Bu felaketlerden dersler çıkardık!

İzmir’in birçok felaketi üst üste yaşadığını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Geçen yıl yağan yağışın 5’te 1’i bir günde kente düştü. Bu gerçekten büyük bir afet! Mevcut alt yapıyı bununla sınayarak yeterli ve yetersiz demek mümkün değil. Şu doğru. İzmir’de daha fazla yağış olacak. İklim değişikliği nedeniyle bu tür afetler İzmir’de de başka yerlerde de olacak. Tsunamiyi, hortumu bu coğrafya daha önce yaşadı mı? Yaşamamıştı, ilk defa gördük. Sel, deprem… Yaşayacağız. Biz dirençli kent olmak istiyorsak öncelikli bir mesele olduğunu gördük. İklim krizinin getireceği afetlere karşı en az zararı yaşayacak bir kent haline gelmek zorundayız. Biz bu felaketlerden ders çıkardık. Şimdi o derslerin ışığında çözüm üretiyoruz. Böyle bir yağmur yağdığında ne yapacağız? O geldiğinde yine o kadar evi, işyerini, tarlayı tahrip etmeyecek ne yapabiliriz? Şehrin altyapısını bu felaketlere hazırlamaya başladık” dedi.

Başkan Soyer, 30 Ekim’deki depremin ardından kentin yapı stoğunu belirlemek için çalışma başlattıklarını belirtti. Vatandaşların evlerini dönüştürmesi için kredi müjdesi de veren Soyer, şunları söyledi:
“1999’dan önce yapılan yapılardan başlayarak bina stokunun envanterini çıkarıyoruz. Onun için zemin katındaki kolonunda, kirişinde kesilmiş yapı var mı bakacağız. Ekipler kurduk. Çalışmaya başladık. Dünya Bankası ile de mutabık kaldık. Acil koduyla hazırlanmış bir enstrümanları var. 250 milyon dolarlık kaynağı yüzde uygun faizle, beş yıl ödemesiz ve 20 yıl vade ile aktarmaları konusunda mutabık kaldık. Bu parayı bize veriyor. Geldik, senin apartmanın var. Tespit yapıldı. Riskli bina. Biz o zaman, ‘Senin binanla ilgili tespit yapıldı. Karot testleri şöyle çıktı. Senin evi yenilenmesi lazım! İmar konusunda yaptığımız mevzuatı meclisten geçireceğiz. Onun ışığında sen haklarını koruyarak aynı metrekareyle bina yapabilirsin’ diyeceğiz! Bu binanın yapım maliyeti nedir. Örneğin 200 lira. ‘Bunun 100 lirasını sana şu faizle ve vadede kullandıracağız’ diyeceğiz. Onu (krediyi) olduğu gibi yansıtacağız. Belediye buradan para kazanmayacak. Kriterler belirleyeceğiz. Bir köprü gibi bu dünya bankası kredisini kullandıracağız. 6-7 bin hanenin kullanmasını öngörüyoruz” dedi.

Altyapıya büyük yatırım

Başkan Tunç Soyer, bu dönem altyapı yatırımlarına büyük bir önem verdiklerini, yağmur suyu ile pis suyu ayrıştırmak için yoğun çaba harcadıklarını ifade etti. Her felakette önceliklerinin değiştiğinin altını çizen Soyer, “Stratejik plana sadık kalıyorum ama öncelik sıralaması değişiyor. Bütçemizin yüzde 42’sini yatırıma ayırdık. Bunun önemli bir bölümü Körfez’in temizlenmesi, hafif raylı sistem, metro ve altyapıyla ilgili. Büyük resme bakarak öngördüklerimizin hepsini yapmaya devam ediyoruz. Buca’da toplam 17 kilometrelik yağmur suyunu ayrıştırma hattı yapıyoruz. Bornova 30 km, Konak’ta 16 km… Sadece Buca’dakinin 150 milyon bütçesi var. 133 kilometrelik ayrışmayı bu yıl içerisinde tamamlayacağız. Bizim en başta hedefimiz görev süremde 374 kilometrelik yağmur suyu ayrıştırma hattını tamamlamak. Körfeze akan pis suyu akıtmayacak bir altyapıyı bize sunuyor. Yüzülebilir körfez dediğimiz şey 374 kilometrelik hattın yapılmasıyla bitmiş olacak” dedi.

