The Drums: Hem New York, Hem Glasgow

New York’tan The Drums ilk adımı attığında takvimlar 2009'u gösteriyordu. Kısa bir ilk albüm ve o listeye dâhil detaya kaçmayan hikâyeci şarkılar onların yeni 10 yıla taşındıkları sınırı belli etti.

NME satırlarına birkaç ay içerisinde karıştılar, Kings of Leon’la sahne paylaşıp The Maccabees'le turladılar. Pitchfork’un radarına ilk uçuşta sinyal gönderdiler. Her şey çok hızlı gelişti aslında The Drums için. Bunu söylemek gerek. Ek olarak, önlerinde kendilerini çağıran şans koridorlarını iyi bir plak şirketiyle ilerleyerek değerlendirmesini de bildiler.

Sadece self-titled selamından yola çıkarak böyle bir tespitte bulunmak zor, ancak bir öncekini telaş içinde takip eden ikinci kayıt “Portamento”nun da yayımlanışıyla The Wake hayranı gençlerin planları su yüzüne çıkmıştı.

2011’in “Portamento”su, hemen her müzik grubunun ikinci albüm kırılmasında yaşadığı gibi Jonathan Pierce & Jacop Graham ikilisi adına da sadece yayımlanmış yeni bir albüm değildi. Mutlu, beş parasız ve gerektiğinde sonbahara yakın sözlerin müzikal çizgide ‘80’ler Post-Punk'ına yaklaştığı şarkılardı bunlar. İleriye taşıdı mı, belki satış rakamlarında değil; ama "Portamento" hatlarından Kıta Avrupası’na dağıldı 2011’in The Drums’ı.

Joy Division ve Orange Juice saflarını sıklaştıran şarkılar The Drums’ın ilk 5 yıllık kalkınma hareketinin merkezinde yer alır. Haliyle haritadaki konumunu olabildiğince okyanusun bu tarafına, Glasgow/Manchester civarına yakın bir yerde sabitler The Drums. Birleşik Devletler menşeini cebinde taşır, ama bir yanıyla Britanya lehçesini müziğinde yaşatmayı sürdürür.

Eylül ayının son haftası gelen yeni albüm “Encyclopedia” da bir devam filmi mahiyetinde. Öte yandan, ilk iki stüdyo kaydının bir yıl içinde yaşanıp bittiği düşünüldüğünde, bu son albümdeki tavrın, gruptaki diskografi devamının yanında başka anlamları karşılaması da sürpriz değil. Sonuç olarak üç yıllık bir aranın bitişinde gelen bir kayıt bu The Drums için. İlk defa bu kadar uzun mola aldılar. Üyelerin grup haricindeki diğer proje mesailerinden sonra grubun yeniden geri dönüşü bile olabilir Minor Records etiketli “Encyclopedia”.

Albüme ait ilk single I Can’t Pretend’in tek başına The Drums’taki yeni arayışların bir yansıması olduğunu söylemek zor değil. Ancak albümün tümüne ulaştığınızda bu resim biraz daha netleşiyor ve aslında bir yandan da biçim değiştiriyor. Çünkü 2014 model The Drums’ın tek numarası I Can’t Pretend değil. Kendi içinde iki parçaya ayrılmış bir açılış şarkısı olan Magic Mountain’den duyuyoruz ilk sesi. Öyle çok büyük elbiseleri giymek gibi bir derdi yok bu anların. Yalnızca temelden bir garaj pop’ta ilerliyor Magic Mountain. Üçüncü sıradan başlayan I Hope Time Doesn’t Change Him’deki geri kanallardan ‘70’ler sonundaki disko kuşağının kapısını tıklatıyor The Drums ve geç dönem The National etkileşimlerine yakın Break My Heart ile “Encyclopedia”nın A yüzünü kapatıyor.

İkinci perdeyi Face of God gibi albümün en güçlü alt başlığının yanında Pierce’in o simgeleşen boğuk diyaframıyla açıyor "Encyclopedia". Franz Ferdinandvari yoğunluğa ek ‘90’lar indiesinden geri vokallere sahip bir şarkı Face of God. Tek başına “Encyclopedia”yı alalede albümler listesinden çıkarmayı başarıyor. Sonrasında ise US National Park’tan Deep in My Heart’a, Bell Laboratories’ten There Is Nothing Left’e düşük tempoyu zirveye ileterek ve bir kez daha düşürerek kapanışa doğru ilerliyoruz.

Son sıradaki Wild Geese ise The Drums’ı, Wild Beasts kimliğine dahil ederek synthpop bitişine götürüyor.


Albümde Yer Alan Şarkılar

Haberin Devamı
  1. Magic Mountain
  2. I Can't Pretend
  3. I Hope Time Doesn't Change Him
  4. Kiss Me Again
  5. Let Me
  6. Break My Heart
  7. Face of God
  8. US National Park
  9. Deep in My Heart
  10. Bell Laboratories
  11. There Is Nothing Left
  12. Wild Geese


Twitter / @BekirzgrAybar
bekirozguraybar@gmail.com

Haberin Devamı