MERKEZ Bankası Başkanı Gazi Erçel, 'küresel' saygınlığa sahip bir teknokrattır. IMF'de de çalışmış olduğu için, ekonomideki "kriz" kavramını çok iyi bilir.
Diyor ki:
- Asıl korku, Asya ve şimdi Rusya'dan sonra Latin Amerika'nın krize girmesidir...
Petrolcü Venezuela ile dev Brezilya ve Arjantin dahil, Latin Amerika borsaları tepetaklak... Erçel'e göre:
- Tabii Türkiye de zarar görüyor ama Latin Amerika gibi kriz beklentisi yaratacak işaretler bizde kesinlikle yoktur.
Hatta, bizde kriz korkusunun "ekonomiye bir öz - disiplin getirmesini" olumlu bir refleks olarak kaydeden Erçel iyimser bir öngörüde bulunuyor:
- Türkiye Asya krizini nasıl belli hasarlarla atlaşmışsa, bunu da öyle atlatacaktır.
* * *
PİYASA ekonomisinin acemisi olan Rusya'da ekonomi yönetiminin yaptığı hataları, Erçel teknik bir dille anlattı. Kur politikasıyla aşrı oynamak, tek tarafılı moratoryum, mali sektör zaafı...
Benim gibi ekonomist olmayanlar için Erçel'in şu sözleri 'kültür'ün işlevini yansıtması bakımından fevkalade uyarıcıdır:
- Rusya'da, eski rejim yüzünden, halkta vergi alışkanlığı yok! Biz vergi gelirlerimizin yüzde 65'ini KDV'den alıyoruz, Rusya KDV'yi uyulayamıyor...
Erçel devam ediyor:
- Rusya'da girişimci sınıf yok... Özelleştirme diye, kamu kuruluşlarını çalışanlara devretmişler ama girişimciler olmadığı için, verimlilik artmamış... Önüne gelen banka kurmuş... Bankacılık geleneği ve kültürü yok...
Erçel bizde bankacılığın 130 sene önce başladığını, kesintisiz geliştiğini bu bugün çok iyi yetişmiş 150 bin kişiyi istihdam ettiğini anlattı...
* * *
SİYASİ yönden Rus krizi bizim için daha bir ibretlerle doludur:
- Yeltsin'in sağlık sebebiyle iyi çalışamaması, Yeltsin sonrasının belirsizliği, hükümet - Duma (Meclis) zıtlaşması gibi siyasi istikrarsızlık görüntüleri, Rusya'nın ekonomisini iyi yönetemeyeceği izlenimini yarattı...
Ekonomist İlhan Kesici de, "Yeltsin'in IMF ile yaptığı anlaşmaya itiraz eden Duma'nın reformlar çıkarmadan tatile girmiş olmasının" krizi derinleştirdiğine" dikkat çekerek; "siyasi istikrar"ın önemini anlattı:
- Bugün Türkiye'nin kredi notu 'B'dir, borsamızda hisse senetlerinin ortalama değeri 1.5 dolardır. Türkiye'de siyasi istikrarı sağlayan bir sistem gerçekleşsin, o an kredi notumuz '3B'ye, borsa değerimiz 4 dolar'a çıkar! Hangi yatırım 'istikrar' kadar #####karlı olabilir?
Evet sayın liderlerimiz, siz kavgaya devam edin... Seçimden sonra askeri müdahale olabileceğini söyleyin...
TV ekranlarına çıkıp "Türkiye'de İran gibi halk ayaklanmaları olacak" diye ilanat verin... "İrtica tehlikesi"ni dilden düşürmeyin ki, Türkiye'nin "güvenli ülke" olduğu görülsün, yatırım gelsin, turist gelsin, kredi gelsin...
NOT: Sütun komşum Metin Toker ağabeyim, kendisine ait olduğunu yazdığım "Ordu + CHP faktörü" sözünü reddetti. "Taha Akyol ağabeylerini karıştırmış" diyerek hangi kitabında bunu okuduğumu sordu.
Hemen arzedeyim: Sizin "İsmet Paşayla 10 Yıl" adlı eserinizin 3. cildinin 1967 baskısının 101. sayfasında okudum!
Orada, 27 Mayıs darbesini yapan Milli Birlik Komitesi (MBK) içinde Türkeş'in ekibinden Özdağ'lar ve Esin'lerin CHP ile MBK'nın arasını açmaya çalıştıklarını anlatıyorsunuz. Ve aynen fotokopisini verdiğim şu satırları yazıyorsunuz:
Evet, "ağabeylerimi karıştırmış" değilim. Kaynağına sahip olmadığım 'data'lara yazılarımda yer vermem zaten.
Yazara E-Posta: t.akyol@milliyet.com.tr