Bursa Korona, sağlık ve bağışıklık

Korona, sağlık ve bağışıklık

28.05.2020 - 17:21 | Son Güncellenme:

Küresel salgına dönüşen koronavirüs ülkemizde de kendini yoğun şekilde gösteriyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, atlatabilmemiz için birlik ve beraberlik içinde kurallara uyarak hareket etmemiz ve uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Bu zor günlerde Hürriyet Bursa olarak iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle koronavirüslü yaşam hakkında kısa sohbetler gerçekleştirdik ve bir yazı dizisi hazırladık. Birlikte başarmak dileğiyle.

Korona, sağlık ve bağışıklık

MERT HÜSEYİN MİLLİ: Fermanteci Markası Kurucusu

Korona, sağlık ve bağışıklık
Korona salgınının bize birçok şey öğrettiğine inanıyorum. Paniğe kapılmak yerine bu süreç içerisinde gerekli önlemleri alarak öğretileri görebilmek çok önemli. Bize öğrettikleri arasında bağışıklık sistemimizin aslında ne kadar önemli olduğu ve bunun için neler yapılabileceği oldu sanırım.

‘BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÇOK ÖNEMLİ’

Yalın haliyle anlatmak gerekirse bağışıklık sistemi bizleri, dışarıdan gelen bakteri ve virüslere karşı hazırlayan en önemli sistem. Bağışıklık sistemi, küçük yaşlardan itibaren maruz kaldığımız mikroplar, beslenme düzeni, vücudumuzun hareketleri ve soluduğumuz hava ile birlikte bütün halinde gelişen, yaşamın stresinden dahi yıpranabilen bir sistem. Yaşadığımız sürece elimizden geldiğince sağlıklı beslensek de bağışıklık sistemimizi desteklemek ve düzenlemek büyük önem taşıyor.

‘DOĞAL YÖNTEMLERLE DESTEKLENMELİ’

Bağırsaklarımızda üreyemeyen probiyotikleri doğal yollar ile dışardan yani fermente ürünlerden almak ve bunu düzenli bir yaşam biçimi haline getirebilmek en önemli konu.
Vücudumuzun doğal haliyle yaşaması için beslenmemize dikkat edip vücudumuzda bir tembelliğe sebep olmaması için doğal yöntemlerle onu desteklememiz gerekiyor. Yani ev yapımı sirkeler, kefirler, kombucha çayları, turşular ve turşu suları gibi bilinen en doğal fermente ürünler ile bunu çok yüksek oranda sağlayabiliriz. Fermente ürünlerin içindeki probiyotikler 3 ay düzenli kullanım ile birlikte vücudu düzenlemekte ve güçlendirmeye başlamaktadır. Ama bu ürünleri bir kür olarak görmekten ziyade, hayatımızın bir parçası ve düzeni haline getirmek dikkat edilmesi gereken nokta.

‘İKİNCİ BEYİN BAĞIRSAK’

İşte bu düzen ile birlikte bizler aslında daha sağlıklı, zinde ve dışarıdan gelen birçok hastalığa veya virüse karşı güçlenebiliriz. Artık herkesin duyduğu bir tabir haline geldi “İkinci beyin bağırsak” tanımı. Ve gerçekten bağırsak sistemimizin içi ayrı bir dünya hatta apayrı bir cosmos da diyebiliriz. Çok bilimsel anlatıma girmeden diyebilirim ki, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, alerjen bünyeler, egzama gibi cilt rahatsızlıkları, seratonin, endorfin, melatonin gibi hormonların üretilmemesi, mide rahatsızlıkları gibi bir çok hastalığın sebebi aslında bağırsak florasında üretilemeyen bakterilerden. Ve bağırsak floramızı güçlendirmek demek aslında bütün vücudumuza sağlık vermek demektir.

‘ZORLU SÜRECİ ATLATACAĞIZ’

Bağışıklığın ne kadar önemli olduğu salgın süreci ile anlaşıldı sanırım. İşte tam da bu sebeple aslında bizler tüm dünyada yaşanan bu zorlu süreci atlatabileceğimizi ve yeni bir dalga geldiği zaman ona karşı nasıl hazırlıklı olabileceğimizi aslında biliyoruz. Ve elimizden geldiğince de bunu aktarmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Vücudumuz aslında yaratılışımız çok güçlü, çok değerli ve ona bakmak bizim görevimiz. Doğal yollarla vücudumuzu sağlıklı bir şekilde beslemek ve onun nasıl dirençli bir bedene dönüştüğünü görmek hepimizin amacı olmalı. Kalın sağlıcakla...

