Ağzı var dili yok sanmayın
İlk kedimi üniversitede kendi başıma eve çıktığımda almıştım. Simsiyahtı, adı Esmer’di. Kedileri elbet tanıyordum ama ilk kez aynı evde yaşayacağım için bir de ‘kedi bakımı’ kılavuzu satın aldım. Kitabın ilk sayfasında şu yazıyordu “Bir kediyi eğitemezsiniz. Ama o sizi eğitecektir.”
Zamanla bunun ne kadar doğru olduğunu anladım ve tabii kedilerin ne kadar zeki olduklarını da. Çok kedi tanıdım. Ama hâlâ, istediklerini yaptırmak için ne taktikler geliştirdiklerini, seslerini nasıl kullandıklarını görmek hayrete düşürüyor.
Görevimiz hizmet etmek
Biber mesela... Kışın kalorifer yandığında, üzerine yatmayı sever. Ama mutlaka altında bir minder ya da örtü ister. Eğer yoksa, evin neresindeyseniz size seslenir, sizi yatmak istediği kalorifere götürür ve üzerine örtü koymanızı söyler. O kadar çok konuşur ki yapmak zorunda kalırsınız. Ayrıca musluktan su içmek ister. Sizi çağırır ve musluğu açtırır.
Sonra Efe... Oyuncak fareleri var. Gece yatmadan önce, gürültü olmasın diye onları toplayıp, salondaki büfenin çekmecesine koyuyorum. Ben eve gelince Efe’nin ilk işi büfeye çıkıp bağırmak oluyor: “Çekmeceyi aç, faremi ver, çekmeceyi aç, faremi ver...”
Boncuk’sa ön patilerini süper kullanabiliyor. Mesela daha önce, dolabın üzerinde küçük bir polar battaniyesi ve bir kutusu vardı. (Daha önce diyorum çünkü artık çok şişmanladı, tepelere zıplayamıyor.) Kutuda yatmak istediği zaman battaniyesini alıp içine seriyordu. Ve gayet muntazam bir şekilde. İşin komiği battanyesi çok kirlendiğinde dolaptan aşağı atıveriyordu, yıkansın diye. Abartmıyorum! Başka örtü verince de sinirleniyordu. Son takıntısıysa sabahları beni uyandırmak. Ve genelde saat çalmadan yarım saat önce, yani uykunun en kıymetli yerinde. Bir anda ön patileriyle dolap kapısına vurmaya başlıyor. Amaç uyanıp, onu sevmem.
Artık hayatta olmayan Fındık da çok konuşanlardandı. Acayip sesler çıkararak çağırıp mama kabına götürürdü. Yatarak yemek yerken bir yandan da fırçalanmak isterdi.
KÜRK-ET iLiŞKiSi
İvana Sert, geçen gün bir açıklama yapmış. “Üzerimdeki hakiki tilki kürkü. Ben sahte kürk sevmiyorum onlar iyi ısıtmıyor. Şimdi hayvan severler bana kızacaklar ama kürk giymeyenler et de yemesin o zaman. Kürk giymiyorlar et yiyorlar bu çok saçma.“ Bu sığ açıklamalar ilk PETA kurulduğunda falan yapılırdı. Demek hâlâ et yemekle kürk giyme arasında bir bağlantı olduğunu düşünenler var...
DONMADAN KURTARALIM
Karaman’a kar yağıyor. Karaman’daki köpek barınağının yanları, üstü açık. Gönüllüler, kapalı ve kaloriferli olan kısmın açılmadığından şikayetçi. Hayvanlar karda yatmak zorunda. Çok üşüyorlar. Beslenme düzensiz. Köpekler donarak ölmeden, belki belediyeyi kapalı bir yer yapmaya ikna edebiliriz. Tel: 0 338 226 40 00
EV ARAYANLAR
Görünüşü sizi yanıltmasın, biraz bakımla aslanlar gibi olacak. 10 gün önce sokakta perişan halde bulunmuş. Tedavisi yapılmış. 10 yaş civarında. Bu soğukta sokağa dönmese, yaşlılığını huzur içinde, sevgi dolu bir aileyle geçirse ne güzel olur... İletişim: İstanbul 0 535 388 89 80
Adı ‘Aşkım’. Tabii her aşk gibi bu da bitmiş. 8 yıldır yaşadığı evden, ‘komşu rahatsız oluyor’ diye barınağa taşınmış. Sıcak yataktan buz gibi fayanslara... Hâlâ şaşkın sahibinin gelip almasını bekliyor. Onu siz alın! İletişim: İstanbul 0 542 621 6090
Dört kardeş, anneleriyle açık bir arazide yaşamaya çalışıyorlardı. Kliniğe getirildiler. Av köpeği kırması gibi görünüyorlar. İkisi yuvalandı, ikisi yeni ailelerini bekliyor. Yoksa barınağa gidecekler. İletişim: Antalya 0 537 612 78 74
Alman kurdu olan anneleri öldü. Bu yavrular bir kulübenin içinde yaşamaya çalışıyor. İki aylık kadarlar. Hava çok soğuk ve onlar çok çaresiz. Bir şans verir misiniz? İletişim: İstanbul 0 507 207 71 22