BİR GREV GÜNÜ VE HABERLER

6 Şubat 2010

Olaya televizyonculuk açısından baktığınızda perşembe günü, Türkiye’de gündem işçi yürüyüşleriydi. Haber kanalları (en çok izlendiği söylenenler diyelim) saat başı haberler dışında normal akışlarına devam etti.
Halbuki zaten hazır bulunan canlı yayın ekiplerini sürekli hareketli kılarak, gün boyu yaşananları ekrana taşıyabilirlerdi. Ayrıca istedikleri zaman gayet güzel başardıkları stüdyo konukları ve canlı telefon bağlantılarıyla gün boyu yayın yapabilirlerdi. Yani yayın akışlarını değiştirebilirlerdi.
Bu konuda bir zamanların Habertürk kanalı iyi örnekler vermiştir. Yürüyüş var, hareket var, olay var, tabii bunlardan yararlanmak haber kanallarına düşer. Yukarıda da belirttiğim gibi tüm haber kanallarını aynı kefeye koymuyorum. Çok izlendiğini söyleyen kanallara sözüm.
Örneğin benim gördüğüm SKY Türk, B Kanal gün boyu takip etmeye çalıştı.

HAYAT DURMADI
Ana haber bültenlerinde en çok sorulan soru şuydu: “Grev hayatı durdurdu mu?” Mesela TRT 2’de ‘iş bırakan çalışan sayısı az’ başlığı vardı. Kimi kanal hayatın etkilenmediği notunu yürüyüş görüntüleriyle verirken, kimi tren istasyonlarında ve yolda giden otobüs eşliğinde verdi. Ama en güzel sloganı Show Ana Haber

Yazının Devamı

YEDi SAAT EVLiLiK PROGRAMI

5 Şubat 2010

Dikkatimi çekti, Esra Erol’un öğleden sonra başlayan programı, havanın kararmasına yakın zamanda hâlâ devam ediyordu.
Esra Erol programına saat 15.00’te başlıyor, 18.30’da bitiriyor. Ondan önce evlendirme olayı hiç boş kalmıyor. 12.00 gibi başlayan Zuhal Topal, programı 16.10’da bitiriyor. Fox’taki ‘Su Gibi’ ise 11.30’da başlıyor, 15.00’te sona eriyor. Yani hiçbir şey yapmasanız televizyonda haftanın beş günü yedi saat evlilik programı izleyebilirsiniz.

‘YAPRAK DÖKÜMÜ’NÜ İZLEME KILAVUZU
‘Yaprak Dökümü’ müdavimlerinin diziyi izleme kılavuzu var. Hiçbir zaman dizi saat 20.00’da başlamıyor. Yani müdavim saat 21.00 gibi ekran başına geçiyor ya da o bir saat süre içinde başka kanallarda dolaşıyor. Diziyi kaçırmak gibi bir derdi de yok. Çünkü bir bölümü kaçırsa da bağlantıyı rahatlıkla kurabiliyor. Böyle bir rahatlığı var dizinin.
Müdavim Galatasaray taraftarı, Ziraat Türkiye Kupası maçında takımı Antalyaspor’la oynuyor. Bu durum onu hiç rahatsız etmiyor. Birinci devreyi ‘Yaprak Dökümü’nün özetine denk geldiği için rahatlıkla seyrediyor. Maçın ikinci yarısı dizinin yeni bölümüyle örtüşüyor, hiç sorun değil. İkinci 45 dakikayı da izledikten sonra saat 22.00’ye doğru ‘Yaprak

Yazının Devamı

STAR İKİ PROGRAMINI KALDIRDI

4 Şubat 2010

Bu köşede yazmıştım Star’ın dizinin yanı sıra komedi-yarışma soslu programlara ağırlık verdiğini. Bakalım ne olacak diye sormaya fırsat kalmadan iki programın kaldırıldığını öğrendim; ‘Karışık Aile’ ve ‘Gülmek Yasak’. Şimdi cuma günü ‘Bana Bunlarla Gel’, cumartesi günü de ‘Çal Kalbim’ başlıyor. Sona erdirilen her iki programa göz gezdirdim. Özellikle ‘Gülmek Yasak’ bende yayınlanmasa da olur izlenimi vermişti. Yani böyle olacağı baştan belliydi.