DERYA BABUÇ: DB Positive Kurucusu ve Eğitmen

Korona, sağlık ve bağışıklık
‘Yeni normale hazırlanmak’ ve ‘yeni normale uyum sağlamak’ şimdilerde hem bireysel hem de kurumsal dünyada hepimizin aklından geçen 2 cümle. 1 Haziran itibari ile başlayacak olan normalleşme süreci yüzünden soru işaretleri ile boğuşuyoruz. İşe nasıl gideceğiz, ofiste kaç kişi olacağız, servisler nasıl olacak, çocuklara kim bakacak, okullar açılmadı derslerini kim yaptıracak, toplantılara gidecek miyiz yoksa online mı devam edeceğiz cümlelerinden en az birini aklımızdan geçirmeyenimiz var mı? Bu durum talep edilen online eğitimlerin ya da webinarların içeriğini hemen değiştirdi.

‘DESTEK ALMAK GEREKEBİLİR’

Önlem almak, stres konuları sürecin en başında sıklıkla talep edilirken şimdilerde bunun yerini süreçten güçlenerek çıkmak, etkin birey olmak, zihinsel ve psikolojik açıdan yeni normale hazırlık, esneklik ve psikolojik sermaye gibi konu başlıkları aldı. Özellikle klinik psikolog olan konuşmacılarımız ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda görüyoruz ki pek çok çalışan için ihtiyaç, uzman bir isim ile bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak, duygu durumunu yönetmeye destek olacak olan yardımı almak. DB Positive olarak biz kuruma özel çözümler üretmeye devam ediyoruz.

‘DİJİTAL EĞİTİM SÜRECİNE GİRİŞ’

Özellikle yüksek çalışan sayısına sahip olan şirketlere sunduğumuz eğitim videoları dijital eğitim sürecine giriş yaptığımız ürün oldu. Zaman ve gösterim sınırı olmadan kullanılabilecek olan videolar, ilerleyen dönemler için alınan eğitimlerin birer hatırlatıcısı olarak da izlenmeye devam edilebilir. Bununla beraber kurumlar için satınalma yapmadan kullanabileceği, ulaşabileceği içerikler, maliyet avantajı ile gerçekleştirebileceği faaliyetler de var artık. Eskiden yüksek bütçeler ödeyerek dinlediğimiz pek çok ünlü konuşmacının paylaşımına youtube dan ya da instagramdan yaptığı canlı yayınlardan ulaşmak mümkün.

‘ÇALIŞANLARIN MOTİVASYONU’

Ulaşım, otel bütçesi gibi yan kalemleri olmadan eğitim düzenleyerek zaman avantajı sağlayarak gelişim faaliyetleri planlamak mümkün. Ancak henüz dönüştüremediğimiz ve ertelediğimiz alanlar da var. Çalışanların bağlılığını arttırmak, motive etmek, değerli hissettirmek, hatırlamak gibi amaçlar ile gerçekleştirilen promosyonlar ya da kişiye özel hediyeler zorunlu olarak ötelenen faaliyetler arasında. Özel günlerde çalışanlarına sürpriz hediyeler sunan şirketler; hediye alsak bile nasıl ulaştıracağız, adresleri herkesin tam ve doğru değil, adresler olsa bile kargo bütçesi maliyeti arttırıyor gibi sorunlarla karşı karşıya.

‘ONLINE FESTİVAL ZAMANI’

Kurumsal dünyada bu nedenle özel günlerde hediye sunumunun yerini de keyifli paylaşımlar, webinar etkinlikler hatta online festivaller alıyor. Markaların sanatçılar, konuşmacılar, eğitmenler ile yaptığı işbirlikleri, sürpriz çekilişler, ayrı evlerden bağlantı ile verilebilen konserler coşkuyu home office ortamına taşıyabiliyor. Bu anlamda DB Positive olarak hem ‘İVK -İlham Veren Konuşmalar’ hem de ‘db-dizayn.com’ markalarımız ile kurumalara özel çözümler sunuyoruz. Online lezzet atölyesi, online stand up gösterisi, ünlü konuşmacılarımız ile marka buluşmaları ve uzman isimler ile merak edilen soruların cevaplanması gerçekleştirdiğimiz çalışmalar arasında.

‘KENDİMİZ VE SEVDİKLERİMİZ İÇİN’

Çünkü hepimizin öncelikle ruhsal ve psikolojik olarak kendini iyi hissetmeye, gülmeye ve bir ölçüde rahatlamaya ihtiyacı var. Hediye mi? Hediye şimdilerde indirimleri, fırsatları, kampanyaları takip ederek daha çok bireysel olarak almayı tercih ettiğimiz bir şey. E-ticaret alanında faaliyet gösteren sitemiz db-dizayn.com dan yola çıkarak söyleyebilirim ki avm gezemiyoruz belki ama alışveriş sitelerini geziyor, kendimiz ve sevdiklerimiz için alış veriş yapmaya devam ediyoruz.

