Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

kesiftutkunu@gmail.com

Tüm Yazıları

Her ne kadar alaylı bir turizmci olsam da, turizmle ilgili bir yüksekokul deneyimi de yaşadım. Üniversitede turizm nedir? Sorusunun cevabı yıllardır zihnimde yer etmiştir. Turizm, akademik tanımlamayla “Yaşadığı ikametgahından, bir başka yere gezip görmek veya yeni kültürleri tanımak amacıyla yer değiştirme faaliyetidir.” Üniversiteye başlamadan 2 sene kadar önce, 17 yaşımda bu sektörde çalışmaya başlayan biri olarak, sektör hakkında ilk izlenimlerim; kural tanımayan, tatile gelen misafirlerin isteklerini, elinden gelemeyecek sınırına kadar zorlayıp yapmaya çabaladığın ve bir şekilde istenileni vererek mutlu etmek zorunda olduğun bir olgu olarak hissettim ve yaşadım. Anladım ki, turizm kitaplardan ve akademik öğrenimlerde bahsedilen yüzeysel bilgilerle algılanıp, yapılabilecek bir meslek değilmiş! Yurtiçi turlar, yurtdışı turlar, Kültür turları, Incentive organizasyonlar, kişiye özel seyahatler, Sejour(Deniz-dinlence) tatili, 3.yaş turizmi, inanç turizmi gibi birçok turizm dalı konusunda bilgilendirmelerde bulunulmuştu. Ama bunların içeriği konusunda çok da detaya inilmemişti.

Haberin Devamı

Sektörde iş yaparken içinde yaşadığımız toplumca kabul edilen etik değerlerin dışında, birçok alanda misafirlere hizmet verildiğine şahit oldum, bizzat birçok kez de işim gereği deneyimlemek zorunda kaldım. Ve tüm bunların sadece Türkiye’de yapılan ve etik değerlere uygun olmayacak işler değil, Dünya turizminde uygulanan örnekleri kopyaladığımızı fark ettim. Mesela Kumar turizmini okul yerine, turizmin içinde yaşarken öğrendim. Bir dönem ülkemizde Casino’lar varken, ağırlıklı olarak İsrailli turistler otelde bedava konaklama, bedava transfer hatta yeme-içmeleri dahil olarak ülkemize gelirlerdi, yeter ki gelsin parayı kumardan kazanırız mantığı! Tam tersi de olmuyor değildi tabii. Casino’lar kapatılınca, müşteri ne de olsa kumar oynak istiyor diye birçok turizmci müşterinin sesine kulak verip Kıbrıs, Bulgaristan başta olmak üzere Karayipler’e bile kumar turları düzenlemeye başladı, hatta bununla yetinmeyip gazeteye verilen ilanlarda, tura gelene 50 €uro bedava kumar fişi gibi promosyonlar bile yapıldı.

Haberin Devamı

Bir diğer müşteri ister, turizmci de yapar turizmi olarak “Motivasyon turizmi” konusu ile tanıştım. Yıl boyunca binbir güçlükle çalışan bayileri, büyük firmalar satın alma kotalarına göre, yurtdışında Ukrayna, Tayland, Rusya, Moldova, Dubai gibi ülkelere götürüp motive etmeye çalışıyordu. Tabii bu turizmin adı da, tahmin edeceğiniz üzere, Türkiye’de yapılmasından çekinilen bazı olguların yurtdışında rahatlıkla yapılabileceği motivasyon turizmiydi. İstanbul’da yakından tanıdığınız bir kişinin yurtdışına giderek, yurtdışında bambaşka bir kimliğe büründüğü değişik bir turizm çeşidi. Tabii bu seyahatlere katılıp, bu tarz motivasyonların içine girmeyi uygun bulmayan ve standart gezme-görme seyahatini yapıp da dönen, az bir kesimin de olduğunu söylemekle, onlara da haksızlık etmemiş olalım.

Artık anlamıştım ki, turizm okullarda öğretildiğinden çok daha farklı bir anlayışa sahipmiş. Burada alternatif turizm yapan veya bu tarz konularla uzaktan yakından ilgisi olmayan turizmci meslekdaşlarımı da tenzih ederim, sonuçta herkes turizmci olarak bu anlayışta değil.

Haberin Devamı

Ama artık öğrenmiştim ki, turizmde müşteri talebi ne yönde ise, birçok turizmci o yöne esnemekte. Geçen hafta sonuna doğru, Kürtaj turizmi ile ilgili medyada yer alan birkaç demeç ve sonrasında gelen, bir tur operatörünün belgesinin iptal edilmesi konusu gündeme bomba gibi düştü. Burada acentenin kürtaj turizmi organize edip etmediği, haklı olup olmadığı konusunu irdelemek yerine farklı bir saptamada bulunmayı uygun görüyorum.

Yıllardır düşünüp de çok fazla dile getiremediğim, hatta zaman zaman kendim de cevabından emin olamadığım bir konu olan, “Turizm etiği nedir?” sorusuna yanıt aramaya çalıştım. Kâr marjları yıl sonunda net %1 gibi komik kazançlara sahip Tur Operatörlüğü mesleği, aslında tam bıçak sırtı bir ticaret şekli. Birçok acentenin de sıklıkla iflas etmesi, bu bıçak sırtı ekonomisinin iyi yönetilememesi veya elde olmayan ekonomik değişiklikler nedeni ile olmakta. Bu nedenle turizmci, yıllardır müşteri talepleri ile aklında ampul çakıp, %1’lik marjımı %3-%5’lere çıkarabilirmiyim derdine düşerek, etik olmadığı düşünülen işleri yapması mı anormal acaba? Yoksa bazı müşterilerin etik olmadığı düşünülen davranışları ile acente sahiplerini, kazanç teşviği ışığı ile bu yola yöneltiyor olmaları mı? Acentenin de yapıp yapmama özgürlüğü kendi inisiyatifinde değil mi, bu tarz seyahatler organize edilmese acenteler yaşayamaz mı? Acaba başka bir açıdan, toplumun etik değerleri içine girenler ile Turizm etiği arasında farklılıklar mı var? gibi soruların da cevap bulabilmesi gerekiyor belki de.

Sektörde 20 yılıma ulaştım, birçok şeyle karşılaştım, anlatsam roman olur belki ama bunların bende tecrübe olarak kalması daha hayırlı galiba. Herşeye rağmen, Turizm etiği nedir? sorusunun cevabını belki kendi düşüncelerimde çizebiliyorum ama benim düşüncelerim acaba herkesçe etik mi? onu da anlayabilmem pek kolay olmayacak herhalde.

Okuyucularıma sorunsuz, güzel seyahatler dilerim.