BAKKAL SORUNU ‘Papatyam’da
Başbakan’ın ‘bakkallar kapansın, birleşip hipermarket açsınlar’ görüşü yeni bir tartışma konusu oldu. Ne tesadüf, ‘Papatyam’ın son bölümünde bu konu işlendi. Taylan (Tarık Pabuççuoğlu), Necati’nin (Metin Akpınar) de dükkanının bulunduğu yerde açılan süpermarketin müdürü oluyor ve dükkanlara giden müşterilerin peşine takılıp onları markete çekmeye çalışıyor. İşleri iyi gitmeyen kuruyemişçinin de aklını çelip süpermarkette reyon açmasını teklif ediyor. ‘Bunlar çıktığından beri küçük esnaf öldü’ gibi diyaloglar da güncel siyasete gönderme yapıyordu. Bu kadar da tesadüf olabilir miydi?

BAZI ROLLERİN OYUNCULARI VARDIR

Yazının Devamı

‘EZEL’ 40 DAKiKA REKLAMSIZDI

3 Şubat 2010

ATV’deki ikinci haftasında ‘Ezel’ ilk kuşak reklamdan sonra 40 dakika, hatta belki üzerinde bir zaman diliminde kesintisiz yayındaydı. O 40 dakika içinde o kadar çok olay oldu ki insanın içinden “bu bölüm bitsin artık” diyesi geldi. O zaman bir saatlik dizilerin senaryolarının ve oyunculuğunun nasıl bir işkence olduğunu bu 40 dakikada gördüm. Neler olmadı ki? Aslında her birinin hikayesi bir bölüm olacak olaylar, tek sahnelerde bitirildi.
Bu arada Eyşan’ı pek göremedik. Kadro o kadar sağlam ki o oynamasa da fark etmiyor.


İPEKÇİ’NİN KANLI GÖMLEĞİ
NTV’de ‘Canlı Gaste’de çok fazla söze gerek bırakmayan bir sahne yaşandı. Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, bir ara masanın yanına eğildi, bir hışırtı duydum, sonra kanlı bir beyaz gömlek çıkardı. “31 yıldır babamın bu kanlı gömleğine sarılarak yaşıyorum” dedi. Dedim ya, fazla söze hiç gerek yok.

Yazının Devamı

TRT ÇOK ÜZÜLMÜŞ

2 Şubat 2010

Ziraat Türkiye Kupası Trabzonspor - Orduspor maçının TRT’de yayınlanmamasına ilişkin yapılan eleştiriler ‘Stadyum’da konuşuldu. Erdoğan Arıkan haberin büyük ama maçın küçük verilmesini bir çelişki olarak gördü. Arıkan bazı te-levizyon eleştirmenlerinin de kendilerini haksız yere eleştirdiğini söyledi; “Niye yaptıklarımızı görmüyorlar, bizi silmek mi istiyorlar?”
Arıkan, “Kış Olimpiyatları yayınının başlayacağının altını çizerken bizi öldürmeye çalışmayın” dedi.


ŞARAPLI BİFTEK
Samanyolu TV’de bir televizyon filmi vardı; gelin ‘laik’, kayınpeder muhafazakar. Senaryo öyle bir örnek veriyor ki şaşmamak elde değil. Akşam yemekte biftek var, kayınpeder böyle bir yemek karşısında şaşkın başlıyor yemeye, o sırada gelinimiz bifteği şarap sosuyla yaptığını söylemez mi? Oturdukları yer de işte orta karar bir mahalle. Hani öyle bir mahallede oturan bir ailenin aklına gelebilecek en son şey. Kızın aile tarafı da ‘laik’, mesela baba şöyle bir tarif içinde veriliyor; entel, sakallı ve gözü dışarda! Bunlar küçük simgeler, ama geri dönüşümü büyük oluyor işte.

