Zeynep Eyüboğlu

Zeynep Eyüboğlu

zeynep.eyuboglu@yahoo.com

Tüm Yazıları

Ton sür ton kelimesi çoğunlukla moda sektöründe sıkça kullanılan bir terim olmakla beraber, günümüzde iç mekan dekorasyonu alanında da popülerlik kazanan bir akımı ifade ediyor. Köken olarak Fransızca olan bu kelime grubunun Türkçe karşılığını ‘ton üzeri ton’ olarak çevirebiliriz. Yani bir mekanda aynı renk ailesinin farklı tonlarını kullanmak diyebiliriz. Bu tonlamaları doku, gölge ve ışık oyunları ile çeşitlendirebiliriz.

Rengin tonu, bir rengin açıklığı ya da koyuluğudur. Yani beyaza ve siyaha yaklaşan halleridir. Renklerin bu halleri aydınlıklarını ve karanlıklarını belirler. Bayrak kırmızısı, zeytin yeşili, bebek mavisi gibi kavramlar rengin tonu ile ilgilidir. Renklerin ton değerleri olduğu gibi ısı değerleri de vardır. Bu nedenle ısı bakımından sıcak ve soğuk renkler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Sıcak renkler kırmızı, sarı ve turuncu, soğuk renkler ise mavi, yeşil ve mor olarak kabul edilmektedir.

Haberin Devamı

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Ton sür ton uygulamalarında; temel olarak tasarım için bir ana renk seçilir ve kullanılan çoğu üründe bu renk ve tonları ile ilerlenir. Belirlenen rengin açık ve koyularını kullanılabileceğimiz gibi tamamen farklı ara renklerini de tercih edebiliriz. Önemli olan nokta en az üç farklı ton kullanmak, tek renk ile mükemmel uyumu yakalamaktır.

Oturma odaları, yatak odaları, çalışma odaları, mutfaklar ve banyolar gibi evin her köşesinde kullanılabileceği gibi otel, kafe gibi mekanlarda da uygulanabilir.

İlk bakışta daha çok modern tarzlarda kullanıldığını düşünsek de aslında klasik ve vintage tarzlarda da pek çok örneğe rastlamak mümkündür.

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Bu akım, özellikle evlerde en çok kullanılan renk kahverengi ve tonları ile karşımıza bolca çıkıyor. Bej rengi kahverenginin en açık tonlarından biridir. Evlerde aydınlık bir atmosfer yaratmak adına bu renkler yoğun şekilde kullanılır. Hem ahşap hem de diğer malzemelerle uyumu son derece yüksek olan kahverengi tonları küçük mekanların kurtarıcısı ve vazgeçilmezidir.

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Eğer daha sade ve minimal bir dekorasyon oluşturmak istiyorsak, mutlaka pudramsı ve pastel tonlardan yana seçim yapmalıyız. Burada desenli ve dokulu tekstil ürünleri kullanmak işimizi kolaylaştıracaktır (oturma grubu kumaşları, perdeler, kırlentler, halılar vb).

Haberin Devamı

Elde etmek istediğimiz atmosfere göre renklerin  açık ve koyuluk dengesini ayarlayabiliriz. Mesela odamız geniş ve ışık alan bir alansa birazcık cesaretle daha koyu ve canlı renklere yönelebiliriz. Son zamanlarda çok moda olan yeşil veya mavi tonlarını deneyebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta aydınlatma elemanlarının konumlarını seçilen renge göre belirlemek. Özellikle koyu renkler ışığı daha çok emeceği için doğal ışık kaynaklarını da dikkate almakta fayda olacaktır.

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Ton sür ton etkisini sadece renkleri kullanarak değil, aynı zamanda dokuları kullanarak da zenginleştirebiliriz. Duvar boyalarında artık renk paletleri oldukça geniş. Duvar veya tavanlarımıza dokular ekleyerek mekanlarımıza hareket kazandırmak ve  mobilyalar ile harmanlamak eskiye göre çok daha kolay. Örneğin gri ve tonları ile oluşturulan bir mekana beton efektli duvar boyası veya duvar kağıdı uygulaması yapabiliriz.

Haberin Devamı

Aynalar bu dekorasyon tarzında ışığı yansıtmaları ve renklerin farklı tonlarını ortaya çıkartmaları açısından çok önemli bir yer tutarlar. O nedenle tasarımlarımızda aynalara da yer vermeyi unutmamalıyız.

Sade ama sıkıcı değil: Dekorasyonda ton sür ton

Kullandığımız tüm ürünlerin aynı renk ve tonları olması elbette  şart değildir. Ancak odaya hakim olan ana renk seçtiğimiz renk ailesinden olmak durumundadır. Aksi halde ton sür ton akımını yakalamak mümkün olmayacaktır. Dengeli ve çok göz yormayan etkiler için obje, kırlent, aydınlatma elemanları gibi mekana göre ebat olarak daha küçük alan kaplayan ürünlerde farklı renkler tercih ederek odak noktasını değiştirebiliriz. Böylece mekanın geneline hakim olan tek renk algısı ortadan kalkmış olacaktır. Tasarımlarımıza kapı, pencere gibi yapı elemanlarının renkleri ile oynamayı da katarak daha akışkan geçişler yakalayabiliriz. Bu tarzı denemek için öncelikle okuma köşeleri gibi daha küçük alanlardan başlayabilirsiniz.

Zeynep Eyüboğlu

İç Mimar