En MALİYETİ KİM ÖDEYECEK?

MALİYETİ KİM ÖDEYECEK?

19.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Irak'ta Birleşmiş Milletler'in yerini ABD alacak"

MALİYETİ KİM ÖDEYECEK





Hükümete Irak'a asker gönderme yetkisi veren tezkerenin Meclis'te kabulü, piyasalarda olumlu etki yapmıştı. Ancak Irak ile ilgili gelişmeler yeni bir aşamaya geliyor. Eğer görev bölgesi, koşulları, 'Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları' gibi konularda ABD ile bir anlaşmazlık yaşanmazsa, Irak'a asker gidecek. Birleşmiş Milletler'in (BM) son karar tasarısı da bunu kolaylaştırdı.
Bu arada Irak'taki ABD askeri varlığına saldırıların daha organize bir hal alması, Bağdat'taki Türk Büyükelçiliği'ne saldırı, dini gruplar arasındaki çatışmaların tırmanması kaygıları artırıyor. Gidecek birliklerin çatışmalı bir ortamla yüzyüze kalması olasılığı güçleniyor.
Olayın siyasal maliyeti bir yana, asker gönderimi, ekonomide de iki yönlü bir maliyeti gündeme getirecek. Birincisi, doğrudan askeri harcamalar, ikincisi de Irak'taki Türk askeri varlığının çatışmalarla karşı karşıya kalmasısının içerde yaratacağı istikrarsızlığın maliyeti.

Beş senaryo konuşuluyor
Askeri harcamalarda sağlıklı tespitler için gidecek asker sayısının yanı sıra orada ne kadar süreyle, hangi koşullarda kalacağı da önemli. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Jeopolitik Strateji Araştırmaları Başkanı Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu'nun, Afganistan örneğinden hareketle yaptığı hesaplamaya göre beş bin kişilik bir birliğin yıllık maliyeti 1 milyar doları bulabilir. Ekonomi uzmanları ise harcamaların öngörülemeyen boyutlara tırmanması ile kamu maliyesi dengelerinde hedeflerden uzaklaşılması olasılığına dikkat çekiyor.
Bu maliyetle ilgili tahminler, (1) TSK birliklerinin karşılaşacağı tehditlerin, ABD'nin karşı karşıya kaldığı düzeyle sınırlı kalması, (2) PKK/KADEK'in saldırıları ile bu gruplara yönelik operasyonlar, (3) Barzani ve Talabani kuvvetleri ile çatışma -ABD ile ilişkilerde yeni bir gerginlik potansiyeli de barındıran en olumsuz ihtimal bu, 4) Baasçılar ve Şii gruplar ile çatışma, (5) Bu olasılıklardan birkaçının veya tamamının aynı anda gündeme gelmesi gibi farklı senaryolara göre değişecek.
Birinci ve ikinci şıklarda özetlenen olasılıkların 'istikrarsızlık maliyeti' bakımından önemli sonuçları olmayacağı belirtiliyor. Ancak diğer olasılıklar ciddi bir tehdit boyutu taşıyor. Emekli Tümgeneral Kuloğlu, çatışma riski ile ilgili de şu tespitleri yapıyor:
"Bu riskler Baasçıların, Kürtlerin, dini gruplardan (Sünniler, Şiiler, Vahabi ve El - Kaide Hareketi) kaynaklanabilir. ABD askerleri maruz kaldığı saldırılardan Müslüman askerlerin etkilenmeyeceğini beklemek yanıltıcı olur. Türk askeri hangi bölgeye giderse gitsin başlangıçta direnişle karşılaşacaktır. Ancak direnişin devamı, zayiatın artması halinde, zamanından önce askerin geri dönmesi durumu ile karşı karşıya kalınabilir. Bu durumda da prestij kaybı göze alınamayacağından askerin görev süresi sonuna kadar kalması için her türlü tedbirin alınması gerekebilecektir."
Görüştüğümüz uzmanlar, 'zor görünse' de 'Kürtlerle sıcak bir çatışma'nın en büyük risk olduğunu belirtiyorlar. Bu kaygının nedeni Türkiye ile ABD arasında tutum farklılıklarının yeni gerginlikler yaratabilecek olması. Piyasalar açısından Irak'ta yaşanabilecek gerginliklerde, 'ABD ile aynı tarafta olup olmaması'nın çok önemli olduğu belirtiliyor.

'İstikrarsızlığın maliyeti'
Bağdat'taki Türk Büyükelçiliği'ne yapılan saldırının doları 1 milyon 400 bin liranın üzerine çıkardığını hatırlatan uzmanlar, 'oluşabilecek enflasyon ve faiz maliyeti'nin 'en büyük maliyet' olacağına, öngörülenin üzerindeki askeri harcamaların enflasyonu tırmandırabileceğine dikkat çekiyorlar. Para ve sermaye piyasalarında ise bugüne kadar iyi beklentileri satın alıp, olumsuz beklentileri gözardı ederek yükselen borsanın ciddi düşüşlere sahne olabileceği, dövize ('hücum' beklenmemekle birlikte) yeni bir yükseliş yaşanabileceği ifade ediliyor.
Reel ekonomi açısından öncelikle sınır ticaretinin çok etkileneceği belirtiliyor. Bakan Ali Coşkun'un belirttiğine göre günde 3 bin kamyon Irak'a giriş yapıyor. Kuzey Irak tarafı ile bir çatışma bu trafiği tamamiyle güvensiz hale getirecek. Reel ekonomi açısından yine turizm hedeflerinin riske girebileceği ifade ediliyor. Yine şu sıralar üretim, yatırım, perakende verileri gibi göstergelere göre 'açılmakta' olduğu izlenimi veren reel piyasaların, pisikolojik etkilerle, yeniden 'beklenti' dönemine girmesi de olasılıklar arasında sayılıyor.

Irak'ta ön inceleme için gönderilen heyetin raporlarına göre, bölgedeki Türk askeri varlığının, "eğer işler iyi gitmezse" 50 bine çıkabileceği belirtiliyor. İlk planda gidecek asker sayısı için ilk dile getirilen sayı 10 bin.
Bilindiği gibi BM'nin kararları doğrultusunda gerçekleşen çokuluslu operasyonlarda, askeri giderleri BM karşılıyor. ABD'nin Irak operasyonu BM kararlarına dayanmıyor. Ancak BM'nin son kararı Irak'a 'ABD komutasında bir çokuluslu askeri güç yerleştirilmesini' öngörüyor. Türk askeri birliklerinin Irak'a gidişinin bu çerçeveye oturtulup oturtulmayacağı gibi, bu karara göre masrafların BM tarafından karşılanıp karşılanmayacağı da şimdilik belirsiz.

2004 bütçesinde ödenek ayrılmadı
Halen sürmekte olan ABD ile Irak pazarlığında masraflar konusu en önemli görüşme maddelerinden biri. ABD'nin bu masrafların tamamını mı, ya da ne kadarlık kısmını karşılayacağı pazarlıklar sonucunda ortaya çıkacak. Türkiye'nin asker göndermesi konusuna 'çok da istekli gözükmemek' havasındaki ABD'nin, masraf pazarlığında, Türkiye'nin 'kendi güvenlik ihtiyaçları' payını gerekçe göstererek, bu maliyetin tamamını karşılamaktan kaçınabileceği ihtimal dahilinde.
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Bütçe dengeleri içinde bu maliyetin problem olmayacağı"nı belirtiyor. Bilindiği gibi 2003 bütçesinde Irak ile ilgili bir ayarlama yapılmış, 4 milyar dolarlık bir kaynak öngörülmüştü. Ancak şu sıralar görüşmeleri süren 2004 bütçesine özel ödenek konulmadı.
Plan Bütçe Komisyonu üyesi de olan Sanayi Bakanı Ali Coşkun, "Plan bütçede, şu ana kadar 2004 bütçesi için böyle özel bir ödenek ayrılmadı. Bütçeye bir şey koymadık. Zaten tam olarak ne kadar asker gideceği de belli değil" dedi. Maliye Bakanı Unakıtan'ın ise, 'Konu netleşsin, ne kadar masraf lazım, bunun parasını isterim' dediği belirtiliyor. Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edelman, bu kez 'At pazarlığı' yapılmayacağını açıklaması da dikkat çekti.
Afganistan'da bulunan Türk kuvvetinin aylık maliyetinin 27 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Üstelik bu rakama maaşlar ve görev tazminatları dahil değil.
Ancak Afganistan, Irak operasyonu için maliyet çıkarsamaları için tam bir örnek oluşturmuyor. Çünkü uzaklığı nedeniyle askeri lojistik oldukça maliyetli. Bütün ulaşım ve sevkiyatlar hava yolu ile yapılıyor. Irak'ta ise hava yolu gibi maliyetli bir sevkiyat söz konusu olmayacak. Ancak asker sayısının daha fazla olması sözkonusu. Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu'nun yaptığı tahminlere göre 5 bin kişilik bir askeri kuvvetin bir yıl süreyle Irak'ta kalmasının yaklaşık maliyeti 1 milyar doları bulabilir. Kuloğlu'nun bu konuda yaptığı tahmin şöyle:

1 milyar dolar tahmini
"Bir örnekten hareketle kaba hatları ile bir hesaplama mümkün. Afganistan'daki birliğimizin görev süresi bir ay uzadığında bunun maliyetinin 27 milyon dolar olduğu o zamanki devlet bakanı tarafından ifade edilmişti. Bu rakam bin kişilik bir kuvvet için ifade edildiğine göre, buradan hareket edilebilir. Ancak mesafenin yakınlığı ve ikmalin daha kolay olabileceği dikkate alınarak bu rakamın yarısını düşünmek mümkün. Bin kişilik kuvvet için kabaca 14 milyon dolar kabul edilirse, 5 bin kişi için ayda 70 milyon, yılda 840 milyon dolar olarak kabul etmek mümkün. Diğer masraflarla birlikte yıllık masrafın 5 bin kişilik kuvvet için 1 milyar dolar civarında olması beklenebilir."
Bilindiği gibi Irak'a en az bunun iki katı (10 bin asker) gönderilmesi söz konusu. Bu da 2 milyar dolarlık bir maliyet yaratabilecek.
Bütün bu tahminler, hükümetin asker gönderme konusundaki eğilimi dikkate alındığında geçerli. Ancak Irak'taki Geçici Konsey, Kürt grupları ve diğer etnik- dini çevrelerden gelen tepkilerin hükümetin istekliliğini giderek aşındırdığı da dikkat çekiyor.

Somali'de görev yapan Türk birliğine komuta eden Emekli Orgeneral Çevik Bir uluslararası bir operasyonda tüm harcamaların 'donör' ülkeler tarafından karşılandığını belirtti. Irak'ta durumun biraz farklı olduğunu belirten Bir, "Irak'ta sadece ABD var. Birleşmiş Milletler'in herhangi bir desteği yok. Durum bunun için çok farklı. Ben sürekli harekatçı olduğum için tam bir maliyet analizi yapamam ama, Irak'ta maliyetin daha fazla olacağı kesin. Irak'ta Birleşmiş Milletler'in finansör görevini ABD üstlenecek, bunların hepsinin oturup konuşulması lazım. Asker sayısının da çok fazla olacağı gözüküyor. Biz Somali'de sadece 350 kişiydik" dedi.


Garanti Bankası Murahhas Üyesi Mahfi Eğilmez:
'Enflasyon ve faiz maliyeti olur'
Asker gönderme masrafının yüksek olacağını sanmıyorum. Kürtlerle sıcak bir çatışma durumunda tabii ki maliyet çok yükselecektir. İki önemli maliyet var; ölümler nedeniyle oluşabilecek manevi maliyet ve iç piyasanın vereceği olumsuz tepki. Ölüm en ciddi maliyet. Türk Büyükelçiliği'ne yapılan bombalı saldırı doları 1 milyon 400 bin liranın üzerine çıkardı. Piyasanın yapamadığını bombalı saldırı yaptı. Gerçi kurların yükselmesi cari açığın düşmesi açısından yararlı ama oluşabilecek enflasyon ve faiz maliyeti sanırım parasal anlamda en büyük maliyet olacaktır. Bunun boyutunu tahmin etmek mümkün değil.

Milliyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Güngör Uras:
'Psikolojik etkisi çok önemli'
Psikolojik etki dışında ekonomik etki yaratmayacağını düşünüyorum. Miktarını bilmediğimiz bir sınır ticareti var. Bu olumsuz etkilenecektir. Ancak psikolojik olarak borsa çökecektir. Dolar önce biraz yükselir ama fazla etkilenmez, döviz kıtlığı ve dövize hücuma neden olmaz, faizi etkilemez, Güneydoğu ekonomisi ve ihracatı etkilenir, Batı ihracatı etkilenmez, Avrupa ile ticari ilişkilere fazla bir zararı olmaz, tüketim eğilimini değiştirmez, istikrar programında kesintiye neden olmaz, enflasyon fazla etkilenmez. Cari işlemler sorunu sürer.

Hürriyet gazetesi ekonomi yazarı Ege Cansen:
'Siyasi çuvallama tehlikeli'
Irak meselesi öncelikle siyasi bir mesele. Önem olan gitmek değil de nasıl döneceğimiz. ABD girdi nasıl çıkacağını düşünüyor, biz bir zaferle mi, mağlubiyetle mi döneceğiz? Zorla güzellik olmaz. Orada istenmiyoruz. Ekonomiye yük de siyaseten ne kadar çuvallarsak o kadar artacak. Kuzey Irak'ta bir ayaklanmada İstanbul'un etkilenmemesi düşünülemez. Örneğin turizm. Bağdat Büyükelçiliği'ne bombalı saldırının Türkiye'de olmayacağına kim garanti verir? Böyle bir durum turizm gelirlerini ne kadar olumsuz etkiler. Bu nedenle işe siyasi yönden bakılmalı.

