Erkeğin en iyi dostu artık köpek değil. Kedi besleyen erkek sayısı giderek artıyor
‘Kedili kadın’ diye bir ‘şey’ var değil mi? Kafada bir resim beliriyor hemen. Peki ya kedili erkek? Daha doğrusu kedili bekar erkek? Artık böyle bir ‘şey’ de var. Ve sayıları giderek artıyor. (Çok şükür!)
Birkaç hafta önce Hürriyet’ten Sabanur Kıraç’ın kedili kadınlar üzerine yazısını okuyunca (ve de mutlu olunca, çünkü genel geçer klişeden uzak bir tablo çizmişti) aklıma geldi bu konu. Ben de tanıdığım kedili erkeklere sordum, okudum, araştırdım.
Bir kere çoğu bekar erkek artık köpek yerine kedi tercih ediyor. Çünkü 1- Kediler şehir hayatına daha uygun. (Kendi kendine kalabiliyor, sokağa çıkarmak gerekmiyor vs.Yani iş çıkarmıyor.) 2 - Erkekler artık yakınlık kurma ihtiyacı duyduklarını kabul etmiş durumda. (Ki bu evrimleştiklerinin kanıtı olarak görülüyor.)
“Erkeğin en iyi dostu köpektir” klişesinin yerini “Gerçek erkek kedi besler” almış. Petplace.com adlı internet sitesinin yaptığı ‘Erkek adam kedi sever mi?’ anketine katılanların yüzde 84’ü “Evet” demiş. Hatta yalnızca ‘iktidarına’ güvenen erkeklerin kedi beslemeye cüret edebileceğine inananların sayısı hayli fazla. Örnekleri de Ernest Hemingway, Mark Twain, Victor Hugo ve Don Corleone gibi maçoluklarıyla ünlü kedi sahipleri. (Bu arada Godfather’ın ünlü sahnesinde Marlon Brando’nun kucağındaki kediyi sette bulup rolüne dahil ettiğini biliyor muydunuz?)
Hatta aralarında köpek besleyenleri aşağılayanlar bile var. Mesela Amerikalı yazar John Scalzi “Kendinizi güvende hissetmiyorsanız bir köpek alın. Çünkü o sizi korur. Köpek güvensiz erkeğin en yakın dostudur. Oysa kendine güvenen erkek kedi besler. Alanını bir yırtıcıyla paylaşmayı göze alır” diyor. (Biraz abartmış tabii.)
Kedisever erkek neye benzer?
Birçok kadın kedili erkeği ‘çok özel’ buluyor. Daha güvenilir ve evcimen oldukları kanısı yaygın. Ama erkekler açısından öncelik kedilerinin. Kedilerini sevmeyen ya da kedilerinin hoşlanmadığı biriyle birlikte olmuyorlar. (Tabii karşılarındakinin çok olağanüstü bir özelliği yoksa!)
Bir blogda yazıyordu, paylaşmam lazım:
“Görünüşte diğer erkeklerden farkı yoktur. Uzun, kısa, yapılı, minyon, genç ya da olgun olabilir. Kalabalıkta onu seçemezsiniz. Ama bir süre sohbet edince küstahlığa varmayan özgüvenini ve kendiyle dalga geçebilme yetisini (çünkü bir kedi tarafından sahiplendinizse bu gereklidir) hissedersiniz. Maço görünebilir ana beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan duygusallığını kaybetmemiştir. Kedilerine efendilik taslamaz. Birçok erkeği rahatsız eden bağımsız karakterleri karşısında tehdit edildiğini hissetmez. Taksi şoförü de olabilir, uçak mühendisi de, yönetim kurulu başkanı da. Ama eve geldiğinde tüylü dostuyla kucaklaşıp öpüşmekten çekinmez.”
“Vay, vay, vay!” demekten kendimi alamıyorum. ‘Kedili erkekler’ devam edecek...
ANTALYA VAHŞETi
Antalya, Kepez’de Duacı Köyü’ndeki Vip Kennels adlı köpek eğitim merkezindeki dayak görüntülerini hepimiz gördük. Ardından firma sahibi Tayfun Acar’ın oğlu Hikmet Acar’ın da bir köpeği duvara dayayıp yumrukladığı görüntüler ortaya çıktı. Hem bu ilk vukuatları da değil. Daha önce de Konyaaltı’nda köpek eğitim merkezleri varmış. Köpeklere eziyet ettikleri ortaya çıkınca kapatmak zorunda kalmışlar. Sonra bunu açmışlar. Gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğü de ikinci kez ruhsat vermiş. Düşünün nasıl çalışıyorlar? Sosyal medyada, www.change.org’da merkezin kapatılmasına dair kampanyalar sürüyor. Hala ne bekleniyor belli değil? İş orayı kapatmakla da bitmemeli zaten. Asıl bu sapık baba oğulla, orada çalışan canilerin kapatılması lazım. Ortalıkta dolaşmamalı böyleleri.
AYDIN’DAKi SAHiPSiZ HAYVANLAR iÇiN
Aydın Hayvanları Koruma Derneği sahipsiz hayvanların bakım, tedavi ve beslenmelerine katkıda bulunabilmek adına yarın Sevgi Yolu Ziraat Bankası önünde bir kermes düzenliyor. Ufak bir alışverişle bir canlının hayatını kurtarabilirsiniz.
