Gündem Oktar ve 167 kişi tutuklandı

Oktar ve 167 kişi tutuklandı

20.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen Adnan Oktar ve 167 kişi, 24 saat süren işlemlerin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suçlamaları reddeden Adnan Oktar, ‘Bana kumpas kurdular’ dedi.

Oktar ve 167 kişi tutuklandı

Adnan Oktar grubuna yönelik 11 Temmuz’da gerçekleştirilen operasyon sonrası önceki gün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen 182 kişiden 168’i 24 saat süren işlemlerin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adnan Oktar, hakimlik ifadesinde, hakkındaki suçlamaların tümünü reddederek, “Müştekiler bana kumpas kurdu” dedi.

Haberin Devamı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, Adnan Oktar yapılanmasına yönelik olarak 11 Temmuz günü operasyon başlatmış ve üç gün süren operasyonda haklarında savcılıkça gözaltı kararı verilen 235 kişiden 187’si yakalanarak gözaltına alınmıştı. Söz konusu şüpheliler arasından beşi, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 182 kişi önceki gün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmişti.

‘Arkadaş grubu’

Sorgu için görevlendiren 40 savcıya ifade veren şüphelilerden 13’ü adli kontrol tedbiriyle olmak üzere 14 kişi serbest bırakıldı. Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 168 kişi, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “örgüt üyeliği”, “çocuğun cinsel istismarı”, “cinsel saldırı”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “şantaj” suçlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda suçtan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dün sabaha karşı tutuklanan Adnan Oktar, hakimlikte verdiği ifadesinde hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Oktar, hakimlikteki ifadesinde emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerini tekrar ederek, geniş bir arkadaş grubu olduğunu savundu. Adnan Oktar, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Türk polisine karşı iddia edildiği gibi düşüncem olmadığını beyan etmek isterim. Ayda 3 bin 500 TL gelirim olmakla başkaca bir gelirim yoktur. Müştekiler bana kumpas kurmuşlardır. Yurt dışı görüşmelerim Türkiye aleyhine değil, Türkiye lehine yapılan görüşmelerdir.

Küçük kızları eve alarak cinsel tacizde bulunduğuma dair iddiaları kabul etmiyorum. Suçsuzum, serbest bırakılmamı istiyorum. Kanuna ve hukuka uygun yaşayan biriyim. Halkın içinde yaşayan bir kişiyim, milletin içinde yaşayan televizyonda yaşayan bir kişi olmakla herkes beni tanır. Gittiğim yerler bellidir.”

50 bin liraya almış!

“Gizli anlaşılmaz örgüt lideri bir kişi değilim. Dürüst insanlarla yaşamayı seven, dost olmayı seven, arkadaş çevresi olan bir kişiyim. İddiaları çirkin buluyorum kabul etmiyorum. Bize karşı atak yapan bu grup 25-30 kişilik bir gruptur. Bunları da biliyoruz. İnternette de bunları yapılacak operasyonları ifşa eden kişiler vardır. Kız çocuklarına tecavüz olaylarını ise kesinlikle kabul etmiyorum. Bu da iftiradır. Buna aşırı bir abartı yapılmaktadır. Kız çocuklarının ailelerine 50’şer bin TL para vererek onları aldığımıza dair iddialar vardır. Halbuki ben hayatımın her evresinde dikkatli olduğu gibi kız çocukları konusunda da son derece dikkatli olarak ilişki kuran bir kişiyimdir. O bahse konu küçük kız annesi ile birlikte geldi. Ancak eve almadım, bahçede görüştük, gönderdim. Bu iftiraları kabul etmiyorum. Atatürkçü, milliyetçi bir kişiyim. Suçsuzum serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

Haberin Devamı

‘Abdest alamıyorlar’

Şüphelilerden polis memuru Oğuzhan Öztürk de nezarethanede kaldığı süre boyunca gruba bağlı şüphelilerin neler yaşadığını gözlemleyebildiğini belirterek, “Sadece sabah ve akşam namaz kılıp, diğer namazları kılmamaktadırlar. Abdesti dahi yanlış almaktadırlar. Dua bilmemekteler” dedi.

Oktar ve 167 kişi tutuklandı

Görüntü alınmasın diye perdeyi kapattı

Tutuklama kararının ardından erkek tutuklular Metris Cezaevi’ne, kadın tutuklular ise Bakırköy Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklananlar İstanbul Adalet Sarayı’ndan otobüslerle çıkarılarak sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Adnan Oktar ve Oktar Babuna da sağlık kontrolünde görüntülendi. Beş polis otobüsüyle hastaneye getirilen şüpheliler arasında yer alan Adnan Oktar ilk olarak sağlık kontrolünden geçirildi. Oktar otobüse alındıktan sonra uzun süre diğer şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesini bekledi. Otobüste otururken görüntülenen Oktar, perdeyi kapatarak görüntü çekilmesini engellemeye çalıştı. Oktar polis minibüsüyle Silivri Cezaevi’ne götürüldü.

