01.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bir başkasının onun fotoğrafını çekmesi çok da anlamlı gelmedi bana. Ne de olsa Kodak Türkiye'nin genel müdürüydü.
Hiç karşı çıkmadı, hiç söylenmedi. Deklanşöre bastı ve kendi fotoğrafını kendisi çekti.
Takdir edersiniz ki fotoğraf makinesi ve film bulması da çok zor olmadı. Sonuç mükemmel. Çünkü fotoğraf çekmek, Sayın'ın aynı zamanda en büyük hobisiymiş. İşi hobisi, hobisi işi olmuş. "Dört tane fotoğraf makinem var. Fotoğraf çekmek benim için büyük bir zevk" diyor.
1990'da Boğaziçi Üniversitesi'nin Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Sayın, ABD'deki Rutgers Üniversitesi'nde Endüstri ve Sistem Mühendisliği'nde eğitim görmüş.
İş hayatına ABD'de yüksek lisans yaptığı dönemde Merrill Lynch'te yönetim uzmanı olarak başlayan Sayın, daha sonra Unilever Türkiye'de ve Microsoft Türkiye'de çeşitli görevlerde bulunmuş.
Kodak'taki görevine ise yaklaşık iki yıl önce başlamış.
Kodak'taki görevine gelir gelmez de şirketin pazarlama faaliyetlerine ağırlık vererek satış noktalarını artırmış. "2002'nin sonunda fotoğrafa olan ilgiyi nasıl artıracağımızı düşündük. Öncelikle pazarlamaya ağırlık verdik. Bu nedenle kampanyalar ve fotoğraf yarışması düzenledik. Kodak tabelalı dükkanların sayısını artırdık. Bu sayede Kodak Ekspress'lerin sayısını 460'a, Kodak Proportrait'lerin (stüdyo) sayısını 50'ye, Kodak Photoshop'ların sayısını da 250'ye çıkardık" diyor.
Vesikalık gönderdiler
Yaptırdıkları bir araştırmadan Türkiye'de hane başına yılda 1 film düştüğünü tespit ettiklerini söyleyen Sayın şöyle devam ediyor:
"Avrupa'da bu rakam 9 film. Buna rağmen pazar her geçen gün büyüyor ve büyük potansiyele sahip. Biz de Türkiye'de fotoğraf çekme alışkanlığını yaygınlaştırmak ve fotoğrafı sevdirmek amacıyla geçen yıl bir yarışma düzenledik. 'En güzel fotoğraf henüz çekilmedi' temasıyla düzenlediğimiz yarışma büyük ilgi gördü. 5 bine yakın katılım sağlandı. Vesikalık fotoğraflarını, çerçeveli fotoğraflarını gönderenler oldu. Hatta Çin'den bile yarışmaya katılanlar oldu. Bu ilgi bizi çok sevindirdi. Amacımız her kesimden insana fotoğraf çekme alışkanlığını benimsetmek. Bu nedenlerle fotoğraf yarışmalarına devam etmek istiyoruz."
Film pazarı büyüdü
Türkiye film pazarının geçen yıl yüzde 10 büyüdüğünü söyleyen Sayın, "Fotoaktif bir ülke olma yolundayız" diyor.
Sayın, Kodak Türkiye'nin tüketici bölümünün cirosunun geçen yıl yüzde 65 artığını, toplamda 60 milyon dolar ciro yaptıklarını anlatıyor. Şirket geçen yıl yüzde 25 büyümüş.
Kodak firmasının, bu büyümeden dolayı Türkiye ofisini 'gelişmekte olan firmalar' listesine aldığını söyleyen Sayın, bu listede Meksika, Brezilya gibi ülkelerin de bulunduğunu belirtiyor.
Sayın, "Kodak, Türkiye'de fotoğrafçılık sektöründe araştırmaya yatırım yapan ve bu sonuçlar doğrultusunda pazarlama aktivitelerini belirleyen tek firma" diyor.
130 yıllık geçmişe sahip
Türkiye'deki tarihi I. Dünya Savaşı'na dayanan firmanın 130 yıllık geçmişi olduğunu belirten Sayın şöyle anlatıyor:
"Kodak, Cumhuriyet döneminden sonra ülkeden ayrılmış. 1992'de tekrar gelerek faaliyete başlamış. Şu anda şirketimizde 85 kişi çalışıyor. Tüketici, profesyonel, sağlık görüntüleme ve sinema filmi olmak üzere dört ana iş birimi bulunuyor. Toplamın içinde en büyük pay yüzde 70'le tüketici filmleri bölümüne ait."
Dijitalde büyüyecekler
Dijital fotoğraf makinelerinin yaygınlaşmasının, klasik film satışlarını etkilediğini söyleyen Sayın, "Kodak NASA'nın isteğiyle dijital fotoğraf makinesini ilk üreten şirket. Kodak önümüzdeki günlerde dijital fotoğrafçılık alanında büyüme stratejisi izleyecek. Şu anda dijitalde 1 milyar dolar ciroya sahip. Kodak'ın yıllık toplam cirosu ise 13.3 milyar dolar. Şirketin dünya genelinde 75 bin çalışanı bulunuyor" diyor.
Kodak'ın yaptırdığı bir araştırmaya göre Türk kullanıcıların alışkanlıkları: