Yalvaç Ural

Yalvaç Ural

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıllar önce, Mustafa Demirci adlı bir okurum mektup göndermişti ve benden evlerinde her gün yaşanan bir kavgaya çözüm bulmamı  istemişti. İşte ben de bu yazıyı onun için yazmıştım.
Sözlüklerde “horlamak” sözcüğünün karşısında aynen şöyle yazar: “Uyku sırasında nefes alırken, boğazdan ve burun deliklerinden gelen bir gürültü çıkarmak.” Ayrıca, yine “horlamak” sözcüğü, “Birini hor görmek, horlayarak dışlamak,” anlamında da kullanılır. Horlayanlar, genellikle aile bireyleri tarafından, evde gereksiz zamanlarda “horultu çıkardıkları için” her zaman hor görülen kimselerdir. Yani, horladıkları için horlananlar...
Özellikle anneler için, babaların horlaması can sıkıcı gecelerin her zaman eğlence malzemesidir: “Efendim, bizim Cengiz de iyi makara çeker... Siz asıl, bizim Hasan’ın horlamasını duysanız, şaşırırsınız... Horultu değil, sanki gök gürlemesi!.. Bizim ufaklık da babasına yetişmek için, amatör horultu çalışmalarına başladı teyzesi... Bizim Üstün, kendi horultusuna uyanır. Ama hiç horlamadığını iddia eder.”
İşte böyle. Eğer babalar biraz şişman, biraz da kırklı-ellili yaşlardaysa, bu horultu yaftasından kendilerini kurtarmaları olanaksızdır.
Tabii horlamak için, ille de kırk yaşına girmek gerekmez. Ben Kabataş Lisesi’nde yatılı okurken, hiç unutmam, bando bassosu gibi horlayan bir arkadaşımız vardı. Saçına ip bağlar, üzerine de çiğnediğimiz sakızı yapıştırır, sakız katılaştıktan sonra ipi çekerek uyandırırdık. Okulda, saçları kuş yuvası gibi oyuk olanlar, yatakhanenin horultu makineleriydi.
Bütün bunları niye yazdım? Bir veteriner arkadaşımın anlattıkları beni öyle üzdü ki, size de anlatayım istedim: “Ormanların kralı aslan, o kadar sessiz ve tetikte uyurmuş ki, beş yüz metre uzaklıkta bir çıtırtı duysa hemen uyanırmış. Ve ormanda, burnunun dibine kadar gitseniz, nefes alışını duyamazmışsınız. Ama o koca aslan yakalanıp kafese konulduktan altı ay sonra öyle bir horlarmış ki, şaşar kalırmışsınız.”
İşte görüyorsunuz, o koca kralın düştüğü durumu. Gerçi aslan babalarımız evin kralları değiller ama, horlama özgürlükleri de olsun, ne dersiniz?
(“Stephen Hawking Herkül’ü Döver” adlı kitabımdam.)