En İtalya ve İsrail'in gözü Edirne'de

İtalya ve İsrail'in gözü Edirne'de

29.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ergene kirlendi, su kıtlığı başladı

İtalya ve İsrailin gözü Edirnede





Edirne Ticaret Odası Başkanı Bülent Alamut aradı. "Selimiye Camii ve Kırkpınar yağlı güreşlerinden başka ciğer tavamız, aynalı süpürgemiz, pirincimiz, köprülerimiz, Edirnekari işlerimiz, beyaz peynirimiz, badem ezmemiz.. " diye telefonda sayarken, sözünü kestim, "Yeter! Başkan anladım, geliyorum" dedim.
Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte, büyük toplantı masasında sohbete başladık. Derken öğle oldu laf bitmedi, "Ciğerciye gidelim" dediler. Ben, "Gitmeyelim. Burada yiyelim vakit kazanalım" diye itiraz ettim. Aklım sıra yemek yerken sohbete devam edecektim. Fakat Başkan Bülent Alamut, "GAP İdaresi'ne başvurduk. GAP'tan çeltik ekmek için bize yardımcı olmalarını istedik. Ama cevap alamadık" diye dertli dertli anlatırken yemekler geldi.

Kazım Usta'nın ciğer tavası
Kazım Usta'nın ciğer tavasını ve Osman Usta'nın ızgara köftesini tadınca şaşırdım. GAP'ı, çeltiği unutarak coştum.. "Başkan" dedim, "Asmalımescit'teki Yakup'un ciğer tavasından bile daha güzel. Bu ciğeri, bu köfteyi ABD'de yapsak ortalığı yıkarız. Centucky Freid Chicken (CFK) zinciri iflas eder. ABD halkı tavuk kızartmayı bırakır ciğer kızartma peşine düşer. ABD halkı bu köfteyi tatsa, Mc Donalds batar" diye heyecanla konuştum.
Karnımı doyurup sakinleşince yine çeltik konusuna döndük. Bana öyle şeyler anlattılar ki, Edirne'nin meşhurları olan köfteyi, ciğer tavayı, badem ezmesini, Edirnekari işlerini, bez bebekleri, aynalı süpürgeyi, AB ödülü alan Sağlık Müzesi'ni, Gümrük Karakolu'nu, Dedeağaç Tren İstasyonu'nu başka bir sefere bırakıp çeltiği yazmaya karar verdim.

Trakya'da tarla kalmadı
Osmanlı payitahtı Edirne, Türkiye'nin pirinç ambarı. Türkiye'de yetişen pirincin yarısı Edirne ve çevresindeki tarlalardan elde ediliyor. Türkiye'nin çeltik tarlalarında en çok Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün geliştirdiği Osmancık cinsi pirinç yetiştiriliyor.
Çeltik tarlalarını sürdükten sonra toprağı lazerle düzleyen, uçakla ilaçlayan Edirneli çiftçiler, "Trakya'da tarla bitti, su kalmadı, meralar kirlendi. GAP'ta tarlamız olsa, Türkiye'yi pirince boğarız. İthal pirincin önünü keseriz" diye konuşuyorlar.

Bulgaristan'da tarla kiraladılar
Edirne Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Yardımcı, hem peynir imal ediyor hem de çiftçilik yapıyor. Yardımcı, 2 bin 500 dönüm araziye ayçiçek ve buğday ekermiş. "Niye çeltik ekmiyorsun? Daha karlı bir iş..." diye sorduğumda "Su yok" diye başlıyor anlatmaya:
"Bulgarlar Tunca ve Meriç nehirlerine baraj yapınca, suyumuz azaldı. Tunca, Arda ve Meriç'in suyu çeltik tarlalarına yetmiyor. Ergene ise kirlendi. Trakya'da su bitti, tarlalar daraldı, mera kalmadı. Çeltik üretimini artıramıyoruz. Her yıl 300 bin ton pirinç ithal ediyoruz."

Toprağı lazer makinelerle işliyorlar
Uzun yıllardır çeltik eken Edirneli çiftçiler artık çeltik uzmanı olmuşlar. 10 bin, 15 bin dekar alana çeltik eken güçlü çiftçilerimiz varmış. Tarlayı sürdükten sonra toprağı lazerle çalışan makinelerle düzleyen, uçakla ilaçlama yapan bu çiftçiler, İtalyan çiftçisi, ABD çiftçisi gibi dekara bir ton çeltik yetiştirmeyi öğrenmişler.
Ama suyun kıtlaşması, tarım arazilerinin sanayileşme nedeniyle daralması, bizim çiftçileri sıkıntıya sokmuş. Bunun üzerine başta Edirneliler olmak üzere Trakyalı çiftçiler Bulgaristan'da tarla kiralayarak çeltik ekmeye başlamışlar,
ama işin içinden çıkamamışlar. Bulgaristan'da yaşadıkları sorunlarla başedemeyen Trakyalı çiftçiler şimdi gözlerini GAP'a dikmişler. GAP'ta aşırı sulamadan çoraklaşan tarlalarda çeltik yetiştirmek istiyorlar.

Çarşaf gibi dümdüz tarlalar
Türkiye'nin en verimli topraklarında çeltik eken Trakyalı çiftçiler artık iyice ustalaşmışlar. Çağdaş tarım tekniklerini kullanan çiftçilerimiz verimli Trakya ovasında dekara bir ton çeltik üretmeye başlamışlar. Bu başarının arkasında yerli sanayiinin desteği ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün çabaları yatıyor.
Trakyalı çiftçiler çeltik ekecekleri tarlayı sürdükten sonra lazerle düzlüyorlar. Eskiden tırmıkla ya da sürgü ile yapılan bu iş için şimdi Malkara'da Güngörler, Lüleburgaz'da Ermak firmalarının imal ettiği lazerli toprak tesfiye makineleri kullanılıyor. Mustafa Yardımcı "Lazerle işlenen tarla çarşaf gibi dümdüz oluyor" diyor.

