Eşim Çok Değişti Artık Tanıyamıyorum

Aynı evin içinde iki yabancıya dönüşen, eşini tanıyamadığından yakınan o kadar çok kişi var ki! Sizlerden gelen mailler doğrultusunda bu hafta 2 Yabancı temasına değinelim.

Değişim zaman içerisinde adım adım gerçekleşir; huzursuzluğa sebep olması ise en son halkada bir tarafın kendini tamamen soyutlanmış hissetmesi ile vuku bulur. Merak duyduğu konular, izlediği diziler, okuduğu köşe yazarları, kendini anlatırken seçtiği kelimeler, tercih ettiği mekanlar, mutfaklar, sohbetini sevdiği arkadaşları günden güne evrilmiştir. Sen rahatını bozmamak adına bu değişimi görmezden gelmeyi tercih ettiysen, bugün gelinen noktada payın olduğu gerçeğini de kabul etmen gerekir. Problemleri çözmek için öncelikle var olan durumla barışıp yapılan yanlışları sahiplenmek şart.

Haberin Devamı

Eşler ne zaman eş olmayı bırakır? Birbirlerine eşlik etmekten vazgeçtiklerinde. Tamam, her aktivitede ona eşlik etmek durumunda değilsin. Bu aynı zamanda oldukça sıkıcı olurdu. Ancak yeni birşeyler denemek istediğinde, farz edelim bu yeni açılan bir restoran olsun; ama bugün hava soğuk, orası çok uzak, yemekler nasıl bilmiyoruz, para harcamaya ne lüzum, hazırlanmaya üşeniyorum vb. bahaneler sıralamaya başlarsan o da zaman içerisinde kendisi ile aynı heyecanı paylaşan bir başkası ile gitmek durumunda kalır. "Tamam sen iş çıkışı arkadaşlarınla oraya uğrarsın; ben evdeyim." Bu cümle ilk başta çok konforlu gelse de kendi ipinizi bile isteye çektiğinizin resmidir. Ya da "Ben deniz-kum tatili sevmiyorum, yazlıkta sen annenlerle vakit geçir." "O köşe yazarını takip etmiyorum, neyi eleştirdiğin konusunda bir fikrim yok."

Gelelim bir başka meseleye. Ben ona eşlik etmek istiyorum ama o beni dışlıyor. Neden acaba, hiç düşündün mü? Hadi bu kış biz de Bolu'ya gidelim dediğinde ona "Ama sen kaymayı bilmiyorsun!" diye çıkıştığın için olabilir mi? Ya da bu sene özenip evde kalabalık bir yılbaşı yemeği vermek istediğinde "Ama sen böyle şeylerden anlamazsın, beceremezsin!" dediğin için? Birini tanıyor olmak, onu tanıdığımız hali ile mumyalayıp biblo gibi saklamak mı demek? Evlenince zaman donmuyor, değişim ve gelişim nefes aldığımız müddetçe devam ediyor, seninle ya da sensiz etmek durumunda. Onu çok iyi tanıyorum; o bunu yapmaz, şunu yemez, onu sevmez diyerekten onu tuhaf bir ev hapsine mahkum ediyorsun, farkında değil misin? Tanımasına tanı, ancak mazinizi ona karşı kullanacağın yerde onu desteklemek için kullanmayı tercih edebilirsin. Nasıl mı? "Kaymayı hiç denememiş olduğun halde bence çok iyi iş çıkardın! Sıkılırsak erken döneriz demiştik ama bu tatil iyi geldi, sence?"

Haberin Devamı

Peki zamanında uyanık davranmadık, yabancılaştık, şimdi ne yapacağız? Yapılacak tek bir şey var, o da önyargıları bir kenara koyup en baştan tanımaya çalışmak. 10 sene önce evlendiğin kişi artık yok, karşında tamamen farklı kaygıları ve istekleri olan bambaşka biri duruyor. Belki anne oldu, belki babasını kaybetti, hastalıklar atlattı, işini değiştirdi, kilo aldı, saçları beyazladı, vejeteryan oldu, sigaraya başladı... Eleştirmek yerine anlamaya çalış ve karar ver. Yeni sen bu yeni kişi ile anlaşabilir mi? Geçinmek isteyen geçinir, anlaşmak isteyen anlaşır. Peki anlaşmak istiyor musun? Eşinin dönüştüğü halden memnun musun? Sana bir anlam ifade ediyor mu, değer katıyor mu, seni zenginleştiriyor, ruhunu besliyor, heyecan uyandırıyor mu? Belki de sen zayıf kaldın, hep yerinde saydın? Tabi yerinde saymak mümkün olsaydı. Hayat ileri doğru akarken bazılarımız geride kalıyor. Düşün ve kararını ver. Zamanı geriye saramazsın, 10 senede gelinen noktadan bir gecede alınan bir karar ile geriye dönemezsiniz. Sadece ileri, daima ileri.

Haberin Devamı

Harika bir hafta olsun,

Sibel ŞENGÜL