Altılı masada an itibarıyla çarşı karışık görünse de Kılıçdaroğlu adaylık yolunda epey bir mesafe almış gibi görünüyor. Masadaki genel başkanlardan birinin ifadesiyle, “Bu saatten sonra Kılıçdaroğlu dışında bir ismin o masadan çıkması zor.”
Çünkü özünde bir mecburiyet masası olan 6’lı masada kontrol büyük ölçüde Kılıçdaroğlu’nda. Küçük dört sağ partinin desteği cebinde. Bu süreçteki en önemli hamlelerinden birini Akşener’in itirazlarına rağmen Babacan ve Davutoğlu’nu masaya dâhil ederek yaptı. Demokrat Parti ve Saadet’i de yanına çekerek masadaki güç dengesini kendi lehine şekillendirdi. Ve Akşener’i yalnızlaştırdı. Şimdi masayı kurgulayan aktör olmanın meyvelerini topluyor.
Gelinen noktada Akşener’in elinde sadece Ekrem İmamoğlu kartı kaldı. İyi Parti’nin seçim afişleri ve videolarında Akşener ve İmamoğlu abartılı bir şekilde yan yana gösteriliyor. Siyaseti bilmeyen birine o videoyu gösterin, İyi Parti’nin ‘Eş başkanlık modeli’ne geçtiğini düşünür. Görünen köy kılavuz istemez. Kılıçdaroğlu ile seçimin alınamayacağına inanan İyi Parti masaya İmamoğlu’nun ismini getirecek.
Fakat bunu yaparlarsa hiç beklemedikleri bir teklifle karşı karşıya kalabilirler. Kılıçdaroğlu sürekli “Ben Başbakan olacağım” diyen Akşener’e “Madem benim adaylığıma ikna olmuyorsunuz, o zaman ben Başbakan olayım, siz Cumhurbaşkanı. Adayımız siz olun” resti çekebilir. İşte o zaman seyredin gümbürtüyü.
Akşener’in bu teklife evet deme imkânı HDP faktörü sebebiyle yok. Üstelik olası bir adaylık durumunda 2018’deki gibi bir sonuç alıp partiyi kaybetme riski de yüksek. Mecburiyet masasında son durum böyle.
Babacan’ın 2023’teki görevi
Türk askerini kimyasal silah kullanmakla suçlayan ve ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ilk “Geçmiş olsun” ziyaretine gidenlerden biri Ali Babacan oldu.
Aynı Babacan, Fincancı ziyaretinin ardından niyeyse Türk savunma sanayiinin yüz akı kuruluşlarından Baykar’ı hedef aldı! Hem de Baykar’ın tüm dünyada yankı uyandıran insansız savaş uçağı Kızılelma’nın toplumda bu kadar heyecan yarattığı bir süreçte.
Babacan’ın doğal olarak çok eleştirilen bu iki icraatına dair iki şey söylenebilir:
1-Kendisi siyasetten pek anlamayan, Türkiye gerçeklerinden ve seçmen psikolojisinden uzak biridir.
2- Bu kadar büyük ve birbiri ardına gelen hatalar ancak bilinçli olarak yapılabilir. Babacan’ın 2023 seçimlerindeki görevi AK Parti’ye oy veren muhafazakâr Kürtlerin kafasını karıştırmaktır. Bu açıklamalar ve ziyaretlerin sebebi tam olarak bu görevi yerine getirme çabasıdır.
TOGG’un algısı sağlam
SMR Araştırma internet üzerinden 30 bin kişiyle görüşerek, “Vatandaş TOGG Algı Anketi” yapmış. Sonuçlar ilginç.
Katılımcıların yüzde 83.4’ü TOGG hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtiyor. Yüzde 16.6’sı ise TOGG’u bilmiyor.
Araştırmada katılımcıların yüzde 72.3’ü TOGG’un Türkiye’nin ülke imajına katkı sağlayacağını düşünüyor. Yüzde 17’lik bir kesim “TOGG ülke imajına katkı sağlamaz” diyor. Katılımcıların yüzde 10’unun ise bu konuda bir fikri yok.
TOGG almayı düşünenlerin yüzde 40.3’ü fiyatın 700 bin ile 1 milyon lira arasında olmasını istiyor. Yüzde 7.3 ü “Fiyat 1 milyonun üzerinde olsa da alırım” diyor. Katılımcıların Yüzde 16.5’i imkânı olsa bile TOGG almayacağını söylüyor. Yüzde 35.9’u ise ekonomik olarak araba alamayacağını belirtmiş.
Ve TOGG’un en beğenilen rengi… Yüzde 22.5 ile ilk sırada Gemlik rengi geliyor. Onu Kapadokya, Oltu ve Kula takip ediyor.
