirler önce burada çıkar, sonra sivil uygulama başlar. Aselsan otoyol ücretlendirmeden sağlıktaki MR cihazlarına kadar yüzlerce ürün üretiyor. Herkesin aklına gelen soruyu Görgün’e sorduk:

“İthal girdilerin montajı mı yapılıyor?” Cevabı “Hayır” oldu. “Aselsan Ar-Ge odaklı, teknoloji üreten bir şirket. Yerlilik oranı yüzde 65. Hedef ise yüzde 100 yerli ve milli olmak.” Aselsan bir ekosistem yaratmış; 1.000’e yakın şirkete iş yaratıyor. KOBİ’lere 1 yılda 1.8 milyar lira ödemiş.

Elektronik harp...

Son olarak Gebze Teknik Üniversitesi rektörlüğünü yapan Görgün, “Savunma sanayiinde iyi noktadayız. Mesela elektronik harp sistemlerinde oldukça iyiyiz” diyor. Öğrendik ki elektronik harp denilen şeyin özü diğer ülkelerin harp sistemlerini karıştırmak ama kendi sistemimizi karıştırtmamakmış. Buna “soft kill” diyorlarmış.

Haberin Devamı

Aselsan’ın yüzde 84’ü TSK Güçlendirme Vakfı’nın, yüzde 15’i ise halka açık. Yüzde 15’e kadar olan yeni bir payın halka açılması için çalışma başlamış. Ortalığın toz duman olduğu bir dönemde halka arz kolay değil. Görgün, “Ön çalışma sonuçları olumsuz bir şey göstermiyor” diyor. Halka arzdan bekledikleri para 1 milyar dolara yakın. Bunun yüzde 40’ı yenilikçi teknolojilere ve yüzde 20’si ise Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine harcanacak.