Siyaset ‘17 yıldır milletle aynı çizgideyiz’

‘17 yıldır milletle aynı çizgideyiz’

11.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Bütçe görüşmeleri sırasında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Muş, “17 yıldır millete rağmen hiçbir şey yapmadık. Olayları değerlendirmemiz milletimizle aynı çizgidedir” dedi

‘17 yıldır milletle aynı çizgideyiz’

TBMM Genel Kurulu’nda, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumların bütçeleri üzerinde milletvekilleri söz aldı. Genel Kurul’da konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, “17 yıldır millete rağmen hiçbir şey yapmadık. Millete rağmen hiçbir şey olmaz. Durduğumuz pozisyonda olayları değerlendirmemiz, milletimizle aynı paralelde ve çizgidedir” dedi.
Bütçeler üzerinde ilk sözü AK Partili milletvekilleri aldı. AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, günümüzde kadınların hâlâ en çok şiddet olaylarıyla gündeme geldiğini ifade etti.

‘Fırsat vermeyelim’

Şiddetin toplumsal bir problem olduğunu belirten Kadak, “Şiddet, beraber yaşama kültürümüzün bozulmasıyla, karşılıklı toleransı, iletişimi ve sevgiyi kaybetmemizle ortaya çıkar. Özellikle genç arkadaşlarımdan rica ediyorum; bugün hangi görüşten olursak olalım, fikirlerimiz ne kadar zıt düşerse düşsün ifade özgürlüğümüzden asla ödün vermeden nefret ve şiddet yayanlara fırsat vermeyelim. Fikir ve görüş ayrılıklarımız olabilir ama unutmamamız lazım, bu ülke her birimizin. Ne olursa olsun, maçın sonunda el sıkışabilelim” dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma da, insan hakları konusunda dünyanın sicilinin iyi gözükmediğini savunarak, “’Dünya 5’ten büyüktür’ sözü bir insan hakları manifestosudur. Türkiye, dünya devletleri arasında en büyük demokrasi ve bu yetmez en büyük sosyal devlet ve bu da yetmez dünyada birlikte yaşama kültürünü medeniyet olarak hayata geçirmiş tek millettir. Bu üç unsurun kıymeti bilinse ve bunlar derlenip toparlansa, hayata geçirilse gerçekten Türkiye bütün unsurlarıyla, bütün kanaatleriyle, bütün siyasi teşekkülleriyle dünyaya örnek olur.”

‘17 yıldır milletle aynı çizgideyiz’



CHP’den çağrı

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu anımsatarak, Türkiye’nin, insan hakları konusunda küme düştüğünü öne sürdü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Gezi Parkı davasının tek tutuklu sanığı olan ve 770 gündür cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’nın başvurusu hakkında ihlal kararı verdiğini dile getiren Altay, “AİHM, makul şüphesi olmadan Kavala’nın siyasi sebeplerle tutuklanması ve AYM’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ihlal bulup Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına karar verdi. AİHM’nin bu kararına, yürütmenin bir an önce uyması noktasında bir çağrı yapıyoruz. Aynı iradenin parlamentoyu oluşturan diğer partilerde de var olduğunu düşünmek ve ummak istiyoruz” dedi.

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray da, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Çıray, vatandaşların her geçen gün Meclis’in, Türkiye’nin en değerli kurumu olduğunu, onun kendisinin refah ve mutluluk arayışının güvencesi olduğu gerçeğini kabul ettiğini belirterek “Şu anda 17 Nisan 2017 referandumu tekrarlansa sonuç tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda yaşandığı gibi, çok açık farkla Cumhur İttifakı’nın kaybıyla bitecektir” diye konuştu.

İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral da, Kültür Bakanlığı’nın, Türk kimliğini bir pınar gibi besleyecek ve Türk milletinin yaşama gücünü artıracak olan bir bakanlık olduğunun altını çizdi. “Turizm belki şirket gibi yönetilir ama bir milletin yaşama gücünü sağlayan kültür, şirket gibi yönetilemez” diyen Oral, 2020 bütçesinin, kültür meselelerinin yönetilemediğinin göstergesi olduğunu savundu. TBMM’de 21. Dönem’de kurulan Ahlat’a ilişkin komisyonun, seçimler nedeniyle yarıda kaldığını bildiren Oral, “Yarım kalan meseleyi tamamlamak için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum: Ahlat’ın, ülkemizin kültür başkenti yapılması ve özel bir statüye kavuşturulması için bir çalışma yapılsın, biz de destek verelim” dedi.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin ise, son derece önemli yazma eserlerin, Osmanlı arşivlerinin nem ve rutubet tehdidi altında olduğuna işaret ederek, “Umuyoruz Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı bu eserlere sahip çıkılması konusunda özveri ortaya koyar ve zengin arşivimiz gelecek kuşaklara olduğu gibi aktarılabilir” diye konuştu.

‘AK Parti hep başrolde oynadı’

İYİ Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, RTÜK’ün, radyo ve televizyon ile internet faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğunu anımsatarak, “RTÜK ne kadar özerktir, ne kadar tarafsızdır? RTÜK bağımsız bir kurum olarak durmuyor karşımızda. RTÜK, iktidar gücünü kullananların sopası olarak var. RTÜK, muhalif basına ceza vermek için var. RTÜK ne ile anılıyor? Başkanının üç ayrı yerden maaş alması ve bunu ortaya çıkaran üyesinin kanunsuzca görevden alınmasıyla anılıyor” diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, İYİ Partili Sunat’ın sözleri üzerine yaptığı konuşmada, RTÜK Başkanı’nın, üç yerden maaş almasının söz konusu olmadığını, tek yerden maaş aldığını belirtti. RTÜK’ün, bağımsız bir yapısının bulunduğunu dile getiren Muş, kurumda, CHP ve diğer partilerden üyelerin bulunduğunu, RTÜK’ün AK Parti’nin tekelinde olmadığını vurguladı. Muş, “17 yıldır millete rağmen hiçbir şey yapmadık. Millete rağmen hiçbir şey olmaz. Durduğumuz pozisyonda olayları değerlendirmemiz, milletimizle aynı paralelde ve çizgidedir. Bu değişmediği için AK Parti hep başrolde oynamıştır, figüran olmamıştır” açıklamasında bulundu.