Haberin Devamı

Oktar ve 167 kişi tutuklandı

‘9 yıldan beri kızımızı kurtarmaya çalışıyoruz’

Tutuklananlar arasında yer alan Mehtap Şahin’in (32) annesi Ayşe ve babası Halim Şahin, dün Çağlayan’da bekleyenler arasındaydı. Viyana’da yaşayan aile, kızlarının dokuz yıl önce Adnan Oktar ve grubu tarafından kandırıldığını ve zorla alıkonulduğunu iddia ederek, şunları söyledi:

“Mehtap, Viyana’da dünyaya geldi ve bu örgüte katılana kadar da hep Viyana’da yaşadı. Varlıklı bir aileydik, hiçbir şeye ihtiyacı da yoktu. Bir arkadaşı tarafından kandırılıp bu gruba katıldı ve zorla alıkonulduğunu düşünüyoruz. Kendisiyle görüştüğümüzde bize sürekli ‘iyiyim’ diyor. Kaldığı yerle ilgili bir şey sorduğumuzda da ya telefonu kapatıyor ya da ‘Anne telefonlar dinleniyor’ diyordu. Viyana’dan kızımı görmek için her yıl Türkiye’ye geliyoruz fakat görüşmelerimizin hiçbiri yalnız olmadı. Kızımın yanında hep iki ya da üç kız daha oluyordu. Rahat konuşmamız mümkün değildi.

Haberin Devamı

Oktar ve 167 kişi tutuklandı

Zaten kızım belli konuları açmamızı ya da konuşmamızı hiç istemiyordu. Ama ben bir anneyim, kızım her ne kadar iyi olduğunu söylese de, ben kızımı tanıyorum. Benim kızım orada mutlu değildi, zorla tutulduğu belliydi. Bu konuyla ilgili defalarca şikayette bulunduk. Bu şikayetimiz Cumhurbaşkanı’na kadar gitti ama dokuz yılda bir şey değişmedi. Dokuz yıldır bu örgütten kızımı kurtarmaya çalışıyoruz. Çünkü bu kızların orada savaş esiri gibi tutulduğunu biliyoruz. Gözaltına alındıklarını duyduğumuzda hemen çıkıp geldik. Allah Adnan Oktar’ın belasını versin. Bizim gibi yüzlerce aileyi yaktı.”

ŞÜPHELİLERİN İFADELERİNDE ŞAŞIRTAN DETAYLAR

‘1999 yılında beraat etmiştim’

Soruşturma kapsamında tutuklanan 168 şüpheli arasında bulunan mübaşir, polis memuru ve avukatların hakimlik ifadelerinin de ayrıntıları ortaya çıktı. Şüpheli Mihrinaz Tuba Örmen, Oktar ve diğer arkadaşlarına yöneltilen suçlamaların gerçek dışı olduğunu öne sürerek, “Adnan Bey benim bu zamana kadar tanıdığım en dürüst insandır. Kendisini 30 yıldır tanırım, hayatının her anını tanırım. Bize bugün bu davada yöneltilen suçlamalar, 1999 yılında da yöneltilmişti. O dönemde ben serbest bırakılmıştım. Beraat etmiştik” diye konuştu.

‘Miraslarını gruba aktardılar’

Şüphelilerden avukat Fatih Mehmet Doğan ise 2003-2006 yıllarında Adnan Oktar grubunun davalarına bakan bir hukuk bürosunda sigortalı olarak çalıştığını anlattı. Doğan, 2017 yılında danslı sohbetlerin artması, Diyanet İşleri Başkanı ile polemiğe girmeleri ve Oktar Babuna’nın İsrail devlet başkanıyla ilgili açıklamalarını duyması üzerine bu yılın şubat ayında takip ettiği bütün davalardan istifa ettiğini aktardı. Doğan, şunları kaydetti: “Grup mensuplarının, özellikle bayanların kendilerine kalan mirası nasıl gruba aktardıkları konusunda bazı örnek bilgilerim vardır. Geçmişte Arzu Leman Şeref isimli grup üyesine kalan Eminönü’nde bulunan bir iş hanı, grup tarafından satıldı. Bu işlem avukatlar tarafından yapıldı. Bedeli de Adnan Oktar grubuna teslim edildi. Yine Dilem-Gizem Köknar isimli kişilere babalarından kalan İzmir Karşıyaka’da bulunan 11 dükkanın Erol Şimşek ve Halil Müftüoğlu isimli kişiler tarafından bürokratik sorunları çözülerek satılmaya çalışıldığını biliyorum. Ali Hazır isimli grup mensubunun yaşlı babasını kandırarak taşınmazlarını sattırmaya çalıştığını, buna kardeşi Dursun Hazır’ın engel olmaya çalıştığını da avukat N.A.’dan duydum.”

‘Evlilikler sahteydi’

Şüpheli Fatih Mehmet Doğan, şöyle devam etti: “Grup içerisinde yapılan evliliklerin sahte olduğuna dair bilgilerim vardır. Mesela Aylin Atmaca ve Mehmet Atmaca evliliği. Her ikisinin de ayrı ayrı davalarına baktım. Hiçbirine diğeri gelmedi. İkisini hiç yan yana görmedim. Alev Ulaşoğlu Babuna ve Oktar Babuna evliliğinde, Cevat Babuna’nın cenazesine Alev’in katılmaması, evliliğin sahte olduğunu göstermektedir.”