Yazarlar"Türk gıda şirketler yanlış işler yapıyor"

"Türk gıda şirketler yanlış işler yapıyor"

18.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Türk gıda şirketler yanlış işler yapıyor"

Türk gıda şirketler yanlış işler yapıyor


Nazire KALKAN

Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Saryal: Dünyada gıda devleri birinci ve ikinci oldukları alanların dışındaki tüm işlerini terk ederken, bizde tam tersi bir eğilim sözkonusu

Sabancı Center'ın 9. katında Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Atıl Saryal'la piyayasa yeni sürdükleri Akmina doğal maden suyu eşliğinde sohbet ediyoruz.
Gıda sektörü son dönemde öyle hareketli ki, Türk tüketicisi çok sık aralıklarla yeni bir ürünle tanışıyor. Raflardaki yerli ve yabancı ürünler çeşitlendikçe tükecinin seçme şansı da artıyor.
2000'li yıllarda gıdayı bugün olduğu gibi en belli başlı faaliyet alanlarından biri olarak sürdürmeye kararlı olan Sabancı Holding'in 5 ayrı gıda şirketi bulunuyor. Kraftla ortak oldukları Marsa - Kraft, su ve süt grubu Danonsa, Danonsa - Tikveşli ortaklığı, perakendeci CarrefourSa ve Adana'daki tohum şirketi Sapeksa. Sabancı Holding olarak gıdada geniş sayılabilecek bir yelpazede iş yapmalarına karşın Saryal, Türk gıda endüstrisine yönelik şöyle bir eleştiri getiriyor:
"Dünyadaki gıda şirketleri birinci ve ikinci oldukları alanlarda yoğunlaşıp, üçüncü ve dördüncü oldukları alanlardaki işlerini, o alanda bir numara olan şirketlere satıyorlar. Dev gıda şirketleri de kendileri için stratejik önemi olan küçük ya da büyük şirketleri satın alıyor. Bizde maalesef bunun tam tersi geçerli. Gıdaya yatırım yapan holdingler hemen her alanda büyümeye çalışıyorlar ki, bu son derece yanlış."
Saryal'a göre Sabancı Holding için durum farklı. "Biz zaten faaliyet gösterdiğimiz her alanda dünya devleriyle şirket evliliği yapıyoruz. O yüzden
bizim için böyle bir sakınca sözkonusu değil," diyor.

Et işine girebiliriz

Atıl Saryal, faaliyet alanlarından söz ederken Sapeksa'ya özel bir önem veriyor. "Gıdada yüksek teknoloji gerekmez ama tohum işinde gerekiyor. Sapeksa'yı çok daha fazla büyüteceğiz. Bunun içinde transgenik gıdalar da var," diyor.
Peki Sabancı Holding bu günlerin gözde sektörü hayvancılığa girmeyi düşünmüyor mu?
Hayvancılık ve et ürünleri sektörüne sıcak baktıkları mesajını veren Saryal, "et işine girebiliriz. Ama nereden başlayacağımıza bir türlü karar veremedik. Doğrudan canlı hayvandan mı başlayacağız yoksa hayvan yemine kadar inecek miyiz? Bu soruların yanıtını bulduğumuz zaman ete de gireceğiz," diyor.

CarrefourSa - çiftçi işbirliği

Ekonomik krizden her sektör gibi gıdanın da etkilendiğini belirten Saryal, işin perakendecilik kısmını bunun dışında tutuyor. CarrefourSA'nın tahminlerin üzerinde büyümeye devam ettiğini belirtiyor. Bu arada Türk çiftçileriyle işbirliğine girmek gibi bir projeleri var. Fransa'da Carrefour, 33 bin Fransız çiftçisiyle iş ilişkisi içindeymiş. Carrefour, çiftçilere yılın belli zamanları için standartları belirlenmiş ürünler ısmarlıyor. Fiyatını ve satın alacağı miktarı önceden bildiriyor. Benzer bir sistemi Türkiye'ye de getireceklerini söyleyen Saryal'a göre bu işin en zor tarafı çiftçiyle doğru diyalog kurabilmek.