Ata Yatırım Ekonomisti Altuğ Karamenderes:
'Piyasalarda rahatsızlık artar'
Milli gelirin yüzde 5'i kadar, bir başka deyişle faiz dışı fazlaya yakın bir para kullanılabilir. Eğer bu orandan daha yüksek rakamlar olursa hiperenflasyonu görürüz. Ayrıca savaş anında tekrar eski kaygılarımız gündeme gelecektir. Akla ilk gelen turizm gelirleri. Piyasalarda rahatsızlık artar. Bugüne kadar iyi beklentileri satın alıp, olumsuzları gözardı ederek yükselen borsa ile düşen faiz ve kurlar, savaş halini satış amaçlı olarak kullanacaklardır. Reel kesim ise ithalat nedeniyle zaten elimine oldu, oluyor. Kur devalüe olursa maliyetleri düşeceği için belki bir avantaj yakalayacaklardır.

Ekinciler Yatırım Genel Müdürü Alp Tekince:
'Dalgalanma dar bantta olur'
Piyasaların Irak konusuna bakış açısı iki konuyla sınırlıdır. İlki ABD - Türkiye ilişkilerinin devamı; ikincisiyse Irak'a asker gönderilerek temin edilecek kredi imkanları. Türk askeriyle Irak'taki bazı halkları kapsayabilecek olası çatışmaları hariç tutarsak mali piyasalarda dalgalanma dar bantta olabilir. Ama çatışma durumu, ABD'nin Irak'taki durumunda zayıflama hali piyasalarda tedirginliği arttırıp dövizi ve faizi yükseltip İMKB'yi düşürebilir. Olumsuz senaryo gerçekleşmezse Türkiye'nin jeopolitik önemindeki olası artışlarla desteklenen bir süreç başlayabilir.

CNN Türk - Ekonomi Müdürü Uğur Gürses:
'ABD ile ilişkiler belirleyecek'
Piyasalar Irak ile olan sorun ve ilişkileri Türkiye'nin ABD ile aynı kutupta mı zıt kutupta mı olup olmadığına göre değerlendirdi. Dolayısıyla Türk askerinin karşılaşabileceği saldırı ve gerginliklerde önemli olan ABD ile aynı tarafta olup olmadığı. Ticarette zemin kaybı olacağını sanmıyorum. Irak'ın gıdaya, ilaca, televizyon antenine ihtiyacı var. Türkiye o bölgeye ihracatı olmayan yeni bir ülke değil. ABD ile aynı zeminde kaldığımız sürece sorun yok. Yaşanabilecek gerginliklerin mali piyasaları etkilemeyeceğini söyleyemeyiz. Ancak bu kısa vadeli olacaktır.

Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç:
'En önemlisi mali disiplin'
Hükümet, asker gönderme kararı aldı. ABD yaşanan soğukluk da giderildi. Belki ABD, Türkiye'nin asker göndermesine ihtiyaç duymaz. Ayrıca, bu ay sonunda BM'den asker gönderme ile ilgili bir karar çıkması bekleniyor. Belki, asker BM şemsiyesi altında gider. ABD ile ters düşülür. Kuzey Irak'ta bir sorun olduğunda Türkiye tek taraflı
Irak'a girerse, bu duruma piyasalar olumsuz tepki verir. Piyasalar, asker gönderme kararını satın aldı. Şu anda piyasalar için önemli olan konular mali disiplinin sürmesi, ABD ile ilişkilerde bir sorun çıkmaması ve Avrupa Birliği.





BUSINESS


Tavşan da çıkarabilir misiniz?
Cüzdanıma sahip olabilirsin, duygularıma asla
Çiller, bebeğine bakıcılık yaptı kendisi Yüzyıl Işıl'ı kurdu
'Merkez Bankası'nın yiğitleri TİM'i bassın!'
eti'nin bilmecesi balla çözüldü
İşadamı ailesi ile 'örnek olmak zorunda'
İstanbul'u terketti, o artık Bodrumlu
ESSELAMÜNALEYKÜM RİSKLER!
Hobisi KOBİ'ler
Çay bardağını en hızlı biz üretiriz
Tekel'e filtre ucu, Kızılay'a oyun kâğıdı üreterek büyüdü
Öğretmen sanıyorduk doktor çıktı...
Şirketlerin 'asgari sermaye şartı'na göre sermaye artırımında tarih tereddütü oluştu
11 yaşında öksüz bir manavdı 51 yaşında 51 market sahibi oldu
iyi şarap stresli üzümden çıkar
Sanal mutfak tasarlatıp, satışını yapıyorlar
Dijital Oyuncaklar
'Sizde kriz çıkınca Rusya ve Çin'e gittik'
Tibet yolcusu kalmasın...