Zafer Şahin

Zafer Şahin

zafer.sahin@kanald.com.tr

Tüm Yazıları

Hiç uzatmadan yukardaki sorunun cevabını verelim.

Sarıklı Amiral hakkında o görüntüler ortaya çıktıktan sonra idari tahkikat başlatıldı, soruşturma devam ediyor. Edindiğim bilgiye göre, o Amiral hemen kızağa çekilmiş. Yani şu an görevinin başında değil.

Peki, bu konu neden sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor? Birileri niye ısrarla ‘Sarıklı Amiral’ meselesi üzerinde tepiniyor? Kuru gürültüyle bir bardak suda fırtına kopartarak aslında neyi hedefliyorlar?

Elbette var bir amaçları. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) son yıllarda hem içeride hem sınırlarımızın ötesinde geçmiş yıllara kıyasla etkinliğini artırdı. Mehmetçik, FETÖ’nün darbe girişiminden sonra gerçek gücünü ve kararlılığını sahaya yansıtmaya başladı. Bu durum birilerini doğal olarak rahatsız ediyor. Hatta uykularını kaçırıyor. Onlar eskiden olduğu gibi bugün de Türk ordusunun enerjisini içeride bu tip anlamsız ve boş tartışmalarla tüketmesini istiyor.

Haberin Devamı

Ama o dönem geride kaldı. FETÖ’cü hainlerin ordudan temizlenmesiyle TSK adeta prangalarından kurtuldu. Mehmetçik artık terörü kaynağında yok etme stratejisiyle hareket ediyor. Teröristi sınırın ötesinde gittiği yere kadar kovalıyor. Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Suriye’de, Azerbaycan’da, Mavi Vatan’da bayrak gösteriyor. Yakın dönemde sınır illerimize düşen roket ve füzeler, sivilleri hedef alan bombalı saldırılar bu strateji sayesinde son buldu.

Tabii ki bu başarının tek sebebi FETÖ’nün ordudan tasfiyesi değil. Yeni dönemde TSK’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması ve bakanlığın başında da 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainlerin kafasına silah dayamasına rağmen darbe bildirisine imza atmayan Hulusi Akar Paşa’nın olması çarpan etkisi yaratıyor.

TSK bu dönemde sınırlarımızın ötesinde beş büyük operasyonu başarıyla gerçekleştirdi. Eş zamanlı olarak gerçekleştirilen bu ölçekteki operasyonların dünyada bir benzeri yok. Bu başarılar TSK’nın binlerce yıllık geçmişe dayanan hiyerarşi geleneği, maneviyatı, disiplini ile bütün bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar arasındaki birlik, beraberlik ve sıkı koordinasyonun sağlanmasıyla elde edildi. Terör örgütlerine nefes aldırılmadı. Bu sıradan bir hadise değil. Mehmetçik kelimenin tam anlamıyla bir destan yazdı. O terör örgütlerinin arkasındaki dolaylı ve dolaysız güçlerin amacının Türkiye’nin bölgedeki hak ve menfaatlerini engellemek olduğunu, Mehmetçik’in canı pahasına bir terör devleti kurulmasını bu süreçte engellediğini de hatırlamakta fayda var.

Haberin Devamı

Biliyorum, bütün bu anlattıklarımız “Sarıklı Amiral’e ne oldu?” lobisi için bir şey ifade etmiyor. Varsın etmesin. Millet gurur duyacağımız, övgüyle bahsedeceğimiz bir ordumuz olduğunu biliyor. Kimlerin bu konu üzerinden nifak tohumları ekmeye ve Mehmetçik’in huzurunu bozmaya çalıştığını da.

Özetle... Her türlü arazi ve hava şartlarında gece, gündüz demeden terör örgütleriyle mücadele eden, içeride ve dışarıda operasyonlarını başarıyla icra eden kahraman Mehmetçik’in bu tür söylemlerle kaybedecek zamanı yok. Onlar konuşmaya devam edecek. Mehmetçik de işini yapmaya...

Ekim Alptekin’in mesajı

Haberin Devamı

Uğur Dündar ile Yılmaz Özdil arasındaki kavgayla pandoranın kutusu açıldı.

Özdil, Dündar ve arkadaşlarının kurucusu olduğu Artı 1 TV’nin kara paracı Sezgin Baran Korkmaz tarafından fonlandığını iddia ediyor. Kanalın finansörleri arasında Ekim Alptekin’in de adı geçiyor.

Sezgin Baran Korkmaz ile ilişkisi tartışılan Alptekin bana bir mesaj yollamış. Artı 1 TV’ye sadece reklam verdiğini, kanalı finanse etmediğini ve Sezgin Baran Korkmaz ile de hiç ortaklık yapmadığını söylüyor. Bir de Erdoğan Toprak ile hiç tanışmadığını belirtmiş.

Erdoğan Toprak demişken... Kendisi CHP’nin etkili isimlerindendir. Can Ataklı’nın bu televizyon kurulurken kaybolduğunu söylediği 40 milyon liranın CHP’li belediyelerden onun organize ettiği bir toplantıda alındığı iddia edilmişti.

Hatta o dönem bu mesele haberlere de konu olmuştu. Maslak’taki lüks bir otelde toplanan CHP’li belediye başkanlarından 500 bin-2 milyon dolar arasında parayı TV kanalına aktarmalarının istendiği, Gürsel Tekin’in o dönemde buna karşı çıktığı yazılıp, çizilmişti.

Yıllar sonra Özdil-Dündar kavgasıyla eski defterler yeniden açıldı. Bakalım ortaya daha neler saçılacak?