Dr. S. HAKAN OKA: Makine Yüksek Mühendisi

Korona, sağlık ve bağışıklık
Neredeyse 3 aydır tüm dünyanın ve ülkemizin 1 numaralı gündem maddesi olan Covid-19 süreci hakkında yüzlerce yazı, haber okumuşuzdur. Bu haberler ve topluma verilen mesajlarda genellikle kişisel korunmanın hem kendimiz hem de dünya için artık bir zorunluluk haline geldiği anlatılmaktadır. Yapılan bu uyarılar son derece doğru ve toplumsal sağlık için gereklilik olmakla birlikte hayatın devam ettirilebilmesi için çalışmak gerekliliği de unutulmamalı.

‘ÜRETMEK DURUMUNDAYIZ’

Her şeyden önce bireylerin kendilerini ve ailelerinini geçindirme çabaları çoğu zaman yukarıda bahsettiğimiz uyarıların göz ardı edilmesine yol açar. Bu ve bunun gibi dönemlerde özellikle zorunlu temel ihtiyaçların karşılanması, sağlıklı kalabilmek arasında seçim yapmak durumunda kalıyor insan. Yapılması gereken bu seçimler çalışanlar ve işverenler açısından farklı zorlukları da beraberinde getiriyor. Üretmek durumundasınız, çalışanlarınıza ve ailelerine karşı olan sorumlulukları yerine getirmek, belki daha da kötü olabilerek yakın yarınlar içinde kendinizi de güvende tutmalısınız.

PEKİ NASIL YAPACAĞIZ?

Peki nasıl yapacağız? Bu soruyu kendime uzun zamandır soruyorum. Çalışanın maskesini takarak çalışmasını belki firmanız sınırları içerisinde kontrol edebilirsiniz. Sosyal mesafe ve kişisel temizlik önlemlerini alabilirsiniz. Ancak evine döndüğünde, kendi mahallesinde, marketinde, kasabında nelerle karşılaşacağını bilemezsiniz. Çoğu durumda 1 kişide rastlanan olumsuz tablo tüm üretimi durdurma seviyesine getirebilir. Etrafımızdaki bazı sanayiciler, bu sorunlarla karşılaşmış, üretimi azaltma ve veya durdurmak duruma noktasına gelmiş.

BAŞ EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Bu iş gücü kaybının yanı sıra beraberinde getirdiği tedirginlik ve moral bozukluğu da tüm işverenler açısından baş edilmesi gereken bir konu. Yapılması gereken sakin olmak, olabildiğince kontrollü şekilde norma hayata dönmek, acele etmeden artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kabullenerek yeni bir hayat şekli belirlemek gerekiyor.

HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ

Bunu eğer işverenseniz çalışanlarınıza en yalın hali ile de anlatmak da toplumsal sorumluluğumuz. Bilinçlendirme, problemin çözümünde her zaman önemli bir aşamadır. Hepimiz aynı gemideyiz ve geminin su alması durumunda hepimizin beraber batacağı gerçeğini kabullenerek hareket etmeliyiz.

GÖKÇE GÜREŞÇİ: MODACI

Korona, sağlık ve bağışıklık

Covid-19’un moda sektörüne olumlu olumsuz etkisi dünyayı etkisi altına alan küresel salgın moda sektöründe de olumlu ve olumsuz dalgalanmalara yol açtı. Üretimlerini durdurmak zorunda kalan markalar bu durumdan kötü etkilense de, pazarlama stratejisi yüksek ve dijital platformda başarılı modacılar yükselişe geçti. Yeni moda akımları başladı, Chanel, Louis vuitton gibi büyük markalar dahil olmak üzere logolu maskelerin de içinde bulunduğu farklı kreasyonlara yöneldiler.

‘MAĞAZALAR OUT ONLINE SATIŞ IN’

Aslında sokak modası bir bakıma, dijital karantina modasına dönüştü ve online alışveriş öncüleri, marka işbirlikleri olan blogger ve moda influencerları talep görmeye başladı. Ben de onlardan biri olarak her gün aktif şekilde takipçilerime online alışveriş önerileri vermekteyim. Yani bu sayede online pazarı güçlü olan markalar, moda öncüleri ile beraber büyük yükselişe geçti diyebilirim. Kısacası mağazalar out, online satış in...