Zafer Şahin

Zafer Şahin

zafer.sahin@kanald.com.tr

Tüm Yazıları

Bu omuzlar her yükü taşır. Bütün CHP’lilerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ama günün sonunda kararı verecek olan altılı masadır!

Ekrem İmamoğlu bir kez daha muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini dün sabah bu sözlerle Halk TV’de ilan etti. Üstelik o bu konuşmayı yaparken bütün CHP’lilerin adayı Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı’na yürüyordu!

Bir gece önce tüm CHP milletvekillerine genel merkezden “Yarın sabah 9’da kapalı grup toplantısında hazır olun” mesajı gitmişti. Kılıçdaroğlu’nun bu toplantının ardından Adalet Bakanlığı’na yürüyeceğini bütün Ankara duymuştu. İlginçtir, ne Halk TV’nin ne de İmamoğlu’nun gelişmeden haberi yoktu! Olsa Halk TV’de o saatte yayına çıkar mıydı?

Haberin Devamı

Şaka bir yana, CHP’deki İmamoğlu-Kılıçdaroğlu rekabeti artık gizlenecek, “Yok öyle bir şey” denilerek geçiştirilecek aşamayı çoktan geçti. Kılıçdaroğlu kâh kamu kurumlarına yürüyerek kâh yurt dışı seyahatlere çıkarak adaylığını masaya ve kamuoyuna kabul ettirmeye çalışıyor. Ancak bizzat fonladığı Halk TV’yi bile İmamoğlu’na kaptırmış durumda.

Takımdan ayrı düz koşulara hız veren İmamoğlu’nun dünkü yayında altılı masayı işaret etmesi anlamlı. Tam da Kılıçdaroğlu’nun Almanya seyahati öncesinde yapıyor bu açıklamayı! Detaylarına girmeden hatırlatalım, Kemal Bey’in Almanya ile ilişkileri her daim iyi olmuştur. Mesut Yılmaz’dan sonra Türk siyasetindeki en Almancı isim Kılıçdaroğlu’dur. 2017 yılında bir Alman dergisine “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyecek kadar işi ileri götürmüşlüğü bile vardır.

Kılıçdaroğlu’nun adaylık yolundaki en büyük rakibi İmamoğlu ise Alman ekolünden çok İngiliz ekolüne yakın bir görüntü veriyor. Ama Almanya ile de iyi ilişkilere sahip. İstanbul’un kara teslim olduğu gece İngiliz Büyükelçisi’yle yemekteydi. O yemeği gizlemek için gösterdiği olağanüstü çabayı hatırlayın. Acaba neyi gizlemeye çalışıyordu?

İmamoğlu yakın çevresine boşuna “Aralık ayında masada ibre bana dönecek” demiyor. Bir bildiği, kulağına fısıldanan bir şey olduğu o kadar belli ki… Altılı masa an itibarıyla her sürprize açık. Kemal Bey, Almanya’dan ikna edilmiş bir şekilde dönerse şaşırmayın.

Haberin Devamı

Faturalarda görünmeyen o detay

Almanya’da tek seferde emekliye 300, öğrenciye 200 euro enerji faturası desteği verilecek.

İngiltere’de düşük gelirli ailelere doğrudan fatura ödemelerinde kullanılmak üzere nakit desteği yapılacak.

Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı medya kuruluşlarının geçtiği bu haberleri içlenerek okuyan kardeşim… Aynısını, hatta daha kapsamlısını senin devletin de yapıyor. Ama sen de dâhil kimsenin ruhu duymuyor.

Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile bu konu üzerine konuştuk. Bakanın verdiği bilgiye göre, 2021’de doğal gazda 80 milyar lira, elektrikte 20 milyar lira sübvansiyon uygulandı. 2022’de doğal gazın yüzde 75’i, elektrikte ilk kademenin yüzde 50’si sübvanse edildi. Yani normalde 1000 lira gelmesi gereken doğal gaz faturasının 750 lirasını, 500 lira gelmesi gereken elektrik faturasının 250 lirasını devlet üstlendi. Biraz daha somutlaştıralım. Türkiye’de devlet hane başına ortalama 12 bin 500 lira enerji desteği veriyor vatandaşına.

Haberin Devamı

Bakan Dönmez, “Doğal gaz ve elektrikte yaptığımız sübvansiyon geçen yılın iki katından fazla olacak. Yıl bitince netleşir ama 200 milyar liranın üstünde olacağını öngörüyoruz” diyor.

Bazı aklıevveller devletin bu iyi niyetli çabasını “Kendi cebinden mi sübvanse ediyor?” diye önemsizleştirmeye çalışıyor. İstedikleri kadar dünyayı etkisi altına alan büyük enerji krizini yok saysınlar. Pandeminin başında 1000 metreküpünü 150 dolara aldığımız doğal gaza bugün 1500 dolar ödüyoruz. İki yılda 10 kat artan enerji maliyetleri, bırakın bizi, ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeleri bile zorluyor. Herkes imkânları ölçüsünde vatandaşını destekleyerek faturaların ateşini düşürmeye çalışıyor. Tıpkı Türkiye gibi.

Ama bizim devlet reklamı sevmiyor. “Elektrik ve doğal gazda sübvansiyon yapıyoruz” deyip geçiyor. Faturalara “Bu ayki doğal gaz faturanızın şu kadarını devletiniz sizin için ödemiştir” diye yazmıyor. Bence yazılmalı. Hatta gerekirse sadece fatura ödemelerinde kullanılmak üzere sübvanse ettiği kısmı nakit olarak insanların hesabına yatırmalı. İngiliz’in, Alman’ın verdiği desteği sanki kendi cebine girmiş gibi anlatan mankurtları etkilemez ama vatandaş en azından devletinin kendisini önemsediğini, düşündüğünü o faturada görmüş olur.

Kantin’de Aksaray kriterleri

Aksaray Valiliği il genelindeki okul kantinlerinde satılan gıda ürünlerinin maliyetlerini ve ortalama satış fiyatlarını tek tek tespit etmiş. Sonra da “Kantinleri kurtaracak ortalama satış fiyatları” belirlemiş ve ortaya aşağıda gördüğünüz bu tablo çıkmış.

Almanya’dan kesin dönüş

Şu an Aksaray’da maliyeti 5 lira olan yarım ekmek tost okul kantinlerinde 6.5 liraya satılıyor. Önceden bu rakam 8 liraymış. Valilik talimatıyla yüzde 60 olan kâr marjı yüzde 30’a çekilmiş.

Kantinlerde yüzde 72 kâr marjıyla 4.75’e satılan simit 3.5 liraya, 10 liraya satılan tavuk döner 7.5 liraya, 4.5 liraya satılan ayranın fiyatı ise 3 liraya indirilmiş. Hemen hemen tüm ürünlerde yüzde 50’nin üzerinde olan kâr marjları yüzde 30-50 aralığına çekilmiş.

Aksaray Valiliği’nin bu titiz çalışmasını çok takdir ettim. Örnek olsun herkese…