Sabancı Gıda Grubu'nun yeni yatırımları

* Hayat Su'yu çıkaran Danonsa önümüzdeki 1 - 2 ay içinde damacana piyasasına da girecek. Ancak damacananın marka adı farklı olacak
* Danonsa'nın bir diğer faaliyet alanı ise bisküvi olacak. Ülker'in artık iyi bir rakibe ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar
* Kraft'ın şimdilik ithal edilen bazı tatlı çeşitleriyle, salata sosları ve "maccoroni" tipi bir ürün Türkiye'de üretilmeye başlanacak. Milka'nın ötesinde yeni çikolata çeşitleri üretilecek
* İstanbul'da en az 10 tane daha Carrefoursa açacaklar. Bunların 4'ü şimdiki Carrefour'un boyutlarında olacak. Diğerleri ise süpermarket tarzında yapılacak. İzmit, Bursa, İzmir, Ankara ise sıradaki iller.

KOBİ'lerin kurtuluşu yabancı ortaklıkta

Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Atıl Saryal'ın bir başka şapkası daha bulunuyor. Kendisi 4 yıldır Adana Sanayi Odası Başkanlığı'nı da yürütüyor. Rahmetli Hacı Sabancı'nın ısrarıyla başladığı bu görevi yakında bırakacak olsa da değerlendirmelerinde bu şapkasının da payı büyük.
Saryal'a göre Türkiye'de sanayici çok fazla şikayet ediyor ama kendi ev ödevini yapmıyor.
Saryal, "sanayici vergi yasasında olduğu gibi bazı konularda son derece haklı. Çok güzel bir yasa hazırlandı ama maalesef zamanlaması yanlıştı. Burada biraz esneklik tanınsaydı bazı firmalar bu kadar zor duruma düşmezdi," diyor. Buna karşılık sanayicilerimizin de bazı konularda yeteri kadar çaba göstermediğine inanıyor. Onrta ve küçük ölçekli sanayicinin kurtuluşunun yabancı ortak bulmakta olduğuna dikkat çekiyor:
"Türkiye'de sanayici 2 şeyin eksikliğini çeker. Birincisi; sermaye, ikincisi; teknoloji. Bugünkü dünya düzeninde bu açıkları kapatmanın en akıllı yolu dışardan ortak almak."
Peki KOBİ'ler için bu o kadar kolay mı?
Saryal, yabancı ortak konusunun Türkiye'de iyi değerlendirilemediği kanısında. "Joint - venture'ları sadece Sabancı gibi büyük gruplar yapabilir gibi bir kanı var. Çok yanlış. Dünyada bizim Türk şirketleriyle ortaklık kurabilecek ve üstelik Türkiye'ye göre ölçüleri hayli büyük sayılabilecek o kadar çok şirket var ki. Bunlar hem sermaye hem teknoyloji getirir. Hem de sizi dışa açar," diyor.
Bu konudaki en önemli görevin ise sanayi odalarına düştüğünü belirtiyor. Ticari ateşelerimizin bulundukları ülkelerdeki en büyük şirketlerle tanışmaya hevesli olmalarını ise eleştiriyor ve "böyle yapacaklarına KOBİ'lere uygun ortak arasınlar," diyor.

Bankalar tüketiciyi cezalandırıyor mu?