Osmancık'ı 'Baldo' diye satıyorlar
Çiftçiler, Osmancık tohumu ekiyorlar. Çağdaş işleme teknikleri ile verimli Osmancık tohumu, çiftçilerimizin verimde dünya ortalamasını yakalamalarını sağlıyor. Ancak elde edilen pirinç, marketlerde Osmancık adıyla değil Baldo adıyla satılıyor. "Bazı arkadaşlar GAP'a giderek araştırma yaptılar" diyor Mustafa Yardımcı ve devam ediyor:
"Bulgaristan kapı komşumuz. İlişkilerimiz iyi. Bazı arkadaşlar Bulgaristan'da tarla kiraladı ama sorunlarla karşılaştılar. Bunun üzerine GAP'a gidip araştırma yapan arkadaşlarımız oldu. Maalesef aşırı sulamadan GAP'ta bazı yörelerde tuzlanma ve çoraklaşma başlamış. Bu nedenle terkedilmiş araziler var. Bu araziler bize verilse adam edip çeltik ekeriz. GAP çiftçisine çeltik ziraatını öğretiriz. Böylece çeltik üretimi artar ve Türkiye'nin ithal pirince ihtiyacı kalmaz.'

Bölgede çeltik ıslah çalışmaları, 1965 yılında Yeşilköy Zirai Araştırma Enstitüsü tarafından başlatılmış. Denemeler, 1924 yılında fidanlık olarak kurulan Edirne Deneme İstasyonu'nda gerçekleştirilmiş.
1970 yılında Edirne Zirai Araştırma Enstitüsü'nün kurulmasından sonra, çalışmalar bu kuruluşa devredilmiş. Bu enstitü, bugün Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü adıyla çalışıyor.
Enstitüde görevli bilim adamlarının yaptığı melezleme çalışmaları sonucunda geliştirilen, Trakya, İpsala, Meriç, Altınyazı, Ergene, Serhat - 92, Sürek - 95, Osmancık - 97, Kıral, Yavuz, Demir, Gönen, Neğiş ve Kargı çeltik çeşitleri tescil ettirilmiş. Bu çeşitler arasında en çok Osmancık 97 tutulmuş. Önce Trakya'da denenen bu çeşit şimdi tüm yurda yayılmış. Ancak Osmancık ticari bir marka olamamış. Bu nedenle, Osmancık pirinci, marketlerde Baldo pirinç adıyla satılıyor. Yağlı tohumlar, hububat ve bakliyat üzerine pek çok araştırması olan Enstitü, Trakya çiftçisinin en büyük destekçisi. Araştırmalarını çok kıt kaynaklarla sürdüren enstitünün çalışmaları yurtdışında da ilgiyle izleniyor. Özellikle İsrail ve İtalya, buradaki çalışmaları yakından takip ediyor. Enstitü'de çalışan bilim adamlarına sahip çıkılmaz, yapılan işlerin, geliştirilen çeşitlerin patent ve tescil işleri gereği gibi yapılmazsa bunları yabancı ülkelere kaptırmamız işten bile değil. (www.ttae.gov.tr)

Tema Vakfı, 'Trakya Topraklarını Kurtaralım' kampanyası yürütüyor. Çünkü birinci sınıf tarım arazisi olan Trakya toprakları sanayileşme ve bunun yarattığı kirlilik yüzünden elden gidiyor. Tema Vakfı'nın araştırmalarına göre, Çerkezköy'den Lüleburgaz'a kadar olan bölgede yer alan fabrikaların atık suları yüzünden kirlenen Ergene Nehri, tarla sulamada kullanılamıyor. Koyunlar, sığırlar bu suyu içemiyor. Sel nedeniyle taşan Ergene'nin kirli suları toprağı bozuyor. Kirlenen tarlalarda çeltik ve şeker pancarı ekilemiyor.
Bu kirlenmenin önlenmesi için fabrikaların arıtma tesisi kurmaları gerekiyor. Edirne Valiliği'nin başlattığı kırsal kalkınma projesi kapsamında, Tema Vakfı'nın teknik desteğiyle ülkemizin en gelişmiş Toprak Tahlil Laboratuvarı Edirne'de kurulmuş. Edirne Ticaret Borsası'nın yönetimindeki bu laboratuvarda toprak, su ve bitki tahlilleri yapılıyor. Tahlil ücreti ise sadece 12.5 milyon lira. Laboratuvarın adresi şu: etb.org.tr



BUSINESS


Gıdada da sigara gibi 'sağlığa zararlıdır' uyarısı
Dün senin olsun, yarını anlat bana
Beşiktaşlı Zeki Bey'in halısını en çok Fenerliler alıyor
3 metrekarede Harry Potter çarıkları yapıyor
İş dünyasının iç mimarı
Ver bakalım oradan bir turuncu...
Bir tek otel binasını götüremiyorlar
Pirincin başkentinde Ergene kirlendi, tarla kalmadı
Metroseksüellere yatırım yapmaya değmez
Halka açık aile şirketlerinde etik
'Milli Takım bizi de dağıttı'
Yurtdışından elde edilen ücretler beyana tabi
Amerikalı 24 kilo, Türk 800 gram temizlik kağıdı kullanıyor
Sermayenin AKP riski
Batı'da eli uzun Doğu'da eli açık
Haydi Bill! Harca artık şu paranı...
Kültürel çatışma
Türkiye'de anarşistti, Almanya'da teknoloji patronu oldu...
Yorgun finansçıya masaj terapisi
AB'de harcama krizi
Dijital Oyuncaklar