‘Körfez’de yüzeceğim’

Başkan seçildikten hemen sonra verdiği, “Görevimin üçüncü yılının sonunda Körfez’de yüzeceğim” iddiası ile ilgili Başkan Soyer, “3.yıl sonunda ben yüzeceğim. Körfez de yüzülebilir hale gelecek. Biz bu yağmur suyu ve pis suyu ayrıştırma kanallarıyla beraber doğanın kendi kendine temizle gücünü kendisiyle baş başa bırakacağız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediyesi ile ilgili geçtiğimiz haftalardaki eleştirileriyle ilgili Soyer, şunları söyledi, “Cumhurbaşkanını yanlış bilgilendirmişler. Gördes Barajı ile yanlış. Bütçe ile yanlış, altyapı ile yanlış. Gördes Barajı su tutmuyor. Yüzde 4 doluluk var şuan. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin 2.5 katı borçlanmıştır denildi. Yanlış bilgi. Rakamlar ortada. Kredinin onaylanması noktasında Cumhurbaşkanı’na tabi ki gideceğim ve anlatacağım. Buca metrosu ile ilgili uluslararası ihale başladı. Paraların (kredi) gelmesini engellemek gibi bir şey söz konusu olamaz çünkü para İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelmiyor. Bu şehre yatırım olarak geliyor. Benim parayı İFC’den alıp başka yere harcamam söz konusu değil ki! Bu, şehirde istihdamın artması demek, ticaretin güçlenmesi demek… Bunu hiçbir devlet adamı, siyasi çatışma uğruna feda edemez. Söz konusu olamaz. Sadece doğru bilgilendirmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızı doğru bilgilendireceğim.”

Türkiye’ye örnek dayanışma!

Soyer, geçen iki yıllık süreçte İzmir ittifakını başardıklarını ifade etti. “İzmir’de bir kira bir yuva, halkın bakkalı sayfalarında aldığımız destek muazzam” diyen Başkan Soyer, “Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başarısı değil. En çok bununla iftihar ediyorum. Türkiye’ye dayanışmanın mümkün olduğu gösterdi. Depremde biz bakanlıklarla, hükümetle uyumlu çalıştık.
Depremin 30. gününde son çadırı da söktük. Türkiye hiçbir felaketten bu kadar hızlı bir toparlanmayla çıkmadı. Selin ertesi günü bu şehirde bir şey yaşanmamış gibiydi” diye konuştu.

‘7.5 kilometrelik tüneli koşacağım’

Bütün felaketlere rağmen Narlıdere metrosu inşaatının hiç aksamadan devam etmesinin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Başkan Soyer, “Yüzde 12 ile devraldık. Şu anda yüzde 70’in üzerinde. Mayıs-Haziran gibi tünelin ucu tamamen açılmış olacak. 7.5 kilometreyi koşacağım. Müteahhit parasını ödemek çok önemli ve iyi sınav verdik. Tarım ve kuraklık meselesinde önemli adımlar attık. Türkiye’nin tarım politikası haline gelmesini dilediğim bir yol açıyoruz. Başka bir tarım mümkün diyerek. Önümüzdeki ay uluslararası bir toplantı yapacağız” dedi.

Zaman zaman muhalefetten “HDP çizgisinde olmakla” eleştirilen Soyer, bu konuda çok net konuştu. Soyer, “PKK bir terör örgütüdür. Hangi vatandaşımız, kim buna hayır diyebilir. HDP çizgisinde olmamız vesaire böyle bir şey söz konusu değil! Biz birini işe alırken hangi partiye oy verdiğini bilemeyiz! Ne bunun çetelesini tutarız ne de insanları bununla ayrıştırırız. Biz herkesin belediye başkanıyız. Herkesi kucaklamak zorundayız. Ama elbette ki teröre çanak tutanları içimizde barındırmayız. Gözünün yaşına da asla bakmam” ifadelerini kullandı.

Central Park değil!

Kültürpark ve İnciraltı projeleri ile Basmane çukuru ile ilgili çok çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, “Kültürpark’la ilgili betonlaşma diye bir şey yok. Hangarların kapladığı alan 27 bin metre kare idi 12 bine indiriyoruz. 12 binin içinde ne yapılacağı noktasında şuan için bir karar vermedik. Neden orada İzmir’in en büyük kütüphanesini yapmayalım? Aklımdakileri söylüyorum. Kuruluş ve kurtuluşun Atatürk Müzesi’ni 12 bin metrekareye 29 Ekim 2023’ü hedefleyerek niye yapmayalım? Doğa Tarihi Müzesi… Niye yapmayalım? Bunlar sadece benim şahsi fikirlerim. Bambaşka şeyler de çıkabilir. Ama Kültürpark sadece böceğin, çiçeğin, ağacın olduğu bir Central Park değildir! 12 bin metrekareyle ilgili ne yapılacağı oylamaya gidebilir. Böyle bir şeye de varım. Seçenekleri İzmirli hemşerilerimizin önüne koyalım. Seçsinler. Celal Atik Spor Salonu, Göl ve Ada Gazinosu yenilenecek. Atlas Pavyonu kaldırılacak. Pakistan Pavyonu turizm ofisi haline gelecek. Fuar orada yapılmaya devam edecek. Basmane çukuru için de TMSF ile görüşülüyor. İnciraltı’nın planlanması konusu bakanlıkta. Bizim hala önümüze tam olarak gelmedi” diye açıkladı.