Yazının Devamı

BEYAZ’A KÜÇÜK ŞAKA

1 Şubat 2010

Beyazıt Öztürk cuma günkü şovunda bir canlı yayın şakasıyla karşılaştı. Ama bu şaka hiç beklenmedik bir konuktan geldi. Önce Bursa’da bir ilkokulda çekilmiş video görüntüsü ekrana getirildi. Bir sınıfta iki küçük kız tahtanın önünde. Sınıf başkanı ve sınıf başkan yardımcıları olan bu iki öğrenci kızımız, arkadaşlarından şikayetçiler ve bunu çok çarpıcı bir dille anlatyorlar. İlgi çekmiş bu video. Bu yüzden Beyaz, şovuna bu iki minik öğrenciyi getirdi. Olay güzel giderken adı Gizem olan sınıf başkan yardımcısı küçüğümüz, öğretmeninin bu programa gelmesine valinin engel olduğunu söyledikten sonra sesini daha da yükselterek tükürmek ile ilgili (!) bir söz etti. O sırada Beyaz şokta tabii. Hafif gülerek ağabey edasıyla küçük Gizem’i kendine çekti, ağzını kapadı... Hatta Gizem, “Bir şey daha söyleyeceğim” dediğinde, Beyaz “Gel önce kulağıma söyle” demek zorunda kaldı. Yani ters köşe oldu. Ama bence Gizem kızmakta haklıydı. Çünkü öğretmenini de burada görmek istiyordu.


ÇİFTLİKTE FENA ÖPÜŞTÜLER
Meraklıyız ya işte öpüşmeye. ‘Hanımın Çiftliği’nde valla Kemal ile Halide gayet hoş bir öpüşme gerçekleştirdiler. Böyle romantik, kırmızı şaraplı, ağaçlar, çiçekler, böcekler arasında bir

Yazının Devamı

KEŞKE OLMASAYDI

31 Ocak 2010

Uğur Mumcu öldürülmesinin 17. yılında 24’ün ‘Keşke Olmasaydı’ (22.15) belgeselinde anılıyor. Geçen hafta ilk bölümü izlemiştik, bu bölümde konuya devam ediliyor.
Hep söylüyorum film tadında kurgusu ile akıcı ve yakın tarihe not düşebilen ender iyi yapımlardan biri ‘Keşke Olmasaydı’.
Bu akşam da bir cinayetin anatomisini ve sonrasında yaşananları hızlı temposunda bizlere sunacak.


BU FİLM KAÇMAZ
Star, ‘Köpekbalığı Hikayesi’ni yayınlıyor. (20.00) Müzikleri ve animasyon dehası ile etkileyici bir film. Aslında orijinalini izlemek lazım. Çünkü Robert De Niro, Angelina Jolie, Renee Zellweger gibi isimler seslendirmiş. Hans Zimmermann müzikleri yapmış. Çok iş yapan filmlerin vazgeçilmezlerindendir Zimmermann’ın, müziklerini yaptığı filmlerden bazılarını bir çırpıda sıralayabiliriz: ‘Da Vinci Şifresi’, ‘Karayip Korsanları’, ‘Kara Şövalye’...

Yazının Devamı

STAR YARIŞMALARA SARDI

30 Ocak 2010

Star TV için “Bu aralar her şeyi deniyor” diyebilirim. Yeni dizilerin yanı sıra arka arkaya eğlence soslu yarışma programlarını ekrana getiriyor ve getirecek de. ‘Karışık Aile’ ve ‘Gülmek Yasak’ başladı, Asuman Krause’nin (o da yarışma sunumunda pek bir moda) sunacağı ‘Fear Factor 2’ 5 Şubat Cuma günü başlayacak, onu Ebru Cündübeyoğlu’nun sunacağı ‘Extra Extra Small’ izleyecek. ‘Çal Kalbim’ diye bir başka yarışma soslu program da olacak Star’da. Ve Mustafa Sandal’ın ‘Kimsin Sen?’ adlı yarışması. Şimdi bunların çoğu seneye ekranda olur mu bilemem. Ama bir format değişikliği yapıyor kanal. Bir çaba var. Bu kadar çok yarışma yayınlamak doğru mu? Bunu da zaman gösterecek.


NORMALLEŞELİM
Dün de yazmıştım, Sabih Kanadoğlu ile Osman Can’ın Habertürk’te ‘Karşıt Görüş’teki uygar tartışmalarını. Artık normalleşelim. Yani karşıtlık, bağırmak çağırmak değil. Bir örneğini de Show TV’de ‘Siyaset Meydanı’ programında yaşadık. CHP Milletvekili Muharrem İnce ile AKP Milletvekili Avni Doğan karşı karşıya geldi. Ne kavga, ne gürültü oldu. Aslında olay ‘kapışma’ olarak verildi, ama iki lafını bilen, yeri geldiğinde polemik yapan, ama hiçbir şekilde bağırıp çağırmayan iki vekili izledik.


Yazının Devamı