YazarlarTürkçe'ye mütedair

Türkçe'ye mütedair

12.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

BONN

Türkçeye mütedair



YAZARKEN niye bu kadar sirkonfleks (külah) ve "Osmanlıca"(?) kelime kullandığımı soranlar oluyor. Hatta "sevabına" listeler hazırlayarak "onu öyle demezler, Öztürkçe şöyledir..." şeklinde yol gösteren hayır sahibleri de var. Onların kanaatince "otuz kırk yıldır yurtdışında yaşadığım için" Türkçem bozulmuş... Kendilerine teşekkür ederim. Fakat hiç boşuna zahmet etmesinler. Zira değil otuz kırk yıl, yüz otuz yüz kırk yıl da Türkiye'den uzak kalsam benim Türkçem bozulmaz! Yahya Kemal'in ifadesiyle:
"Bu dil ağzımda annemin sütüdür."
Ayrıca Şiar Yalçın gibi bir dil uzmanı hakkımda şöyle yazmışdır:
Yağmur Atsız Türkçemize, pek az yazarda görülen özel bir itina gösteriyor ve bugün okullarda okutulan ve medyada uygulanan kurallara uygun olmasa da kendi mantığı içinde tutarlı ve sağlıklı bir imla anlayışı sergiliyor."
Neden bu imlayı ve bugün artık pek rağbet görmeyen bazı kelimeleri kullandığımı muhtelif vesilelerle izah ettim ama bir kere daha tekrarlayayım:
Türkçe başlıca dört koldan ağır tahribata uğruyor.
- Kelimelerin yanlış anlamda kullanımı,
- Yanlış telaffuz,
- Kelime haznesinin aşırı ölçüde yoksullaşması,
- Amerikanca'nın istilası...
Bu tahribatın en önemli sebebi son 50 yıl boyunca klasik lise eğitiminin canına okunmasıdır. Bu bakımdan Milli Eğitim Bakanlığı Talim - Terbiye Kurulu'na "Zalim Terbiye Kurulu" denilse yeridir. Bu "kilit" müessese içine yuvalanan birtakım mafiotik yarıcahiller, ilamaşallah, yeni nesilleri de kendilerine benzetmişlerdir.
Yanlış telaffuz ise en çok elektronik medyada (radyo/tv) kısa hecelerin uzun, uzunlarının kısa söylenmesi ve vurgunun yanlış heceye yüklenmesi şeklinde tecelli ediyor ki ben buna "Lorel - Hardy Türkçesi" derim.
1940'larda Ölümsüz Sanatçı Rahmetli Ferdi Tayfur'un (Arabesk taklidlerinden sakınınız!!!) komiklik olsun diye icad ettiği bir dublaj şakası bugün ciddiyete bindi...
"Yunaaaaanistan, Noooter"...
Kelime haznesinin yoksullaşması birkaç değişik kavram için tek kelime kullanmamızda kendini gösteriyor.
Bugün artık "hücum, taarruz, tecavüz, tasallut, akın, savlet" hep kalkdı. Hepsi oldu size "saldırı"!!!
Amerikanca'nın (İngilizce bile değil!!!) istilasına gelince o bir aşağılık duygusuyla bağlantılı. Tadında bırakılsa razı olacağım ama anadilini bilmeyenler o kelimeleri de yalan yanlış kullanıyorlar.
Bu feci gidişden kurtulmanın çaresi liselere adamakıllı ciddi biçimde Osmanlıca dersleri konulması.
Latin harfleri iyi hoş da dedesinin mezar taşını okumakdan aciz milyonların ortalıkda dolaşması acı...
Türkçe'yi bir lirik saz ahengiyle konuşan Bedia Muvahhid yahut Vasfi Rıza gibi üstadların bandları TRT arşivlerinde mevcuddu. Eğer eritip tarak yapması için eskiciye satmadılarsa onlar da çıkarılıp "zorunlu ders" olarak dinletilmelidir.
Yoksa Türkçe, Alman Türkolog Jastrow'un dediği gibi, "iki boyutlu bir göçebe dili"ne doğru aksi tekamül halinde...
İmlada muhafazakarlık da Türkçe'yi kurtarma çalışmalarının bir parçasıdır. On beş yılda "yahu" kelimesi "ya" haline girerse o zaman bir lise son sınıf öğrencisinin "Abdülhak Hamid"i "aptilakamit" diye yazmasına niye hayret etmeli? TRT haber spikerinin, 20 dakikalık incir çekirdeğini doldurmayan "Demirel Demeci"nin 19 dakika 55 saniyelik "özeti"ni sunarken "hayası olan insan bunu söylemez" cümlesini "hayası" şeklinde telaffuz etmesinden niçin rahatsızlık duymalı? "Haya" (utanç duygusu) ile "haya" (husye) kelimelerini karıştıranlar sapla samanı da karıştırmaz mı?
Bunları kimsenin iplemeyeceğini biliyorum ya (yahu anlamına değil!) yine de hiç değilse tutanaklara geçsin istedim...



KEŞFETYENİ
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...

Cadde | 03.06.2025 - 10:49

İlker Aksum, İzmir'in Urla ilçesinde trafikte bir sürücüyle tartıştığı görüntülerle sosyal medyada gündem oldu.

Yazarlar