Bankaların çoğu tüketici kredisi ödemesini erken yapan ve faiz indirimine hak kazanan tüketiciden bir sonraki ay "ek faiz" alıyor

Birkaç yıl önce bir bankadan 1 yıl vadeli tüketici kredisi almıştım. Borcumu ödeme gününden önce yatırdığım aylarda bankanın belli bir oranda faiz indirimi uyguladığını hatırlıyorum. Parayı sözleşmede belirtilen tarihte yatırdığım aylarda ise hiçbir zaman fazladan faiz ödemek zorunda kalmadım. Zaten Tüketici Yasası'na göre doğrusu da buydu. Ancak kendisi de bir Ziraat Bankası çalışanı olan bir okurumuz, aynı bankadan kullandığı tüketici kredisinde farklı bir uygulamayla karşılaşmış. Bu olaydan yola çıkarak konuyu araştırdığımızda pek çok bankada bu kuralın farklı uygulandığını gördük. Önce okurumuzun mektubunu aktaralım:
"Ziraat Bankası'ndan 1 yıl vadeli tüketici kredisi kullandım. Ödeme planına göre taksitleri en geç her ayın 20'sinde ödemem gerekiyor. Bu tarihi geçirdiğim için banka birkaç taksidime doğal olarak gecikme faizi uyguladı.
Geçen ay gecikme faizi ödememek için ayın 15'inde maaşımı alır almaz bankaya koştum. Taksidimi yatırırken 5 günlük faiz indiriminden de yararlandım.
Bu ay ise taksidi sözleşmede yazılı olan tarihte yani ayın 20'sinde yatırmak istedim. Bunun üzerine benden ek faiz tahsil edildi. Neden?
Açıklamalarına göre "ek faiz" geçen ayki eksik tahsile istinaden alınmış. Eğer ödemelerimi her ay 15'inde yapmaya devam etseymişim ek faiz uygulamasına muhatap olmazmışım."
Nasıl ki geç ödeme yapıldığında bir sonraki ay sözleşmede belirtilen tarih geçerli oluyorsa, erken ödeme yapıldığında da yine sözleşmedeki tarih geçerli olmalı.
Konuyu Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Erden Kuntalp'a danıştık. Arkadaşımız Pınar Figen'in sorularını yanıtlayan Kuntalp'a göre de banka Tüketici Yasası'na aykırı hareket ediyor. Borçlar hukuku uzmanı olan Prof. Kuntalp, "tüketicinin bir taksidini vade tarihinden önce ya da sonra ödemesi bankaya sözleşme üzerindeki ödeme tarihlerinde değişiklik yapma hakkı vermez," diyor.
Ziraat Bankası tüketici kredisi bölümü müdür yardımcısı Mehmet Aslan'a göre ise 1 yıllık tüketici kredisi alanlar aylık ödemelerini önce de yapsalar 365 günlük faiz ödemek zorundalar.
Aşağıda göreceğiniz gibi belli başlı bankalar Ziraat Bankası'yla aynı uygulamayı yürütüyor. İş Bankası ise ödeme gününü değiştirmiyor.
* Yapı Kredi: Banka yetkilileri ödeme gününü 20'sinden 15'ine alan tüketicinin bir sonraki ay yine 20'sinde ödeme yapması halinde faiz ödemesi gerektiği görüşünde.
* Akbank: Tüketici kredileri müdürü Zeynep Aslantürk tüketicinin vade tarihinden önce taksit yatırması halinde hemen yeni bir ödeme planı çıkarıldığını söyledi. Aslantürk'e göre yeni ödeme planı müşteriye ve kefiline derhal ibraz edildiği için matematiksel olarak fazla faiz alınması sözkonusu değil.
* Garanti Bankası: Erken ödeme yapan müşteri bir sonraki ay sözleşmedeki tarihe bağlı kalırsa faiz ödemek zorunda. Yetkililer faizin 30 günlük periyodlarla hesaplandığını ve bu uygulamanın şart olduğunu belirtiyorlar.
* İş Bankası: Bireysel kredi müdürü Mahmut Magenizoğlu'nun verdiği bilgiye göre İş Bankası'ndan tüketici kredisi alanlar taksidi erken ödemeleri durumunda indirimden yararlandıkları gibi sonraki taksidi de sözleşmede yer alan vade gününde ödeyebiliyorlar.


Yazara E-Posta: nkalkan@milliyet.com.tr